Baş Belası Kahya

3.Bölüm

Kyungsoo okul çıkışı çalıştığı kafeye gidip , işini bıraktı.
Ardından elindeki adresle bir taksiye atladı.Adres lüks bir semtindi bunu biliyordu ama tam olarak adresin nerede olduğu hakkında bir fikri yoktu.


Taksi durdu, parasını ödeyip indi.
'' Buda ne böyle'' mırıldandı.
Gördüğü manzara etkileyiciydi.
Evet gayet lüks bir ev ve büyük kapılarla
karşılacağını tahmin ediyordu. Ama bu biraz aşırı 
diye iç geçirdi. Gördüğü kapı altın suyuna batmış 
gibi aslan kafası motifleriyle dolu bir kapıydı.


Yine aslan kafalı büyük tokmak şeklindeki zili ittirdi.
''Kimsiniz?''
Megafondan gelen sesle irkildi.
''A-ah Ben KyungSoo .Sekreter Kim ile görüşecektim''
''Peki,biraz bekleyin.''
Ses gayet ciddi geliyordu.
Tabi bu sırada neden geldim ki ben buraya diye düşünüp duruyordu.


5 dakika gibi kısa ama kendisi için zor geçen süre zarfında ihtişamlı kapı ardına kadar açıldı. Az önce sadece kapıya hayran hayran bakarken şimdi malikaneden gözünü alamıyordu.
'Ah ben çok yanlış geldim çok.Burda yetişmiş bir gence nasıl eşlik edebilirim ki .Aptalın tekiyim ' diye iç geçirdi.


Eve bakmaktan kendisine doğru gelen Tae Woo amcayı geç farketmişti.

''Oh evet,gel hadi''

Çevreye bakınarak ağır adımlarla ilerledi.

Yaşlı adam devam etti.

''Önce patronla görüşeceksin.Aslında işin kabul oldu ama senle tanışmak istiyor.''

''Pekala.''





'Ah bu işi kesinlikle yapamayacağım çuvallayacağım, ama şu durumdayken çok geç.'




Kapıyı tıklatıp , patronun odasına girdiler.

''Efendim bahsettiğim Kahyalık işi için tanıştırmak istediğim genç , Adı KyungSoo''

Patronu genci biraz süzdü boyunu gerçekten kısa bulmuştu.Oğlundan kısaydı evet.
Ama sorun bu değildi.

Boğazını temizleyip koltuğu gösterdi Kyungsoo'ya.

''Geç bakalım genç adam.''

''Pe-peki efendim.''


Sekreter Kim'e döndü.

''Sen çıkabilirsin Sekreter Kim''

''Pekala efendim.''

Odanın kapısını aralayıp,dışarı çıktı.


Patron KyungSoo'nun karşısındaki koltuğa geçip oturdu.

''Sekreter Kim'den hakkında bir kaç şey duydum Kyungsoo.Eminim bu iş için yeterli olmadığını düşünüyorsundur.Ama endişelenme, gerçek bir kahya arıyor olsaydımbu işi sana teklif etmezdim.Sadece oğlumu lanet yaşantısından gözünü açtırabilecek birine
ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ve gayet aklı başında biri olduğunu duydum.''

''Ah teşekkürler , gerçekten bu işi nasıl yapacağım konusunda tedirginim.''

''Endişeleneceğin bir durum yok delikanlı.Sadece biraz deneyelim oldu mu ? 
Bu işi halledebilecek kapasiten olmasa Sekreter Kim asla seni önermezdi.Sana güveniyorum.Elinden geleni yap.''

''Peki efendim , deneyeceğim , teşekkürler''

Patronu sözlerine devam etti.

''Senin için bir oda ayarlattım.İstersen buraya taşınabilirsin.Ama kendi evinde rahat olursan buna karışmam.Ben sadece senin açından kolay olabileceğini düşündüm.Yani istediğin zaman gelip kalabilirsin.
Ayrıca şoförümüz seninde emrin altında olacak.Oğlum ile aynı okulda olduğun için sizi beraber alacak ve getirecek.Evine gitmek istediğinde de şoförümüz Choi'den rica edebilirsin.Bir sıkıntın olduğunda çekinmeden yanıma gel genç adam.''

Bir iki saniye durakladıktan sonra devam etti.

''Ah bu arada senin için ayarladığım odada dolabında iş kıyafetin olacak.Siyah bir takım.Kahya olduğunu oğlumun kabullenebilmesi için giymen gerekiyor, yaşından dolayı bunu reddeceğine eminim.''

''Oh sorun değil giyerim , teşekkürler.''

''Peki o zaman başarılar diliyorum genç adam, oğlum az önce odasına çıktı gidip tanışabilirsin.''

''Pekala, iyi günler efendim.''

''Sekreter Kim sana odasını gösterir''

''o-oh peki efendim''

Kapıyı aralayıp , yavaş adımlarla dışarı çıktı.
Sekreter Kim onu bekliyordu.

''Nasıl geçti evlat ?''
''Ah Tae Woo amca bilmiyorum her şey tamam gibi gözüküyor ama bu genç kesinlikle 
sorun çıkaracak gibi hissediyorum.''
''Halledebilirsin Kyungsoo o buz kalpli genç sana alışacaktır ve sen ona arkadaş ortamı 
sağladıkça o yalnız dünyasından dışarı çıkacak.''
''Öyle mi dersin ?''
''Tabikide , sadece zamana ihtiyacımız var.'' gülümsedi.


Her yerde taş sütunlar olan malikanede dakikalardır yürüyorlardı.Gerçekten çok büyüktü.Labirent gibi olduğunu düşündü Kyungsoo.
Tek başına olsaydı kesinlikle çıkış kapısını bile bulamazdı.

''işte geldik, içeri girebilirsin Kyungsoo . Bu arada senin odanda hemen karşısı''

Kyungsoo karşıdaki kapıya baktı ve kafasını salladı.

Sekreter Kim ağır adımlarla uzaklaştı.

KyungSoo gençle tanışmak için kapısının önünde duruyordu ama kapıyı tıklatacak
cesareti kendinde bulamıyordu.Derin bir nefes alaıp, bıraktı.

Elini kaldırıp kapıyı tıktıkladı.

Ama ses gelmedi.Tekrar tıklattı.

İçerden umursamaz bir ses tonu geldi.

''Hey, kimsiiiin ? ''

''Ah ben Kyungsoo. I-ıh şey ben yeni Kah..''

Sözünü bitirmemiştiki kapı aralandı.