Gözlerini yavaş yavaş açan hazal boş bir evde buldu kendini elleri bağlı ,ağzı kapalı bir şekilde ne yapacağını şaşırdı."nerdeyim ben-burası neresi- noldu bana" diye kendi içinden kendine soru sormaya başladı. Bir an Kendisine yaklaşan adım seslerini duydu ve korkmaya başladı. Ne yacağını şaşırdı korkak bir şekilde yavaş yavaş kafasını arkaya çevirdi ama kim olduğunu görmedi, korkusu bi on kat daha çoğaldı adım sesleri git gide ona yakınlaştıkça. ve adım sesi kesildi tam arkasında durdu. Ne tepki vereceğine şaşırdı bir an ensesinde hissetiği nefesten yerinden sıçladı ve Gözleri fal taşı gibi açıldı."Benden korkma" diye tıslar kulağına adımlarını devam etti ve hazalın tam karşısında durdu.
Hazal kim olduğunu anladı. Korkusu o an sinire dönüştü.
"Yapma sevdiğim öyle bakma bana" diye alaylı şekilde yaklaştı gözlerini odak noktasına aldı.
" Bu gözlerinde siniri görmek ah be sevdiğim beni öldürüyorsun resmen" ve ani bir hareketle hazalın ağzındaki bandı çekti.
" Ah canımı acıttın be " diyerek kükredi.
" Sakin ol sevdiğim " diyerek arkasına döndü bir iki adım attı. Yüzünde sinir vardı. Sevdiği kadını böyle birşey yapmak istememişti. Hazal ne kadar onu istemesede sevdiği kadın için herşey yapardı onun gitmesine müsade etmeyecekti değişen tavrıyla sinirle tekrar hazala baktı.
"Ah be sevgilim beni bırakıp nereye gidiyorsun." Alaylı bir şekilde hazalın gözlerine baktı.
"Bırak beni aşağlık herif uzak dur benden. İmdatt!" Avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı.
"Tık tık tık bu hiç olmadı sevdiğim, boşuna bağırma kimse duyamaz seni" gülerek konuşmuştu adeta.
"İMDATT!! Yardım edin bana kimse yok mu? " bu sefer daha çok bağırmıştı.
" Bıraksana beni fatih napmaya çalışıyorsun sen bırak beniii" yerinden kıpırdanmaya başladı ama uğraşları boşuna gider baya sıkı bağlanmıştı sandalyeye kurtulması zordu.
" Seni bırakmayacam hazal beni bırakıp gidemezsin anladın mı izin vermem" sinirlendi hazalın çenesini sıktı. Kötülük bedenine sarmıştı adeta karşısındaki sevdiği kadın olduğunu unutmuştu ve canını acıtmaya başladı.
Kafasını sağa sola sallayan hazal acıya daha fazla dayanamaz gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Karşındaki ise sinirle baktı gözlerine, gözlerindeki düşen damlalara gözleri çarpınca yavaş yavaş ellerini gevşetmeye başladı. Çenesini serbest bıraktı Sinirle ellerine saçlarının arasına aldı.
" napıyorum ben ya sevdiğime zarar veriyorum" ellerine baktı o sinirle ellini duvara vurur sevdiği kadına acı veren ellerine zarar verdi.
"Ruh hastasısın napıyorsun sen kendine gel" gözleri onun ellerindeydi ve kanıyordu elleri..
" el- ellin kanıyor"kekelemişti konuşurken.
"Hazal bana bak canını acıtmak istemedim bağışla beni seni seviyorum" ayağına kapandı resmen ne olduğuna şaşırır hazal.
" Benden gitme nolur burdan gitme" yalvarmıştı adeta.
" Fatih kalk ayağa napıyorsun sen beni çöz beni bırak" bu sefer kızan hazal olmuştu.
" Bırakamam hazal bırakmam da" ayağa kalktı ve karşısında durdu citti bir hale büründü.
"Benden gitmene izin vermeyecem hazal" dedi.
"Fatih gitmem lazım annem için gidiyorum çalışmam lazım anlamıyor musun?" Anne kelimesi söyleyince sesi titremişti.
"Annem ölüyor Fatih neyi anlamıyorsun" tutamaz kendini ağlamaya başladı.
"Hazal bırakmayacam seni bunu aklına sok" diye tersledi. Daha fazla dayanamaz hazalı bıraktı ve odadan çıktı.
:)Evet arkadaşlar bölüm sonuna geldik biliyorum uzun zaman oldu yazmadım bazı sebeplerden dolayı umarım beğenirsiniz
:)Beğenmeyi unutmayı seviliyorsunuz...
;)Aşağıdaki soruları tahmin edin bakalım...:)
=Hazalı serbest bırakcak mı?
=Hazal kurtula bilecek mi?
=Annesi kızının kaçırıldığını anlayınca neler olucak kızını bulabilecek mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MaVi Kelebek
Narrativa generaleRohat: "Bazen hayatınıza bir el dokunur ve herşeyi değişir. " ? Hazal:"sert rüzgarları karanlık geceler severmiş, aynen seni sevdiğim gibi..."