13. Bölüm

11.4K 371 42
                                    

"Afran  yade dedi birşey olmaz yoksa ben senin sözünden çıkarmıyım"

Son çare olan Afran'ın suyuna gitme şıkkını seçen Zilan ne yapsa boştu.

"Vallahi elimde kalacaksın kızım"

"Söz bir daha ne dersen yapacağım bir dediğini iki etmem alt tarafı annemi gördüm ayıp birşey mi ettim"

"Ben sana ne dedim gidemezsin dedim sen ne yaptın gittin bedelini ödeme zamanı"

"Valla bir daha çıkmam sözünden yemin olsun ne dersen yaparım yeterki canımı yakma"

"Yaşayacaklarından sonra sözümden çıkabileceğini sanmıyorum zaten "

"Bir kerelik affetsen"

Ani frenle duran araç sayesinde öne fırlayıp geri yerine oturan Zilan korkudan neredeyse altına yapacaktı bir hışım aşağı inen Afran Zilan'ın tarafına dolandı inatla arabadan inmek istemeyen Zilan dalyan gibi Afran'a kafa tutuyordu

"Vallaha bir daha sözünden çıkmam inmem canımı yakacaksın yine niye geldik bu dağbaşına biz öldürecekmisin tertemiz öldüreceksen inerim"

"Bırak lan koltuğun başını in şu arabadan "

Zilan kuala misali yapıştığı koltuğu bırakmamakta kararlı gibi görünsede Afran'ın tek bir sözüne bakıyordu.

"Canımı yakmayacağına söz ver "

Burnundan soluyan  Afran Zilan'ın haline gülsemi ağlasamı bilmiyordu koskoca bir gerçek vardı ki karısı çocuktu derin bir soluk alıp verdi.

"Tamam lan kemiklerini kırmayacağım in artık"

Zilan belerttiği gözlerini Afran'a çevirdi daha fazla sinirlenmesini göze alamadığı için yavaşça indi arabadan.
Zilan yüreği kül olmuş celladını yanında gezdiren Zilan başı beladan kurtulmayan gelin herkesin aksine sessiz baş kaldırışların esiri olmuştu. Tirtir titrerken ayakta kalmaya çalışıyordu zordu özgürlük imkansızdı huzur Hint kumaşı cinsindendi. Afran'ın kolundan tutup bir yere götürmesine karşın hala yalvararak gözlerinin içine bakan Zilan çaresizdi bir zalimin eline kalmıştı.

Kolundan tuttuğu Zilanı yazın işçilerin kaldığı bağ evine getirmişti aylardır kimsenin yaşamadığı bu yer pislik ve tozdan gözükmüyordu Afran bir hışım Zilanı içeri savurmuş iki saat içinde burayı temizlemesini söylemiş kapıyı kitleyip gitmişti toza alerjisi olan Zilan hapşırmaktan ağlamaya başlamış bir yandan temizlik malzemelerini arıyordu iki odadan oluşan küçük bir yerdi banyoyu bulmak için iki kapı seçeneği vardı. Süpürge ve yerleri silmek için kova buldu toz bezinide bulunca hem hapşırdı hem ağladı birde üzerine evi temizledi yorgunluktan bitap düşmüş üzerine birde vücudu toza tepki vermeye başlamış kaşınıyordu banyoya girdi abdest aldı ikindi namazını kıldı camları açtı havalansın diye her yerde parmaklık vardı el mecbur oturma odasında ki kanepenin ucuna sığıştı ev soğuyunca camları kapattı.

Saatler geçmiş hava çoktan kararmıştı  dağ başında yapayalnız kalan Zilanı korkutan sadece kurtların uluma sesi değildi tabiki Afran'ın her an gelip çeşitli şekillerde vereceği cezası kurtların uluma sesinden daha öndeydi yalnızlık sapasarmıştı dört bir yanını ellerini semaya kaldırdı bol bol dua etti gece yarısına gelemek üzereydi evde saat olmadığı gibi telefonu da Afran'ın arabasında kalan çantasının içindeydi etraftan gelen takırtı sesleriyle irkildi yüreği ağzındaydı.

Yavaş adımlarla cama doğru yaklaşıyor 3 Nas 1 Felak okumayı ihmal etmiyordu.

"Zilaaan aç lan şu kapıyı kim koydu bu kapıyı buraya Zillaaaaan"

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin