11.Bölüm

7.1K 550 30
                                    

Yazan : Selin~




Jong In içeri geçip tekli koltuklardan birine oturdu.
Kyungsoo'da tam karşısındaki koltuğun köşesine geçip oturmuş,kafası eğik bir şekilde duruyordu.Jong In'ın gözlerine bakmaya cesareti yoktu.Elleriyle oynuyor, terleyen avuç izlerini dizlerine bastırıyordu.

Jong In ellerini bağlayıp Kyungsoo'nun bakması için hafif bir şekilde öksürdü.Sorgulayacak tipi her halinden belli oluyordu.Kyungsoo öksürüğün etkisiyle kafasını hafifçe kaldırdı.Ama hala gözlerine baktığı söylenemezdi.

Jong In söze girdi.

''Neden istifa ettin ? ''

Kyungsoo'dan ses çıkmadı.

''Hı ?'' diyerek tekrar soruyu yineledi.

''Biliyorsun. O-o gece yanlış bir şey yaptım.Biliyorsun işte.Ve bu yüzden kalmamam gerektiğini düşüp
işten çıktım.'' elleriyle oynamaya devam ediyordu Kyungsoo.

''Benim kahyam olarak çalışıyordun değil mi ? Bunun için işten çıkmak istiyorsan bana bildirmeliydin.''

''Be-ben o şeyi yaptığım için , seninle yüzleşemezdim.'' Kafasını tekrar önüne doğru eğmişti.Tam anlamıyla bocalıyordu.

Jong In, Soo'yu köşeye sıkıştırıp açık bir itiraf almak istiyordu.

''Kyungsoo , peki beni neden öptün?'' ses tonu yumuşak ve narindi.Sorgulayan bir hali yoktu.

Kyungsoo Jong In'in dalga geçmek için geldiğini düşündü.Yoksa bu kadar irdelemesinin başka bir sebebi olacağını sanmıyordu. Duygularından utanmanın faydasız olduğunu düşündü gözlerini sıktı ve hızlı 
bir şekilde konuşmaya başladı.Bir yandanda ellerini yumruk yapmış sıkıyordu.

''Aslında sana karşı duygularımın net olmadığını sanıyordum.Ama yanılıyormuşum bedenim çoktan sana cevabını verdi.Ben be-ben galiba senden hoşlanıyorum.''

''Benden hoşlanıp hoşlanmaman işinle alakalı bir durum değil.Yarın gelip işe başlamanı istiyorum.''

''N-ne?''gözlerini oynadığı ellerinden kaldırıp Jong In'e yöneltti.

''Evet yarın bekliyorum , gelmelisin.''

''Ama biliyorsun bu duygularım seni rahatsız hissettirecektir.''

Jong In şuan deli gibi duygularının karşılıksız olmadığı dile getirmek istiyordu.Ama bu itirafın özel olması kanaatindeydi.Hem şu an kelimeleri toparlayıp etkili
bir konuşma yapacak gücü kendinde hissetmiyordu.

''Onu bırak ben karar vereyim .Yarın mazaret istemiyorum , geliyorsun ! '' yüz ifadesini 
ciddi tutmak için elinden geleni yapıyordu.

Oysaki şuan Soo'nun üzgün kıvrımlı dudaklarına atılmak istiyordu.
'Şimdi sırası değil..'' diyerek iç geçirdi.


Jong In Soo'nun daha fazla bocalamasını istemiyordu.Hızlıca ayağa kalktı.
''Şimdi gidiyorum Kyungsoo . Yarın gelmelisin .''

Kyunsoo'nun bir şey söylemesini beklemeden evin kapısını aralayıp ,çıktı.


Kyungsoo ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
'Bana sadece işe gelmemi söyledi.Duygularım hakkında ne düşündüğünü bile söylemedi.Sadece iş... Madem bana karşılık vermedi neden yanında olmamı istiyor ? Bu benim için çok zor olacak.Onun yanında nasıl rahat olabilirim ki ? Ama onu görmedende yapabileceğimi sanmıyorum.Belkide onu yakınında olmak bile şuan benim için en iyisi. Yakınında ama bir o kadar uzak.'

Jong In eve geldiğinde hızla odasına çıktı.Evet özel bir itiraf yapabilmek içinKyungsoo'yu bugün üzmüştü bu yüzden buna değmesi için elinden geleni yapmalıydı.

Cep telefonundan nette okuduğu numaraları arayıp,teklifi için bazı şeyler sipariş etti.
1-2 saat sonra siparişi evine kargolanmıştı.Hızla kutulardaki mumları terasa götürdü.Yarında sipariş ettiği çiçekler gelecekti.İçinde garip bir kıpırtı vardı.

'Kyungsoo gelmelisin , eminim bunu seveceksin' mumları yerleştirirken mırıldandı.

Çoğu işini halletmişti , yatağına atlayıp derin bir iç çekti.
Kısa süre sonra uykuya daldı.

Alarmın sesiyle gözlerini araladı.Cep telefonuna uzandı.
Kyungsoo'ya mesaj atmak istedi , gelmesini deli gibi istiyordu.

Gönderen : Jong In 
-Kesinlikle bugün gelmelisin.-

Kyungsoo telefonun mesaj sesiyle masaya doğru yöneldi.
Şaşırmıştı , bu kadar gelmesini neden istiyordu ki ?
Çıkardığı valizini tekrar hazırlamaya başladı.
Gidecekti , her ne kadar karşılıksız olsa da yanında olması acıdan çok güç verecekti .

Akşama doğru bir taksiye atlayıp , evin önüne geldi.Valizini taksiden indirip evin kapısını çaldı.Adını söylediğinde demir kapı sorgusuz açılmıştı.Yavaş bi şekilde tekerlekli valizini ağır adımlarla sürüklüyordu.

'Bunu yapabilirim,evet.Duygularımı toparlamalıyım.Jong In'e daha fazla sıkıntı veremem karşılıksız aptalca bir şey sona ermeli.'

Çalışanlar ve Sekreter Kim ile tekrar görüştü.Kısa sohbetten sonra odasına yöneldi göz ucuyla Jong In'in kapısına baktı.İçeri geçip valizini koydu.
Jong In onun geldiğini odasının terasından görmüştü.Hızla son hazırlıklarının tamamladı,
binlerce silindir şeklindeki mumlarla terası donatmıştı.Gül yaprakları ise her yerden dolup taşıyordu.Ve şık bir yemek masası. 1 saat sonra akşamın ışığıyla daha güzel görüneceğini düşündü.

Oturup beklemeye başladı , resmen zaman geçmiyordu .
Müzik dinleyip başka bişeylerle ilginlenmeye çalışırken çoktan 1 saat dolmuştu.Düşündüğü gibi teras şimdi daha otantik görünüyordu.Cep telefonuna yöneldi ve Kyungsoo'ya mesaj çekti.

Gönderen Jong In 
'Geldiğini az önce gördüm.odama biraz uğrar mısın ? Konuşmalıyız.'

Gönderen:Kyungsoo
'Pekala,geliyorum.'

Soo Jong In'in muhtemelen aralarına bazı sınırlar koyacağını düşünüyordu.Bunun için çağırıp konuşmak istediğini sandı.

Kapıyı tıklattı.Jong In planı için banyoda bekliyordu.

''Kyungsoo banyodayım içeri,terasa geçebilirsin.''

''Ah,pekala bekliyorum.''

Terasta anlam veremediği ışık cümbüşü dikkatini çekmişti.Perdeyi açıp terasın cam pervazını
araladı.

''Vuah bu inanılmaz ! '' yükses sesle konuşmuştu.

Beline sarılan bir çift elle irkildi.

''Gerçekten güzel değil mi ? '' en erkeksi ve etkileyici sesiyle Kyungsoo'nun kulağına
fısıldadı Jong In.

Soo hafif beline dolanmış ellerden kurtulup bir iki adım öne ilerleyip , 
Jong In'e doğru döndü.Anlam verememişti neden beline sarılmıştı ? 
Yanakları cilt rengini bırakıp pembeye dönüşmüştü.

Jong In Kyungsoo'nun elinden çekiştirip terasın kapısına yasladı.
Bir elini gitmesini engellermişcesine duvara koydu.
Yüzünü nefesini hissedebilecekleri kadar Kyungsoo'ya yaklaştırdı.Yine o erkeksi ses tonuyla konuşmaya devam etti.

''Benden hoşlandığını ve beni tanımak istediğini söyledin.Peki ya benim ne hissetiğimi biliyor musun?''

Kyungsoo gözlerini irice açmış.Jong In'in anlatmak istediklerine dinlemeye,
bir yandanda düzensiz atan kalp atışlarını dizginlemeye çalışıyordu.

Jong In devam etti.

''Benim ne hissettiğimi merak edip sormadın bile.'' dudak büzdü Jong In.

''Be-ben karşılıksız olduğunu..'' cümlesini bitirmeden Kyungsoo'nun aralanan 
dudaklarına kendi dudaklarını yapıştırıp küçük bir öpücük verdi Jong In.

Geri çekilip alnını Soo'nun alnına yerleştirdi.
''Şimdi biliyorsun hislerimi..'' gülümsedi.

Kyungsoo hala iri gözleriyle Jong In'e bakıyordu.

Baş Belası KahyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin