Çok güzel, gidiyordum sonunda.
Annem ve babamın işleri yüzünden sonunda Peri Teyzem'in yanına İzmir'e gidiyordum.
Hiç kararım sorulmamıştı.
İnsan bir sorardı 'Mısra sen burda kalmak istiyor musun,seni alıştığın ortamdan ayıracağız ama buna müsade ediyor musun,fikrin ne'.
Gerçekten bunları sorsalardı isteklerini yerine getirirdim,ama yok olmaz Mısra bu zamana kadar saf her şeye robot gibi tamam diyen bir kız olduğu için olmaz.
Ah be salak Mısra ben burada kalıcam siz gidin deseydin ya.
Annem üzüntülü sesiyle kapımı çalıp içeri girdi.
'Kızım valizin herşeyin tamam mı?.'
Bana bunları gözleri dolu bir şekilde söylediğinde benimde gözlerim doldu.
Ağlamamak için direnip.Cevap verdim
'Hazır anne.'
'Peki hadi gel aşağıda seni bekliyoruz uçağını kaçırma.'
Valizimi kapıp son bir kez odama baktıktan sonra içimden'hoşçakal doğal yaşam alanım'dedim.
Doğal yaşam alanım .Bu söylediğime her zaman kendim gülerdim.Hiç odamdan çıkmazdım sadece okula gidip gelirdim arkadaşım yoktu veya sevdiğim birisi.Aşk,sevgi,çıkmak çok saçma geliyordu.
Şimdiye kadar kimse ile çıkmamıştım.Düşünmüyordum da.
Merdivenlerden aşağı inerken annem ve babamın bana baktığını hissedip kafamı desenlerini saydığım yerden kaldırıp onlara baktım.
İkisi de ne kadar güzellerdi.Şimdi ben bunlardan nasıl ayrı kalacaktım.
Babam elimde ki valizimi alıp arabaya koydu.Arabanın kapısını açıp arka koltuğa geçtim.
Kafamı cama yastayıp yol boyu yoldaki beyaz çizgileri izledim dans ediyormuş gibiydiler sanki.
Hava alanına geldiğimizde iç hatlar bölümünün önünde durduk.Annem ve babam bana sevgi dolu sarılışlarıyla sarılıp içeri girmemi beklediler,beni içeri kadar geçirmeyi teklif etmişlerdi ama ben redetmiştim çünkü onların uçağıda kalkmak üzereydi.
Havaalanının içerisine girip kontrolden geçtikten sonra büyük valizi verip sırt çantamı yanıma aldım,içinde pek birşey yoktu zaten.
Oturduğum yerden kalktım ekrandan uçağın kalkış saatine baktım 20 dakika vardı sıra olur nedeni ile hızla arkamı döndüm.
Ne o!Bu salak neden arkamda duruyordu sanki birlikte yere kapaklanmıştık çok güzel.
Beyaza yakın sarı renkli saçlı mavi gözlü uzun ve yakışıklı birisiydi.
Beni hızla üstünden atmasıyla kafamın yere çarpması bir oldu.Salak.
İsyankar bir şekilde'Ne yapıyorsun be gerizekalı.'dedim.
O erkeksi sert yüzü ile bana döndü,gözleri ateş edercesine bana bakarken.
'Ne bakıyorsun be..'diye kısık seste bağırdım.
Gözlerini devirdikten sonra arkasını dönüp gitti.
Bu neydi şimdi Allah'ım daha İzmir'e girmeden sakin hayatım alt üst oldu.
Her İzmir'e gittiğimde sakin bir günüm geçmezdi.Mersin'de hayatım ne kadar sakin geçiyorsa İzmir'de o kadar hareketli geçiyordu.Belkide bu Peri Teyzem'in sayesindeydi çok şen şakrak birisiydi ve kuzenim Alp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Çanlar
PertualanganÜç farklı oğlan ve bir kız. Kendini çeşitli maceralarda bulan Mısra bunların üstesinden gelebilecek mi? Okuyup,oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.