Yokuş çıkmak istemediğinden aşağıdan yoluna devam etti. Hem önünden hem de arkasından birçok kişi hastaneye gittiğinden peşinden gelen adamı fark etmedi uzun bir süre.
Merdivenleri aşarak hastanenin içine girip giriş katındaki gastroenteroloji bölümüne yöneldi. Sırtındaki çantasından istem kâğıdını çıkardığı sırada durdu. Kâğıdı eline alıp cam kapıdan içeri girdi. Sekreterden kaydını yaptırıp metal kapıdan içeri bakındığında içerisinin oldukça kalabalık olduğunu gördü. Sıra ona gelesiye kadar tuvalete gidip olmayan çocuğunu doğurmayı düşündü otobüs şoförüne kendince söylenirken.
Aslında komik biriydi. Hayat, ona acıları yüklerken o, hayatının her evresinde eğlenmek için daima bir şey bulurdu. Sağ çıkamayacağını düşündükleri ameliyatına bile kahkahalarla girmişti ama komik yanı sadece tek başınayken işe yaramazdı.
Geniş kapıdan çıkıp hemen ilerideki tuvalete girdi. Kafası o kadar dalgındı ki peşinde dolaşıp duran adamı yine göremedi. Tuvalete girip yukarıda kalan aynada sadece kafasına baktı. Parmak ucunda yükselip biraz da omuzlarını gördüğünde dağılmış saçlarını her zamanki gibi söylenerek biraz da yolarak düzeltti.
Sıkışmadığından tuvalete girmeden çıktı sonra oradan. Kapıda duran turuncu saçlı genci görünce, "Erkekler tuvaleti yan tarafta." dedi diline hâkim olamadan. "Burası kadınlar tuvaleti."
Söylediğiyle yüzünü kızarttığı utangaç genç kısık sesle teşekkür edip yan taraftaki tuvalete girdi hızla. Onun ardından tekrar gastroenteroloji polikliniğine girip ayakta beklemeye başladı. Çünkü onun, otobüste ona yer veren genç olduğunu o an hatırlamadı.
Sabahın körü diye düşündüğü saatte, dokuzda, hastanede olduğu hâlde sıra ona on buçuğu beş geçe geldi. İçeri girip değişen asistan doktora şikâyetinin olmadığını anlattı. Yine de rutin kontroller için kan tahlili isteyen doktordan aldığı sarı tahlil kâğıdıyla sekreterin yanına adımladı.
Oradan kâğıdı onaylatıp zemin kata indi alışkın adımları. Hastane her zamanki gibi kalabalıktı. Kan alma bölümünde de yarım saat kadar oyalandıktan sonra onu çekingence geriden izleyen gençle ayrıldı hastaneden bir şeyler atıştırmak için.
Yediği yemeğin ardından ilerideki çeşmeden ellerini yıkadı ve ikinci çayını alıp tekrar masasına oturdu. Çay, masada oturması için bahaneydi aslında. Oturduğu yerden gelip onu kimse kaldırmazdı ama boşu boşuna yer işgal ediyormuş gibi görünmek istemiyordu.
Çayı kenara bırakıp sırt çantasını önden taktı ve masaya sol kolunu koyarak üstüne başını yasladı. Kapadığı gözleri, yan masadan onu izleyen genci yine görmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Meri | Texting
HumorAdı yüzünden sürekli alay konusu olan Avaz Aka, eski sevgilisine yazmak için bir anonim uygulamasına kaydolduğu ilk gün yanlışlıkla hesabının linkini diğer hesabında paylaştığında her şey için çok geçti. Yirmi bir yaşında olmasına rağmen bir baltaya...