Bölüm5:Elektrik

7.2K 918 1K
                                    

3612 kelimelik yeni bölümü sizlere sunuyorum. Muhtemelen biraz geciktirdim bu bölümü, o yüzden sizden en içten dileklerimle özür diliyorum.Ve bir de, bu bölümleri okuyan 150 kişiden sadece 20 kişi oy veriyor ve bu beni çok üzüyor canlarım. Lütfen bu bölümü gören herkes oy versin de sayımızı bilelim yahu. Hayalet olmayın lütfen. 

Kamyon yavaşlamaya başlayınca kapıyı hızla savurarak açtım ve tüm gücümle "İsabella, yardım gerek!" diye bağırarak araçtan atladım. Alex Acwel'i kucağına aldığında ona akmadan "Onu daha hızlı götürebilirim." dedim ve elimi Acwel'in bedenine doğrulttum. Acwel'in bedeni havaya kalkmaya başladığında, çoktan İsabella'nın olduğunu düşündüğüm binaya koşmaya başlamıştım.

Ayağım takılıyor ve arada tökezliyor olsam da koşmaya devam ettim. İleride tanıdık bir yüz belirdiğinde sonunda Irus olduğunu anlamıştım. Irus sanki bir şeyler olduğunu anlamış, sağa sola bakarken ona doğru hızlanarak "Irus! Acwel!" diyebilmiştim sadece.

Sonuda gözlerimden yaşlar akmaya başladığında Irus sanki ne demek istediğimi anlamış gibi arkasında açık duran kapıya doğru bir şeyler işaret ederek bana doğru gelmeye başladı. Hemen ardından da bir sedye belirdiğinde, daha fazla tutamadığım, elimin ağrısıyla yavaşça yere inen Acwel'in bedenini son anda sedyeye yerkeştirmeyi başarmıştım. Irus'un sesini zorlukla duyduğumda ona baktım. Acwel'in bedenşne korkuyla bakarak "Ona ne oldu?" dediğinde nefes nefese "Ona yardım etmek zorundasın." dedim.
Titreyen bacaklarım ben daha fazla tutamadığında yere diz çöktüğümde artık ellerimde titriyordu.

Ciğerlerimde ki oksijen sanki ciğerlerimi parçalıyor gibi acı giderek artarken astım krizi geçirip geçirmediğim hakkında şüphe duymaya başlamıştım. Sesler giderel uğuldarken Irus'un bir şeyler diyerek bağırdığını duymuştum fakat dediklerin anlayamayacak kadar zihnim karışıktı.

Acwel beni korumak için öne atlamış, sonunda ise onu yıldırım çarpmıştı. Sinirlerime hakim olamıyordum. Benim yğzğmden bu hale gelmişti. Eğer o çocuklara almaları için izin vermiş olsaydım, eğer çocuğa saldırmamış olsaydım, şimdi o tamamen iyi olacaktı.

Benim yzden bu haldeydi! Hayır... Onu elektrik veren çocuk yüzünden bu haldeydi. Ona elektrik vererek ona zarar vermişti. Ve bende ona zarar vermeliydim! Bunu yapmak için elimde bir şans vardı fakat ben bunu değerlendirememiştim.

Elimin altında ki toprak yavaş yavaş yarılmaya başladığında damarlarımda dolaşan kan sanki beni ateş gibi yakıyordu. Ciğerlerimde dolaşan hava, sanki özgür kalmak için beni içten parçalıyordu.

Sonunda birisinin omuzlarıma dokunmasıyla düşüncelerimden bir an olsun ayrılmıştım. Hemen yanımda İsabella bana bir şeyler diyordu fakat dedikleri sanki suyun altından konuşuyormuş gibiydi. Ona anlamadan bakarken arkasından birisine işaret ederek yeniden bana döndü ve bir şey dedi. Başımı iki yana salladım ve anlamadığımı söylemeye çalıştım fakat ağzımı açamıyordum.

Bir an kollarımda ki kemiklerin acısıyla inlesem de ne hareket edebiliyor, ne de ellerimi yerden çekebiliyordum. Boynumda da bir acı belirdiğinde batma hissiyle irkilmiştim.

İsabella koluma bir iğne sağlamıştı ve gergin bakışlarını bana çevirmişti. Yavaş yavaş acı azalırken, seslerde belirginleşmeye başlamıştı. İsabella'nın "İşte oldu. Sakin ol Kelly. Evet böyle. Rahatla." diyen sakin sesini duyarken gözlerim kapanmaya başlamıştı.

Yana devrildiğim zaman etrafa bakındım. Acwel'i görmek için etrafıma bakındım fakat tek gördüğüm binanın içine giren Irus'du.

Ben binadan Acwel'in çıkabilecek umuduyla boş boş bakarken görüş açımı hızla kaplayan karanlık ile tamamen kendimi bıraktım.

K.A.O.S. Projesi: İsyan Ateşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin