Sonunda hastaneden taburcu oluyordum. Bu süre boyunca yanımda sadece arkadaşım vardı. Cihan yanıma hiç uğramadı. Emre de arada sırada gelip beni yokluyordu. Unutmadan annemde telefondan aradı ve iyi olup olmadığımı sordu. Çok saolsun çok ilgili bir kadındır. Neyse taburcu olma işlemlerim için danışmaya gitmek için asansöre doğru ilerledik. Asansör bizim kata geldi ve kapıları açıldı. Karşımda işte duruyordu. Ona hiç yakışmayan (?) doktor önlüğüyle. Serpil yavaşça kulağıma eğildi ve"- İstersen bir sonrakine binebiliriz." "-Hayır gerek yok. "
"-Taburcu oluyorsun sanırım." Sanırım mı ? "-Evet öyle." Ortam böylece sessizleşti işte. Asansör her katta duruyordu ve daha da kalabalıklaşıyordu. En arkada kalmıştık ve o yanımda duruyordu. Yaşadıklarımızdan sonra bu ona en yakın anımdı. Buram buram o iğrenç(?) kokusu burnuma geliyordu. İnsanlar çoğaldıkça herkes birbirine yaklaşıyordu. Sağ tarafımda Cihan solumda ise Serpil vardı. Serpil bana yaklaşmamaya çalışıyordu çünkü vurulduğum kolum sol kolumdu ve o da tedbir alıyordu. O anda adamın biri aramıza girdi ve daha da yerleşebilmek için omuzlarıyla beni ittiriyordu. İşte o an kan beynime sıçradı bu nezaketten nasibini almamış adam benim müthiş bir acı yaşamama neden oluyordu. Kafamı döndüm ve tam ağzımı açacaktım ki Cihan önümde durdu aramızdaki mesafe yok denecek kadar azdı. İki elini asansöre dayadı daha sonra kafamın hizasında duran sağ eli sol omzumun hizasına indi. Evet o anda durup kalabilirdim. Az öne bana o acıyı yaşatan adama teşekkür bile edebilirdim. Onun yüzünde bakmamak için kafamı kaldıramıyordum şu anda göğüs hizasındaydım. Ve asansörün kapıları açıldı insanlar çıkmaya başlamıştı bu her halden belliydi. Hem ortamdaki alan çoğalmış hemde o ter kokusu gitmişti. Fakat biz öyle kaldık. Asansör boşalıyordu ama biz öylece kaldık. Serpil hadi çıkalım artık diyordu. Bende yan tarafıma döndüm hala elleri dayalıydı ve ben kollarının arasında sayılırdım. Ona çıkmak istediğimi belli ettim ve oda kollarını indirdi. Garip bir andı çünkü kollarını indirmek istemiyordu da güçsüz düştüğü için indirmişti sanki. Serpil dışarıya çıktı ve ben de arkasından gidiyordum bir adım daha atsam dışardaydım birden biri kolumdan tuttu ve beni içeri çekti. "-Bize müsade et lütfen Serpil" Bir saniye noluyordu. Kapılar kapanmıştı ve Cihan 9. kata bastı. Burası çatı katı değil miydi ? Kolumu onun ellerinin arasından sıyırdım ve arka köşeye doğru ilerledim. Sanki küs bir çocuk gibiydim. "-Noluyoruz ya ? Ne yaptığını zannediyorsun sen ? " "-Konuşmamız gerektiğini biliyorsun." "-Her şeyi konuştuğumuzu zannediyordum.Hem beni çatı katına çıkaramazsın korktuğumu biliyorsun" O hiçbir cevap vermedi ve biz çatı katına çıkmıştık. Gerçekten çok yüksekti . Ama bana tanıdıktı. İçimde garip duygular vardı ama tüm bu duyguları esen rüzgar bastırıyordu. Cihana döndüm ve "-Ne oluyoruz yani şimdi ? Burada konuşmayabilirdik bana acı vermeye mi çalışıyorsun ?" Cihan bana daha çok yaklaştı. Bu sözlerim sanki onu kırmıştı gözleri biraz tuhaf bakıyordu. Yavaşça bileklerimden tuttu. O kadar yavaş hareket ediyordu ki sanki biri onu yavaşlatmıştı. "-Seni buraya getirdim çünkü her şey başladığı yerde bitsin istedim. Sana burada bir şans olmuştum ve sende hayatına devam ettin. Şimdi yine böyle olacak hayatına devam edeceksin." Nasıl yani şimdi kendime zarar vermemem için mi bu konuşmayı yapıyordu ? Bana sarılmalı af dilemeliydi. "- Sen gerçekten kendime bi şey yapacağımı mı düşünüyorsun ?İnanamıyorum sana kendini bu kadar değerli zannetmemelisin." Ağzımdan bunlar dükülüyordu ama düşünmemişte değildim burası hastaneydi ve çok rahat hayatıma son verebilirdim. "-Aylin sen çok kırılgan bir kızsın. Canın yandığın zaman belki.." "-Hayır o bir kere olur." Ellerimi geriye çektim ve bir iki adım geri gittim. "-Ben büyüdüm artık. Çocuk değilim ve sende abim değilsin. Neyi fark ettim biliyor musun bu zamana kadar beni sevmedin sadece beni korumak istiyordun ve ben senin bu koruma arzunu aşk zannettim. Aptal olan bendim daha çok seven tarafta. Beni korumak yerine anneni korumalıydın." Haddimi aştığımı biliyordum ama onun canını acıtmak istiyordum ve bunu başardım. Merdivenlere doğru ilerledim ve 9 katı merdivenlerden inerek tamamladım. Neden mi daha çok ağlayabilmek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırıntılara Tutunmak
RomanceNe kadar korursanız koruyun bazen yalnızca çok sevdiğiniz için kaybedersiniz. Ve bazen gerçekler yalanlardan daha çok acıtır... "-Sen kalbimin çok derinlerinde saklandığın için mi sana aşık olduğumu anlayamadım ?" "-Bence hepsi senin salaklığından."