Üçüncü bölümde bazı değişiklikler yaptım. Tekrardan okursanız kafanız karışmaz. Okuduğunuz için teşekkürler😊
Saat 12:23.
Ve ben hâlâ yataktan çıkamadım. Ve artık bunun için bir çaba da göstermiyorum. Çıkamayacağımı anladım. Yanımda şarjda olan telefonumu alıp son gelen mesajlara bakıyorum. Birkaçı eski sınıf grubumuzdan -çok klişe ve ergence ama bu hâlâ devam ediyor.- birkaçı da Cuma gününden kalma mesajlar.
İtiraf edin şimdi.
Herkesin yakınında her hafta üşenmeden Cuma günlerini kutlamak ve hatırlatmak için mesaj atan bir kişi vardır.
Şahsen benim bayağı var. Millet konuşacak konu bulamayınca Cuma mesajlarına sarıyor herhalde.
Telefonumdan BTOB-Movie şarkısını açıyorum. Kendileri benim en sevdiğim Kore grubu olmasıyla birlikte grubun içindeki Yook Sung Jae ise en sevdiğim oyuncu ve şarkıcı.
Hem söyleyerek hemde klipte yaptıkları dansları taklit ederek seçtiğim siyah İspanyol paça pantolonumu ve koyu yeşil dirseklerinden itibaren bollaşan tişört giyiniyorum.
Gece bir kenara attığım çantamı aramaya koyuldum. Yerlere ve banyoya bile baktım ancak çantam küçük buzdolabının altına sıkışmıştı. Oraya nasıl girdiyse artık. Çantamı binbir türlü zorlukla çıkardıktan sonra buzdolabının altında yüzlerce toz , ev kurmuşken şimdi mekan değişikliği yapıp çantamın üzerindeydiler. Ellerimle onları yaşadıkları yere gönderdim. Önce hava ile ahenkli bir dansın içindeyken sonrasında bu dansı yere doğru süzülerek bitiriyorlar.
Çantama telefonumu ve bir miktar parayı içine atıyorum. Ardından son bir kez aynaya bakıp odadan çıkıyorum. Kahvaltı yapmayı sonraya bırakıyorum. Malum dün Tuhaf Adam manyağı yüzünden işimden olmuştum resmen ve bir daha onu görmeyi bünyemin kaldırabileceğinden emin değildim.
Otelden çıkınca kulaklığımı telefondaki girişe sokup ikiye ayrılmış parçaları ise kulağıma yerleştiriliyorum. Telefonumdan Rana'yı arıyorum. Birkaç saniye sonra açıyor telefonu.
"Selamm!"
"N'aber?"
"İyi işte. Zeynep'in ergenliğiyle uğraşıyoruz. 7. sınıf veletleri gerçekten kötü ergenlik geçiriyormuş."
"Evet! Ben sana demiştim!"
8. sınıfta 7. sınıf veletleri benim için okulların kapanmasına 1 ay kala resmen bir işkence olmuştu. Neden mi? Şöyle:
Son 1 ay kala 8. ve 7. sınıflar geziye gideceklerdi. Üç otobüs vardi. İkisi büyük biri on altı kişilik küçük bir otobüstü ve bu on altı kişilik otobüse sadece 8. sınıf erkekleri binmişti. Diğer iki otobüste de sekizler bir otobüse , yediler bir otobüse binmişti. Ancak sekizlerden bir kız ,yediklerden bir kızla oturacağı için yedilerden bir kız ,sekizlerin otobüsüne binmişti. Tabi o yedinci sınıfa giden kız yüzünden birkaç yedili kız da sekizlerin otobüsüne binmişti. Ve o yedilerin yerine sekizler oturacaktı. Şansa bakın ki yedilerin otobüsüne binecek kişi ben ve arkadaşım Meyra'ydı. Gidiş yolunda erik dalı açmış ve bunu canlı yayına almışlardı. Bunlara dayanabilmiştim. Hatta gidilecek yerleri gezdikten sonra bile o yorgunluğuma rağmen hala mutluydum. Ta ki otobüse binene kadar... Dörtlü koltukta oturan altı kişi mi dersiniz yoksa ikidebir arkamdaki kızın kafama çarpan eli mi? Daha var. En arkadaki kızın önlerdeki kıza laf anlatması mesela. Ya da bir kızın bir çizgi filmin şarkısını söylemesi. Veya uyumama izin vermeyen saçma ve yüksek kahkahaları.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİM KORE'DE KALDI
Novela JuvenilKüçük bir kız. Bir abi. Bir Kore. Küçük kızın abisi Kore'ye gider. Küçük kız da abisini bulmak için Kore'ye gider. Abisi neden Kore'ye gitmiştir? Küçük kızın ailesi hiç bilmediği bir ülkeye kızlarını neden göndermiştir? Neden polise haber vermemişle...