BTS - Converse High
Ecelin Olacağım...
Vay anasını lan. Daha ilk günden düşman edinmiştim. Kızın saçını arkadaşları zorla elimden almışlardı. O an herkes bana hayretle bakmıştı. Havalıyım gerçi. O günün üzerinden tam iki gün geçmişti. Ve şuan annemin ayarladığı servise binmiş okula gidiyorum.
Aniden kulağımdan kırmızı kulaklığım düştü. En nefret ettiğim şey, sinir bozucu. Tam da okuduğum kitabın üstüne düştü. Lanet okuyarak, düşen kulaklığı kulağıma takacakken arkamda ki konuşmalarda ismimin geçtiğini duydum. İyice geriye yaslanarak konuşmalara kulak kabarttım." Yeni gelen kız resmen Eyşan' nın ağzına etti. "
Demek adı Eyşan, lan bütün sinsilerin ismi Eyşan mı anasını satayım? Ezel'den sonra sıra bana mı geldi?
Diğer kız konuştu. " Yürekli kızmış doğrusu. Eyşan 'ı tanımıyor. Eyşan yanına bırakmaz. "
" Valla bilemiyorum kanka. "
" Kızın adı neymiş biliyormusun?"
" Esin Tekin. İzmir ' den gelmiş. Tekin kolejinde okuyormuş. Anlayacağın baya zengine benziyor. "
Diğeri alayla konuştu. " Kendi kolejinden devlet lisesine euro bile böyle yere çakılmamıştı. "
İkisi de gülmeye başladı.
Ben sakin kalmaya çalıştıkça, gel beni döv diye yalvarıyorlar. Dayanamayıp hışımla arkamı döndüm.
İkisininde gülmesi kesildi ve bana şaşkınca baktılar. Sinirle," Şimdi sizi bir yere çakarım. Babanız ananıza böyle çakmamıştır!!"
Kısa saçlı kız küçümser bir bakışla,
" Sen kimsin kızım! Bizi mi dinliyorsun?"Bana kızım diyerek, Esin gel ağzıma sıç diyordu resmen.
"Esin Tekin canım, nam-ı diğer.."
Kollarımı havaya kaldırarak parmaklarım ile tırnak içinde işareti yaparak,
" Yeni kız!" sesimin dozajı biraz yükseldiği için birkaç kişinin dikkatini çekmiştim.
İkiside afalladılar. Sarı saçlı kız şaşkınlıkla," Sen bizim serviste misin? "
Mal sorusuna yüzümü buruşturdum.
Tam, lafımı sokacakken servis durdu. Okula gelmiştik. Sarışın kıza dönerek,
" Sana sokacak bir lafım var, bekle. "
Küçümser bakışlarımla ikisini süzdüm.
" Gerizekalılar!" dedim ve servisten indim.
Yine geldik. Pufff, yaparken kahküllerim havalandı. Nedense sinir olmuştum. Kahkülerimle bakışırken, birden bire sanki izleniyormuşum hissi sardı. Bakışlarımı hızlıca yukarı kaldırdım. Gördüğüm sadece, bir erkek grubu sabah sabah hararetle bir şey konuşuyorlardı ve hiçbiri bu tarafa bakmıyordu. Umursamadım ve bankların olduğu tarafa yol aldım.♦
Saçma sapan bir şekilde ilk dersimiz "matematik" intihar etmem için önemli sebeplerden biri. Şuana kadar bütün matematik hocalarım kadındı. Ama bu sefer erkekti. Aslında bu pek birşey farkettirmiyor, matematik işte heryerde aynı bok.
Sınıfa alışmaya çalışıyorum ama, sanırım çoğu benden çekiniyor. İyi birşey galiba. Allahım sosyalikten ölüyorum.
Önümde biri kız, biri oğlan oturuyordu ve hiç susmuyorlardı. Sinirlendim. Kaçınılmaz son. Öne eğildim,
"Gençler biraz sesinizi kısın." resmen tıslayarak söylemiştim.
İkisi aynı anda bana döndü. Onlarla konuştuğum için ikiside afalladılar. Kimle konuşsam herkes afallıyordu. Ne mükemmel bir varlıklıktım ben böyle.
Erkek olan kendini hemencecik toparladı.
" Yeni kız ilk bizimle konuştu. "
Kız, heyecanla " Sanırım çok şanslıyız! "
İkisini dikkatle inceledim. Birbirlerini biraz andırıyorlardı. Kahverengi saçlar, sivri çeneler, hafifden çekik ve kahverengi gözler, ince uzun dudaklar. Yok lan bunlar baya baya benziyorlardı. Şaşkınlığımı gizlemeyerek,
" Siz birbirinize çok benziyorsunuz, nesiniz? "
İkisi aynı anda " İkiziz! "
Ağzımdan şaşkınlıkla,
" Hasiktir! "
Erkek olan cesurca küfretmeme hayran kalmış bir şekilde " Ooov sert kız. "
Kız, " Sertse severiz."
Aklımda kötü düşünceler belirdi. Tövbesteyşın.
" Fesat düşünmeli miyim? "
Ne dediğimi anladığında, kızardı yok yok morardı. Bu halini gören ikizi lafa atladı.
" Neyse, şey benim adım Arda Kermen. "
" Benim de İlayda Kermen. "
Uyumlu ikiz isimleri.
" Benim ki de..." Tamamlama izin vermeden, ikisi aynı anda ;
" Esin biliyoruz." Gözlerimi hayretle açtım.
" Muhteşem senkronize, evde bunun için çalışıyor musunuz?"
İlayda bilmiş bir tebessümle " İkiz olmanın verdiği bir şey. "
" Yani bizde nasıl olduğunu bilmiyoruz. Kendiliğinden oluyor. " diye ekledi Arda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZLENMİŞLİK
أدب المراهقين"Beni çok Özledin" mi? diye sordu. Yamuk bir şekilde dudaklarımı kıvırdım. Bu sorunun cevabını ikimizde biliyorduk. Adımız kadar emindik "Özlemenin azı çoğu olmaz, ağırdır işte! Güldü. Bilmişlik sardı çehresinin her zerresini.Nazım ' dan yaptığ...