"-Hep aynı şeyi yapıyorsun bu sefer son ! Bu sefer gerçekten bitti !"
"-Saçmalama. İyice alıştın en küçük kavgada bu sözleri söylemeye. Ben de yoruldum. Yoruldum anlıyor musun !"
"-Demek yoruldun ha ? Yoruldun, neden yoruldun ? Beni sürekli korumaktan olabilir mi ? Ben bir abi değil sevgili istiyorum. "Genç kız sözlerine devam edememişti. Karşısındaki adamı kaybetmek istemiyordu. Yolun ortasında son zamanlarda artan o kavgalarından ediyorlardı. İkisi de öyle sanmıştı... Ama bu kavganın sonunu ikisi de beklemiyordu. Genç kız devam etti. "-Bak ben biliyorum beni kandırmaya çalışma artık." Genç kız kafasını öne eğdi. Konuşmakta zorlanıyordu,kafasını kaldırdı ve adama baktı. Ağlamaklı gözlerle ve titreyen ses tonuyla "-Seni bu kadar sevdiğim için mi suçluyum ?" Adam beyninden vurulmuşa döndü. Karşısındaki bu genç kız bir kadın olmuştu sanki. Onu iki kolları arasına almak , sarılmak ve bir daha bırakmamak istiyordu. Kızın kafasına iki elinin arasına aldı ve kaldırdı. Gözleri birbirine değdiği an aralarındaki aşk belki uzaydan görünürdü. Fakat bunu anlamayan yalnızca ikisiydi. "-Ben olmaz ! Ben sana daha fazla zarar veremem. Ben buyum !" Kız yavaşça kafasını geri çekti artık toparlanmışa benziyordu. Bu sözler ona tokat gibi geldi. Bu sefer gerçekten onu kaybediyordu. Karşısındaki adama baktı. Bu adam kendinden büyüktü, yakışıklıklı,başarılı bir doktordu. En başta çok saçmaydı zaten bu ilişki . Birde kendine baktı daha yirmili yaşlarının başındaydı . Zeki değildi o kadar güzelde değildi. Sıradan bir üniversitede sıradan bir bölüm okuyordu. O an kafasına dank etti işte neden buraya geldikleri. Adam kızın gözlerinin önünde zayıfladığını düşündü. Genç kız "Tamam !" dedi. Ne bir elveda ne bir hoşcakal yalnızca kuru bir tamam. Genç kız arkasını döndü, yalnızca karşıya geçecek ve yürüyecekti. Yolda ağlayacaktı, keşke yağmur yağsa saklasa beni diye düşündü. Adam ise onu bırakmanın rahatlığı içindeydi. Ama kalbinden bir ses tut onu diyordu. Tut sakın bırakma. Fakat öyle olmadı ne adam tuttu kadını , ne kadın kaldı... Genç kız bir adım attı... Aylin ! Ayyyllinn ! Bir anda herkes toplanmaya başlamıştı. Nasıl olmuştu ne olmuştu. Adam yürüdü. Sanki bir adımlık yer ona binlerce kilometre gibi geldi. Evet gerçekti. Aylindi bu. Yerdeydi. Kan vardı. O an yağmur bastırdı birden. Dünya durmuştu sanki. Adamın tek duyduğu şey kalbinin sesiydi. "Sana tut demiştim." Genç kızınsa hissettiği tek şey vücuduna damlayan su tanecikleriydi.
"-Lütfen yağmaya devam et !"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırıntılara Tutunmak
RomansaNe kadar korursanız koruyun bazen yalnızca çok sevdiğiniz için kaybedersiniz. Ve bazen gerçekler yalanlardan daha çok acıtır... "-Sen kalbimin çok derinlerinde saklandığın için mi sana aşık olduğumu anlayamadım ?" "-Bence hepsi senin salaklığından."