Açıp dinlerseniz;
http://www.youtube.com/watch?v=OP8JwEwAcVg
Sabah ışıkları pencere camının önündeki perde aralığından tüm canlılığıyla odaya vuruyordu.Jong In yatakta gözlerini ovuşturup heyecanın verdiği tatlı sevinçle suratına sevimli bir gülümseme kondurdu.Ağır adımlarla banyo kapısına yöneldi.Uzun süren banyonun ardından bornozuyla birlikte odasına geri döndü.Giysi dolabına göz atmaya başladı.Giyecek bir sürü şey ile doluydu.Ama ne giymeliydi ?Hiç bir fikri yoktu.Jong In'in ailesine Kyungsoo ile çıktıkları gibi bir durumdan bahsedip saygısını göstermeye gitmiyordu.Sadece erkek bir arkadaşı olarak Soo'nun yanında ailesini ziyaret edecekti.Durumu kavradıktan sonra, beyaz bir t-shirt,açık bir kot pantolonu üstüne geçirdi.Esmer tenine beyazın yakıştığını kendi bile inkar edemezdi.
Son kez aynada saçını düzeltip kendine baktıktan sonra odasından çıkıp ,karşı odaya yöneldi.Kapıyı tıklattı.Gözleri kapalı,saçı başı dağınık ama bu dağınık görünümde bile sevimli bir surata sahip görünümüyle
kapıyı açtı Kyungsoo. Bir eliylede kafısını kaşıyor, bir taraftan da gözlerini güçlükle açmaya çalışıyordu.
''J-Jong In '' uykulu ses tonuyla konuştu.
''Ah yeni kalktın..''
Kyungsoo Jong In'in sözünü kesip gözlerini irice açtı .
''Olamaz , alarmı duymadım .Aaah ! çok mu geciktik saat kaç h-hı ? '' heycanlı ve telaşlı görünüyordu.
Jong In elinden tuttu .
''Hey telaş yapma Soo.Henüz vakit var.Hazırlanmanı bekleyebilirim.''
''O-ooh peki.O zaman ben hazırlanayım.''
''Imm pekalaa bende sen hazırlanırken burada bekleyebilirim değil mi ?''
''O-oh odamda mı ?''
''Hı-hı''
Jong In Kyungsoo'nun onay vermesini beklemeden kapının kenarından odaya girmişti bile.
Kyungsoo banyoya girecek ve üstünü değiştirecekti ama Jong In yatağına oturmuş ,yanaklarını şişirip ,dudaklarını büzüştürüp tatlı bir ifadeyle onu beklerken
bunları nasıl yapacaktı ki ?
Jong In Soo'ya döndü.
''Hey hadi ama öyle dikilecek misin ?''
''A-ah evet, hazırlanıyorum.''
Kyungsoo dolabına göz atarken , kulağına gelen nefes ve sesleiçi gıcıklanmıştı.
''Imm bakalım bu ve şu pantoloon . ''
Arkasındaki beden düzgün konuşmasını etkileyecek kadar sıcak ve yakındı.
''O-oh pekala'' eline kıyafetlerini alıp banyoya yöneldi.
Su sesinin ardından Jong In beklemeye koyuldu .
Kıyafetleri giyinip ıslak saçlarıyla banyodan çıktı Soo.
Etrafıda tatlı bir koku sarmıştı.
Elini ,odasının dolabındaki saç kurutma makinesine yöneltti. Jong In'in bakışlarının verdiği rahatsızlıkla fişi prize takmaya çalışırken bile zorlanmıştı.
''Ben yapmak istiyorum, otur bakalım.''
''H-hı ne ? Ben yaparım .Acele etmeliyiz.''
''Çabuk bitmesini istiyorsan susmalısın Soo.''
''Seni küçük..'' mırıldandı Soo.
Jong In saç kurutma makinesi hızla Soo'nun elinden kaptı.Çalıştırıp,KyungSoo'nun ıslak saçlarını elinde dolandırırken,tatlı kokunun yayılmasıyla gülümsedi.Kyungsoo ise oturduğu sandalyenin karşısındaki kare biçimli aynadan Jong In'i izliyordu.
Saçı tamamen kuruduğunda , hafif kabarmıştı.
Jong In kıkırdadı. Soo Jong In' bir bakış atıp,tarağına yöneldikten sonra saçına şekil verdi.
Şimdi hazırlardı.
Kyungsoo'nun annesi oğlunun kahyalık gibi bir işte çalıştığını bilmediğinden Şoför Choi ile gitmek yerine taksiye bindiler.İki katlı pembe çiçek dolu müstakil bir eve geldiler.
Jong In taksiden inip evin dıştan görünüme bakınca ,mırıldandı.
''Şirin..''
Kapıyı çaldıklarında.Kyungsoo'ya birebir benzeyen bir kadın kapıyı araladı.Sevecen gülümsemesi ile neşe saçan tatlı bir kadın olduğunu düşündü Jong In.
''Oh geldiniz demek.Geçin bakalım.''
Kyungsoo'nun annesi özlemle sarıldı. Soo'ya.Taşındığından beri pek fazla görememişti oğlunu.
Salondaki koltuğa geçip oturdular.Kyungsoo'nun babasıda ayağa kalkıp iki genci karşıladı.
''Üniversiteden arkadaşı olmalısın'' diyerek sordu Sordu Soo'nun annesi.
''Oh evet efendim , üniversiteden.''
''Kaç yaşındasın ? Kyungsoo ile aynı olmalı.''
Jong In gülümseyerek cevapladı.
''Üniversiteye bu sene başladım.Kyungsoo'dan 3 yaş küçüğüm.''
'' Oh öyle mi ? Kyungsoo yanında daha küçük duruyor.'' annesi kıkırdadı ardından Jong In.
''Anneeee .''
Annesi tekrar Jong In'e dönüp anlatmaya başladı.
''Soo'yu küçükken baskete falan yöneltmeliydim anlaşılan.Sürekli süt içerdi gerçi.
Bir keresinde ilkokuldayken ..'' kadın devam edecektiki Soo durdurdu.
Jong In ise bu sıra gülümseyip duruyordu.
''Annee. !''
''Ah ne var Soo ? Neyse ben yemek hazırlarken , odanıza geçin.
Sizi çağıracağım.''
''Oh peki. '' diyerek,Soo önden Jong In arkasından ahşap merdivenlerden yukarı
çıktılar.Odasının kapısını aralayıp , kapattı Kyungsoo.
Jong In kapı kapanır kapanmaz kahkahayı bastı.
''Hey kes şunu Jong In.''
''Hahah. Sütü çok seviyorsun demek . Öyle mi koca bebek.''
''Heeey ! ''
''Pekala.Tamam , tamam.''
Jong In Soo'nun yatağının ucuna oturarak etrafı incelemeye başladı.Çatı katında bir odaydı ve tıpkı Kyungsoo'nun kişiliğini yansıttığını düşündü.Düzenli,rahat ve şirin.Gözü kenardaki çerçevedeki resimlere takıldı. Ayağa kalkıp , resimlere yönelip , çerçeveyi eline aldı.
''Vuah çok tatlıymışsın, Şu minik surata bak.''
Kyungsoo gülümsedi .
''Şimdide bir farkım olduğu söylenemez.''
''Tabikide''
Jong In kafasını eğip Kyungsoo'nun dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
''Yaah Jong In delirdin mi ? Annem ve babam evde farkında mısın?''
''Hey sencede böyle daha heyecanlı olmuyor mu ?''
''Ahh Jong In.''
Jong In kenarda tenis raketi ve yeşil bir top gördü.
''Oh tenis mi oynuyorsun ?''
''Ah evet lisedeyken başladım , üniversitedeki ilk yıllarımda da arada oynardım.''
''Kimle ? ''
''Nasıl kimle ? Raketi tek başıma tutup , topu havaya atıp kendi çapımda oynamıyordum heralde.
Benimde bir arkadaş grubum var.''
''Tanıştırmalısın.''
''Belki bi ara.''
''Bende tenisi seviyorum , bundan sonra benle oyna.''
Kyungsoo gülümsedi.
''Pekala.''
''Diğer küçüklük resimlerinide göster bana .''
''Oh gördün ya işte .''
''Diğerlerinide göster.''
''Peki ,peki.''
Kyungsoo etejerine yöneldiğinde beline sarılan bir çift elle irkildi.Ki o esnada merdivenden gelen ayak sesleriyle iyice ürkmüştü.Jong In ellerini çekti,Soo ise geri çekildi.
Kapıyı tıklattı Kyungsoo'nun annesi.
''Hey çocuklar , yemek hazır hadi bakalım''
Kyungsoo hızla cevapladı.
''O-oh tamam anne , geliyoruz .''
Derin bir iç çekti.
Aşağı doğru inen ayak seslerinin yavaşça azalmasıyla Jong In kıkırdadı.
''Hey ne gülüyorsun ?'' diyerek sordu Soo.
''Telaşlanınca çok tatlı oluyorsun.''
''Ah Jong In , burda böyle yapma.''
''Eve dönünce yapabilir miyim o zaman.''
''Yaah ! Şimdi aşağı yemeğe iniyoruz ve uslu dur lütfen.''
''Peki, peki..''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası Kahya
FanfictionTANITIM Jong In : 19 yaşında ailesinin zapt edemediği her gece dışarda sürten, annesini kaybetmenin acısını sürekli babasına bağlayan kendi benliğini kaybetmiş bir genç. KyungSoo :22 yaşında. Ailesinin evinden kendi ayakları üzerinde durabilmek içi...