Bu kadar büyüyeceğini düşünmediğim hikayeye sizin sahip çıkmanız beni her şeyden çok mutlu ediyor. Her yorumu ayrı ayrı dikkate alıp bazen gülerek bazende niye kızmış bakayım diyerek okuyorum bu başarı benden çok sizin çünkü elimin tuşlara gitmesini sizler sağlıyorsunuz desteğiniz için sonsuz teşekkürler...
Karnımda ki koskoca boşluğa, anlamsız günün sabahına uyanmış gözlerim buğulu yarınlarım karanlıktı. Kolumu sağa doğru sallamamla birlikte elime giren derin acı ile araladım gözlerimi. Açmak istemediğim için direndiğim fakat başarılı olamadığım,benden bağımsız bir olaydı. Yine nefes alıyordum benim için tekrar hayat devam ediyordu bir şeyler eksikti lakin tam olarak neyin eksikliğini yaşadığımı bilmiyordum. Yerimden doğruldum neyle karşılaşacağım hakkın da en ufak fikre sahip değildim karnımda ki boşluğu hissetmem doğrulmaya çalıştığımda peyda oldu. Benden bir şeyler çalınmıştı, bana ait olan yerin de yoktu ama dünyaya gelmesine süre vardı gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı sahip çıkamamıştım. Ne kendi hayatıma ne bana emanet edilene. Yanıma gelen Avzem Xanımla anladım bir şeylerin yolun da gitmediğini. Her şey yolun da gitse suratı böyle gözleri şiş olur muydu ?
"Korumayı başaramadım değil daye?"
Ellerimi tuttu sıkıca o sessiz kabullenişinden anladım yitirdiğimi. Ben ne anlardım çocuk doğurmaktan büyütmekten sahip çıkmaktan yüklediler bilmediğim yükleri sırtıma... Göz yaşlarım sel olmuş akarken canım yanıyordu, başkalarına sefa olan son bana cefa olmuş ömür boyu bir avuç toprağın altına vermiştim çocukluğumu mutluluğumu hayallerimi... Bitmişti işte hayatta ki son umudumu da Afran uğruna kaybetmiştim nefes almaya gücüm kalmamıştı.
"Afranı çağırır mısın daye."
Kafa salladı böyle olmasına şaşmamalıydım aslın da ne bekliyordum ki mutlu ve huzurlu bir hayat mı? Acı yüreğime, buruk gülümsemem dudaklarıma yerleşti. Benden alacağı bir şey kalmamıştı nefes alacak gücüm dahi kalmamıştı benim. Kapı açıldı omuzları çökük , gözleri pişmanlık ve hayal kırıklığı dolu heybeti yok olmuş Afran yavaş adımlarla girdi içeri. Pişmanlığı bana mı aldığı cana mı bilmiyordum ama artık önemi de yoktu. Yerimde biraz daha doğruldum. Belli bir mesafeden sonra refakatçi koltuğuna patates çuvalı gibi yığılan Afran'a son kez bakıp karşımda ki beyaz hastane duvarına odaklandım. Soğuk insanları ürküten kayıplarını hatırlatan beyaz duvarlar... Göz yaşlarım dinmezken sesimin bana ulaşmasını boğazıma oturan koca yumrunun aşağı inmesini bekledim.
"Sana benden alacağın bir şey kalmadığını söylemiştim hatırlar mısın ?"
Kafasını olumlu anlamda salladı nasıl hatırlamasın ki. Canımı her yakışın da ben son dedikçe o daha başlangıçta olduğumuzu diğer hamlesiyle hatırlatıp durmuştu.
"Bana' hala nefes aldığına göre alacaklarım bitmemiş' dediğini de hatırlarsın o zaman Afran Ağa"
Gözlerinden akan yaşlara aldırmadım her defasın da beni nasıl yıkıp çığlıklarımı aldırmadıysa bende onun sessiz pişmanlığına aldırmadım.
" Son nefesimi de evladımla aldın, alacak verecek kalmadı . Bundan sonra yoluma çıkma sen yoluna ben yoluma ha yok diyorsan bir kurşunluk canım var."
Kader bu kadar erken yaşta bunların hepsini yaşatmak zorunda mıydı bilmem ama aldığım nefesin, yaşadığım hayatın bu saatten sonra bana zindan olacağını bilecek kadar zihnim yerindeydi. Sesim hiç duymadığım kadar soğuk ve hissizdi. Yüzüne dahi bakmak istemediğim adam yatağın kenarına oturmuş kendini belli etmeye çalışırken kaçmak yerin dibine girip çıkmamak istiyordum. Boğazını temizleyip konuşmaya başladı dinlemek isteyip istemediğimi sormaya tenezzül etmeden.
"Baygınlık geçirdin suyun da gelmişti mücadele edemeyeceğini biliyordum. Kucaklayıp seni hastaneye atmaktan başka çarem de yolum da yoktu her şey tam yoluna girmeye meyil etmişti oysa ki."
Anlamsız bakan gözlerim durmak bilmeyen göz yaşlarım yüreğime düşen sızı geçer miydi bir gün bu lanet olasıca ses gider miydi kulaklarımdan ?
"Hastaneye getirdiğim de geç kalmıştık ikinizden birini seçmem gerekiyordu vaktim kısaydı seni seçtim anlamsız gelebilir belki ama bunların hepsini benim yüzünden yaşarken seni ölüme terk etmek abimin yaptığını yapmak ağır gelirdi."
Söylediği kelimeler beynim de balyoz etkisi yaratırken benim için feda edilen evladımın yangısı yüreğimin ateşini harlıyordu.
"Keşke o oda da senin ölmene müsaade etseydim benden aldıklarının bedelini anca böyle ödersin"
Sesim kin doluydu ben hayatım boyunca kimseden bu kadar nefret etmemiştim. Gözlerinde ki çaresizlik beni delirtiyordu. Suçlusu olduğu olayın kahramanı gibi davranması beni bitiriyordu.
"Böyle olsun istemezdim o benimde çocuğumdu, elimden bir şey gelmedi. Tek suçlu benmişim gibi davranma."
Kabullenip geri çekilmesi gerektiğinde bile kendini haklı çıkarmasına ne diyeceğimi bilmiyordum acım yüreğimi dağlıyordu nefes alacak gücüm kalmamıştı benden daha ne istiyordu kapısın da ölüp bitme mi ya da yaptıkları için teşekkür etme mi falan mı ?
"Başkasından olduğunu söylediğin, ortalık malı saydığın çocuğumdan mı bahsediyorsun ? Benim halim de mecalim de seninle tüketecek nefesim de kalmadı! Rahat bırak artık beni, defol git sana ait hiçbir şey kalmadı bende!"
Bağıra çağıra ağlamak dövünmek kaybettiklerimin ardından yas tutmak kafamı duvarlara vura vura kendime gelmek acımı yaşamak istiyordum. Bana acı çektiren adamla yüzleşmek değil. Oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru yol aldı bu onu umarım son görüşüm olurdu. Kafamı yorganın altına soktum ağzımı yastıkla kapatıp dakikalarca bağıra bağıra sessizce ağladım. Bitmiştim ya ben ailem sahiplenir miydi beni onca söylenenden sonra bana kol kanat gererler miydi ? Yoksa bir kenara fırlatıp atarlar mıydı ? Yaşadığım kayıplara bir yenisi keşkelerime en büyüğü eklenmişti. Aylarca kendime sakladığım insanlardan koruduğum rahmim de aylarca can bulan çocuğum artık yoktu son umudum yarınlarım gitmişti ve benden hiç bir şey olamamış gibi hayatıma devam etmem bekleniyordu neydim ki ben robot falan mı? Defolup gitmek en iyisiydi yaşadığım acıları yüreğime alıp büyüdüğüm toprakları bırakıp arkama bakmadan gitmek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
General Fiction"Daha kül olacaksın Zilan yanıp kavrulacaksın" "Yanıyorum zaten bağrım yanıyor sen bana her dokunduğunda içimde bir yerler kopuyor yüreğim alev almış gibi, senin yüzünü her gördüğümde nefretim içimi kavuruyor hayatımı aldın sevdiğim adamla olan haya...