Bildiğim tek şey bu. Kendime bulabildiğim tek çare çiziktirdiğim bu sayfalar. Benimle son bir kez eskisi gibi oturmak yerine katılsan yanlızlığıma, duvarlar olmadan konuşsan, engelsiz döksen tüm içtenliğinle içini, benim zamanında yüzüne döktüğüm gibi.
Meraklarını gidermek için çok zor bir yol değil mi önce sevginin yokluğunu yaşatıp sonra sensiz devam etmek zorunda bıraktığın bu sonsuz yolda tekrar karşıma çıkmak istemen?
Be değer verdiğim, benden bu son isteğini de severek yerine getiririm. Lakin yüreğimin çaresiz çırpınışını, hazır olmadığı bir intihara sürüklendiğini göremiyor musun?
Evet, bir kez daha kendimden vazgeçerim senin mutluluğun için, hep yaptığım gibi.
Görmek için geç kalmadın mı?
Vazgeçmek için erken davranmadın mı?
Bu kadar zaman sonra çağrına cevap veriyorsam eğer, yanındayken tamamıyla senin olduğumu anlamadın mı be sevgili?Bana dünyanın en yüce tecrübesini bahşettin ve de lanetini. Dengemi bozdun be sevgili!
Ama en başından beri bilirim yüreğimdeki değerin azıcık bile değişmedi.
Bakma öyle aynı kafeste tıkılı kaldığımızda, eğme başını, pişman olma!
Olursan pişman ne yaparım!
Beni daha fazla zorlama.
Seni sensiz sevmeyi de, mutluluğuna şahit olmayı da göze alıp yoluma devam etmişken pişman olma!Kimseye boyun eğme, bana bile.
Görmek istemiyorum seni o halde.
Karıştırma içimi daha fazla.
Ekme umut tohumlarını yoktan yere be sevgili, bırak biraz da benim yaralı gönlüm dinlensin.Özleme beni. Özlersen ne yaparım!
Yokluğunda sayfalara sarılmaya alıştım.
Bırak da öyle kalsın be sevgili!05.04.16
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cümbüş-ü Fikir
Non-FictionGün kendini geceye bıraktığında akla düşenlerin esiri bir insanın salak saçması çiziktirdikleri