10.Bölüm

6.8K 522 8
                                    



-Bunu dinleyin gençler *-* Bu ara taktım bu şarkıya-

http://www.youtube.com/watch?v=ug-apYafeYQ




''Ö-özür dilerim .Ben , be..'' hızlıca koşturup odasına girdi , kapıyı kapattı.

Jong'in ise hala şok içinde dona kalmıştı.Elini dudaklarını götürdü ve mırıldandı.

''Seni tanımak istiyorum..''


-------------------------------

Jong In olayın etkisinden kendini biraz olsun kurtarıp odasına geçti.
Etejerinin üstündeki cam sürahiden bardağına bir bardak su doldurup, 
tekli sade desenli koltuğa geçip oturdu.Suyu içecekken duraksadı.Dudakları...
Şu an onlara tatlı hazzı gidene kadar hiç bir şeyin değmesini istemiyordu.
Bir yanı şaşkınlığı atlatamadığını hissederken bir yanı sevincini 
deli gibi dile getirmek istiyordu. Duyguları karmaşık bir düğümden farksızdı.

''Öyleyse Kyungsoo benden hoşlanıyor değil mi ? ,sanırım benim hissettiğimde bu olmalı..'' mırıldandıktan
sonra yüzünde hafif bir gülümseme oluştu.

İçinde oluşan kıpırtayla yatağına uzandı.Uyumalıydı ve yeni günün ışıkları altında
Kyungsoo ile kendi duyguları hakkında konuşmalıydı , evet bunu yapmalıydı.

Kyungsoo ise defalarca kendine küfrediyordu.Duygularından emin olmadığını düşünürken ,
aniden bu yaptığıda neydi ? 

''Artık hissetiklerimi beynim bile düşünemezken bedenim dile getirdi.Ahh, bunun önemi yok karşılık bile vermedi
ve ben onun emri altında çalışıyorum.Bunu yapmamalıydım.''

Yattığı yerden doğrularak çalışma masasının sandalyesi çekip , oturdu.
Masanın gözünden beyaz bir A4 kağıdı ve zarf çıkardı.

Dolma kalemini açıp özenle yazmaya başladı.


----

Jong In çalarsaatin yarattığı gürültüyle gözlerini araladı.Gün doğmuştu.
Bugün cesaretini toplayıp Kyungsoo ile konuşmalıydı.
Hızla banyoya girip elini ve yüzünü yıkadı.Havluyla yüzünü bir kez silip,çıktı.
Dolabından spor ve şık bir şeyler seçiyordu.Bir yandanda ıslık çalıp, melodi tutturuyordu.
Neşesi tamamı ile yerindeydi.Üstüne bir şeyler geçirdikten sonra hızla mutfağa indi.

Herkes ona doğru bakıyordu.Sekreter Kim'de yanlarındaydı.

Mutfak masasına geçip oturdu.Hala çalışanlar kaçamak bir şekilde Jong In'e bakıyordu.
Tabii birinin eksikliği gözüne direk çarpmıştı.

Jong In gözlerin üstünde olmasından rahatsızlık duyup , konuştu.

''Hey bir sorun mu var ? Neyiniz var böyle?''

Sekreter Kim bir iki adım öne doğru adım atarak,Jong In'e yaklaştı.

Meraklı gözlerle olayı kavramaya çalışıyordu.

''Ah Jong In Kyungsoo dün gece ayrıldı.''

''Hı öyle mi ? Aile ziyareti için mi ?''

''Hayır. ''

-O zaman?- dermişcesine bir bakış attı.

''İstifasını sunup , kendi evine geri döndü.''

Jong In boğazının düğümlendiğini hissediyordu.
'Neden bir anda ?' iç geçirdi.

''N-Ne ? Neden ?'' Jong In güçlükle konuştu.

''Bilmiyorum , bir şey söylemek istemedi babanızla da konuştu ve gitmek için onay aldı.''

Jong In anlam veremiyordu. içinden defalarca Neden ? demekten başka bir şey düşünemedi.

Kısa duraksamadan sonra Sekreter Kim'e döndü.

''Onun adresini biliyor musunuz ?''

''Hı adresi mi ? Kyungsoo'nun mu?'' 

''Evet , onunla konuşmam lazım.''

Sekreter Kim ceketinin içinden küçük yaldızlı bir not defteri ve kalem çıkardı.
Hızla adresi yazıp kağıdı koparttı ve Jong In'e uzattı.

''Oh teşekkürler.''

Jong In adresi almasıyla birlikte vakit kaybetmeden evden çıktı.Kapıda bekleyen Şoför Choi'ye adresi uzattı ve acele
etmesini söyledi.

Kağıtta yazılan adrese geldiler.Turkuaz renkte şirin bir binaydı.
Arabadan inip , şoföre gitmesini söyledi.

''No : 3 '' diyerek merdivenlerden bir kat yukarı çıktı.
Kapı üzerinde gördüğü numarayla duraksadı.
Derin nefes alıp , kapıyı çaldı.

Saniyeler sonra Kyungsoo hafif ıslak saçlarıyla kapıyı araladı.
Karşısında Jong In'i gördüğünde neye uğradığını şaşırmıştı.

''Jo-onng I-ın'' ismini söylemekte bile güçlük çekti.

Jong In Soo'nun doğrudan gözlerine bakmaya çalışarak konuştu.

''Bana beni tanımak istediği söyledin ? Bunu söylediğine eminim.Beni işten ayrılıp , hayatımdan uzaklaşarak mı tanımayı düşünüyordun?''

Kyungsoo hafif bir şekilde başını eğdi .

''Ben böyle olmasını..'' cümlesini bitiremedi.

Jong In devam etti.

''İçeri davet etmeyecek misin? ''

''Oh e-evet, gel'' demek dışında bir şey söyleyemedi Soo.

İçeri girerken mırıldandı Jong In. 

'Bugün bu konuyu açıklığa kavuşturmalıyız.'

Sessiz konuştuğunu sansada Kyungsoo duymuştu.
Endişeli ve gergindi Jong In ne söyleyebilirdi ki bu konu hakkında ? düşünmeden edemedi.
Hızlı adımlarla salona geçtiler.

Baş Belası KahyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin