~İtiraf

63 6 0
                                    

  Aldığım nefes boğazımda düğümlenirken olduğum yerden kalkıp odama koştum. Kalbimde biriken sisleri, masamda duran kağıdın beyazına akıttım. Her satıra can katan gözyaşlarım, beni gülümseten düşüncesiyle şiddetlenmişti. Ona sarılmak, engin bir çınarın altına sığınmak gibiydi. Özümseyemediğim duygular kağıdı doldururken Adel geldi. Kağıdı ona verdikten sonra kendimi banyoya kapattım. Adel'in yüksek sesle okuyuşu kulağıma fısıltı olarak geliyordu.
"Bazı insanlar vardır: Kollarımızın arasına sığdırdığımız sonsuzluk gibi...Ve nefesinde son bulmak isteyecek kadar sevdiğimiz.
Hayaliyle gecemize ay düşürenler vardır: Güneşe kin besleyecek kadar benimsediğimiz ve sabah hüznüyle yüreğimize batan...
Birileri vardır ki, vitrinde duran porselen bebek gibi. Masum ve kırılgan. Bakmakya doyamayıp, oynamaya kıyamadığımız.
Kalemin ucundaki özgürlük, dilime dolanıyor. Ve siyah kalbim, sadece birisi için kırmızı atıyor."
Bir süre sesini duyamadığımdan notu bitirmiş olduğunu anladım. Kapının kilidini açtığımda karşımda duran Adel, kollarını boynuma doladı. Ayrıldıktan sonra gözüm cebimdeki telefona kaydı. Yüzüme bir tebessüm yerleştirip, titreyen parmaklarımla onu aradım.
"Bu numara kullanılmamaktadır."

Mavi GülüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin