Müslüm Gürses -Sigara🎵
Dün, yine sıradan geçmişti. Normal okul şeysi işte. Şuan kantinin kırmızı masasına köreklenmiştim. Önümde sayamacağım kadar aburcubur vardı.
Hayvan gibi depiştiriyordum. Ellerim bitterli çikolata olmuştu. Çok acıkmıştım. Hesaplarıma göre 3 gündür yemek yemiyordum. Annemle aramız daha düzelmemişti. Bende de yemek yiyecek yüz yoktu. Şimdilik aburcuburdan geçiniyordum.
Kantinin kapısını hayvan gibi açtılar.
Bakışlarımı kantinin kapısına çevirdim.
İlayda, Arda, Yengi, Eyşan yılanı ve
Koray. Yani kısaca bizimkiler, onlar öyle diyorlardı.
Bana doğru geliyorlardı. Koray ve Yengi ek sandelye çekip oturduğum masaya oturdular. Arda bitterli çikolatalarımdan birine dokunmaya yeltenmişken eline vurdum." Oha oha! Dokunma lan onlara."
Çikolatalarım, pardon bitterli çikolatalarım değerliydi.Arda kısa kahverengi kaşlarını büzerek,
" Cimri misin kızım?"" Bak bir daha bana kızım falan deme. Ümüğünü sıkarım!"
" Tamam abla bir daha demem. Ama neden vermiyorsun?"
" Çünkü benim bitterli çikolatamı kimseyle paylaşmam. Diğer şeyleri yiyebilirsin."
Kafasını sallayıp, krakerlerden birini yemeye başladı.
" O bitter çikolata değil miydi?" dedi anlamaz bir tavırla Yengi.
" Bitterli çikolata!" şaşkınlıktan ağzım açılmıştı. Çünkü bunu Koray'la aynı anda söylemiştik. Birbirimize şok olmuş bakarken, Eyşan,
" Salak mısınız siz ya! Çikolata işte ne farkı var?" ağzını yaya yaya söyledi.
Ne iğrenç bir konuşma tarzıdır.Sinirlenerek, " Ne biçim konuşma şeklidir? Orizona kenterkelisi mi yuttun?" dememle herkes güldü. Tabiki Eyşan hariç.
" Laf mu soktun sen şimdi?" yeminle ağzının üstüne bi tane çarpıcağım şimdi.
Gözlerimi kırpıştırıp ve yapmacık bir şekilde gülümseyerek,
" Evet, hissettin mi? Giren çıkan bir şey var mı?"
Arda'dan bir 'ooooooo' sesi yükseldi.Eyşan aniden ayağa fırlayıp, " Kızım, sen kimsin ya?"
" Elhamdülillah müslümanım."
Koray ve ikizlerden kıkırtı yükseldi.
Koray'a bakıp daha da sinirlenerek, elini masaya vurdu. Daha akıllanmayacağa benziyordu."Ya sen daha akıllanmadın mı?" sinirle gülümseyerek, " Kafanı tekrar masaya gömeyim mi istersin? Yoksa siktirip gitmek mi?"
Bu laf sokmaya girmiyordu, açıkça tehditti. Ağzına sıçmama ramak kalmıştı. Cevap vermedi, yada rezil olmaktan korktuğu için birşey diyemedi.
Beni tam tanımıyorlardı ama dediğim şeyi yapacağımı biliyorlardı.Tek kaşımı kaldırarak, "Şimdi canım,"
Daha da yaklaşarak " O aştığın haddini al ve defol!" bağırmam herkesin dikkatini çekmişti.
Herkesin bakışları bize dönmüştü.
Eyşan herkesin bakışları eşliğinde kantinden gitti.
Sesli olarak bir kaç tane sansürsüz küfür söyledim.
Arda bana dönerek, " Yeminle göt ettin kızı kanka."" Tabiki de oğlum ne zannediyorsun. Ben böylelerini çok gördüm. İki kere baş kaldırır üçüncüsünde ağzına sıçarım.
Daha benim kim olduğumu bilmiyorsunuz?"Yengi dalga geçer bir tavırla tabiri caizse ağzını yaya yaya "Kimişsin kızım?"
Gözlerimi sinirli şekilde ona çevirdiğimde gözlerindeki alaycı tavır beni tam anlamıyla çıldırttı.
" Kızım mı?" Yoğamına bunu da Korayla aynı anda söylemiştik.
" Senin o yayılan ağzını gerer, içinden geçer, geçtiğim yerden kafanı sokar, soktuğum yerden seni boğarım amcıksız Yengi." dedi Koray.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZLENMİŞLİK
Teen Fiction"Beni çok Özledin" mi? diye sordu. Yamuk bir şekilde dudaklarımı kıvırdım. Bu sorunun cevabını ikimizde biliyorduk. Adımız kadar emindik "Özlemenin azı çoğu olmaz, ağırdır işte! Güldü. Bilmişlik sardı çehresinin her zerresini.Nazım ' dan yaptığ...