'Salak mısın sen Mine ne diye kızı kaçırdın ne yapmayı planlıyorsun'
Kesik kesik duyduğum bu ses çok tanıdık geliyordu,gözlerimi hafif aralayıp karşımda ki kişilerin Mine,Arda ve Berk olduğunu gördüm.
Benim uyandığımı fark etmemeleri lazım,aksi taktirde bana zarar verebilirler.
Salakmıydı bunlar beni neden kaçırdılar.
Benimle dertleri ne?.
Sakin bir hayat istedikçe daha da içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.Bir kaçırılmadığım kalmıştı o da oldu.
Şimdi aniden biri gelip beni kurtarırsa şaşırmam.'Ne oluyor burada?,Lan ne yapıyorsunuz siz,neden Mısra'nın elleri ayakları bağlı?,Ne yaptınız kıza?.'
Gerçekten şuan kadro tamamlandı işin içinde Sarp'ta mı vardı? Daha düne kadar benimsin deyip beni öpen çocuk şuan burada.
'Olum size sordum cevap versenize'diye bağırınca sesi yankı yapıp kulak zarlarımı sızlattı.
Haberi yoktu ama nereden öğrenip geldi ah cidden ne biçim bir durumun içindeyim ben.
'Abi,Mine bir hata yapmış,biliyorsun seni seviyor çocukluktan beri.Bir başkasına benim demene dayanamamış.'
Ah o gıcık kız.
'Kapa çeneni Berk,Sarp o gün dalga geçti,değil mi Sarp.'
Sesi titreyerek konuştuMine,gerçekten çok seviyor olmalıydı,sesinde hem korku,hem heycan vardı.
Ama seni sevmeyen biri için çabalamak anlamasızdı.'Mine beni sev yada sevme zerre umrumda değil,ben Mısra'ya benim dediysem benimdir.Ve sizi uyarmıştım.'Diye bağırarak konuştu,bu sırada hiç Arda'nın sesini duymuyordum çok konuşan bir tip değildi galiba.
Adım seslerinin bana doğru geldiğini anladım gözlerimi açıp karşımdaki kişiye baktım.
'Özür dilerim prenses gerçekte özür dilerim.'
Bana öyle bir bakıyordu ki mavi gözleri yeşil gözlerimde kaybolmuştu sanki.Ağzımda ki bandı çıkardı çok acımıştı lanet.
'Allah belanızı versin ne istiyorsunuz benden?.'diye bağırdım.
Hepsi bana tip tip bakıyordu.Allah'ım neden onca kulun arasında ben bu dörtlüye düştüm.
Arda bana yaklaşıp arkama geçti elimi çözmeye başladı,bu sırada Sarp ayaklarımdaki ipi çözüyordu.Berk'se salak gibi bakamaya devam ediyordu.Mine az önce sinirle çıkıp gitmişti.
Bir yandan onun haline acırken bir yanda ondan nefret ediyordum.
Sandalyeden kalmaya çalıştım,kalktığım an geri sandalyeye oturdum,kaç saat bu haldeysem artık her yerim uyuşmuştu.Bir kaç kez daha kalamaya çalıştım bu halimden rahtasız olan Sarp beni kucağına aldı.'Bıraksana beni gerizekalı.'bunları söylerken aynı zamanda kucağında kıpraşıp duruyordum.
'Dikkat et,o gerizekalının kucağındasın ne olur bilinmez.'diyerek sırıttı.
'Allah belanı versin.'diye sinirle konuştum.
Beni daha sıkı tutup yukarı kaldırınca kafam göğsüne yapıştı.
Kokusu gerçekten çok güzeldi, kalbi çok hızlı atıyordu,bu kadar mı ağırdım ki beni taşırken yoruluyordu.Arkamdan gelen beyaz kafaya baktım.Gözleri sürekli beni buluyor ve uzun süre bakıyordu.Bu bakış tabiki ifadesiz bir bakıştı.
Biraz yürüdükten sonra arabaların olduğu yere geldik.Üçünün'de arabası vardı.Çalan telefonunun sesi ile Sarp beni yavaşça bıraktı.Sonunda rahat hissedip geri çekildim.
Sarp'ta çok uzaklaşmadan telefonu açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Çanlar
MaceraÜç farklı oğlan ve bir kız. Kendini çeşitli maceralarda bulan Mısra bunların üstesinden gelebilecek mi? Okuyup,oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.