HATIRLATMA:"Artık bitti sana ilgi duymuyorum uzak dur benden !" dedikleri beni sanki Körfez Dağından aşağıya atmış gibiydi.
Keyifli okumalarrr:-*
Kalbim yaralı
Kuş gibi çırpınıyordu
Sanki bilmiyordu yakında öleceğini
Sanki hissetmemişti cenneti
Sahi cennette miydi onun kapısı?
Yoksa sadece bir süreç miydi?
Cevap bulamıyor bu yaralı kuş
Uçamıyor özgürlüğe
Varamıyor en tepeye
Çalışıyor ama anlamıyor bir türlü
Kanadı kırık, yaralı
Hissettiremiyor hissetiklerini
Artık biliyor öleceğini
Gülümsüyor son bir kez
Veda ediyor uçsuz bucaksız göklere...
-Bölüm parçası:Rihanna - Cry<3
YıQıldım. Tam anlamıyla YIQILDIM allah kahretsin neden böyle şeyler hep benim başıma geliyor ki NEDENNN????
Tamam eski bene geri dönmek şart oldu. İlk işim inek gibi olmak asosyal gibi sanki sürekli ders çalışırmış gibi. Belki o zaman beni sever beni hatırlar belkide benden özür diler . Diye düşünürken bunların sadece kendimi kandırmak için söyleyebileceğim geldi aklıma.
***
Sabah uyandığımda kendimi yorgun ve bitkin hissediyordum. Ne yapacağımı biliyordum evet yani henüz kararvermiştim.Mucize geldi aklıma o güçlü bir kızdı belki bana yardım edebilirdi belki ,bir umudum vardı.
"Heyy! Biraz konuşabilir miyiz? " dedim. Sesimden birşeylerin yolunda olmadığını anlamış gibi tek kaşını havaya kaldırmış dizinin iki el üstünde eteğini sağ sola sallayarak ne diyeceğini bekledim.
"Tamam.." dedi aniden. Hic aklıma gelmemişti sahiden . Derdimi anlatmazsam kafamda kurup duracaktım anlatmalıydım birine gidip bir kedi alabilirdim ama kedi nankördür terk eder beni Tutulma'nın yaptığı gibi. En iyisi eski dost.
"Anlat bakalım küçük sürtük derdin ne bana mı muhtaç kaldın yoksa hıı ?" dedikleri midemi bulandırsa da anlatmalıydım. Ama içimdeki şeytan. " Sana küçük sürtük kimmiş gösteriyim hemen kim fotograf çekip şantaj yapar sürtükler ama üzgünüm elimde sadece Mucize var on numarlı sürtüğümüzdür iyi günlerde kullanın" demek geçti.
Öfkem beni kontrol ediyordu aklımı çelen şeytana kulak verdim ve " Zaten seninle konuşmak isteyen salak niye sana geliyordam" diyip yanından uzaklaştım.Evet dost kara günde belli olurmuş sahiden.
***
Bankta kafamı dinliyordum. Yanımdan mükemmel bir çift geçti birbirlerine pamuk şeker yediriyorlardı tam imrenilecek tiplerdendi. Ama biliyordum ki en mükemmeller en acı vericidir. Ama o olan onları kıskandım veya yanımdan geçen sürekli dedikodu yapan süper arkadaşlar onlarıda kıskandım aynı anne-baba sevgisini ister gibi canım yanıyordu. Gözümden bir damla yaşın avucuma aktığını hissettiğimde elimin tersiyle sildim.
"Ağlamak yakışmıyor be yavrum. Buncacık yaşta ne ağlaması ömrün uzun daha çok güldürecek seni yukardaki hiç canını sıkma sen geçici dünya." dedi yanıma oturan ama veya dede evet evet dede benim ne dedem ne de bir başka akrabam oldu. Bir an irkildim yaşlı dede sanki benim meleğimmisş gibi bana nadihat veriyordu yardım etmeye çalışıyordu.
"Sağ olun ilginiz için minettarım."dedim en kibar şekilde. "Olur mu yavrum. Bak bende senin gibiyim- ne yani beni tanıyor muydu ayyy ne saçmaladım şimdi- bende canım sıkıldığında buraya gelirim gülen neşeli insanlar, çiftler , yaşlılar, tartışan çiftler , delikanlılar her türden insan geçer bu asfalttan herkesin bir sıkıntısı var ama elbet geçer. Dert etme tatlı kızım" dedi tanımadığım dede. Beyaz saçlı , biraz kilolu tonton dedem. Ona dede demedim belli ki kendini yaşlı hissetmiyordu yaşlılardan bahsederken amca dedim öyle uygun görmüştü beynim.
Yaşlı dedenin yüzüne bakmadan kafamı salladım. "Bak kızım tanımadığın birine yani bana anlatmak istersen hiç çekinme yanındayım ben anlat unuturum zaten bir saat sonra." dedi tatlı dilli tonton dedem.
"Teşekkürlerr..."diyerek ağlamaya başladım sinirlerim bozulmuştu. "Yavrum benim sıkma canını hem ağlamak yakışmıyor sana " dedi ve omzumu sıvazladı. O kadar hoştu ki ilk defa biri bana böyle sıcakkanlı davrandı ne annem nede var olmayan babam bana böyle şevkatle yaklaştı.
Meraklı gözlerle bu dedeye yaklaştım ve "Acaba adınızı öğrenebilir miyim? " dedim.
"Bak ben sana adımı söylemeyeyim sen bana istediğin şekilde hitabbet ." dedi. "Peki bu arada ben. Aşk büyüsü." dedim yaşlı gözlerle. Dedem sanki afallamışcasına bana baktı.
Daha sonra bu dedeyi hergün ziyarete gitmeye başladım Yaşlılar Bakım Evi nde kalıyordu. Onunda kimsesi yokmuş sadece bir oğlu varmış adı Olgun Tokat . Tonton dede oğlu'na bir konuda çok kızmış ve bir daha hiç görüşmemiş. Nedenini sorduğumda ise. "Canın sıkılmasın boşver tatlı kızım." dedi.
Haftada 2-3 kez onu ziyarete gitmeye başlamıştım. Çok alışmıştım bu dedeye. Herşeyi unutturuyordu bana. Ama eminim benden saklamak istediği bir sırrı vardı hiç zorlamadım isterse anlatırdı nasılsa.
***
Haftalardır okula gitmedim kimseyi görmek istemiyordum. Eminim kimsede beni görmek istemiyordur. Ama özlüyordum... Onu çok fazla özlüyordum. Kimse ne arıyor ne de mesaj atıyordu ben artık sadece bir...Hiçtim.
Sadece.Bir.Hiç
Beni tek arayan dedemdi ona aşırı bağlanmıştım 2 haftada.
Asi sürekli evde beni tek bulmak için çabalıyordu ama öyle birşey olmadi hic allahtan. Yorgundum odama girip uzandım saat 21:23'tü uykumda yoktu kitap okumaya karar verdim .
Kapı çalmıştı annem olabilirdi veya komşu Asi açar diye bakmadım. Yaklaşık iki dakika sonra Asi elinde bir kutuyla odama girdi kargodan acaba neydi bu.
Kolinin üstünde gönderen: Ziya Tokat bu kim ya diye söylenirken içini açtım belkide yalnış gelmişti Asi yanıma oturup kutuyu inceledi ve bir mektup geldi elime ilk önce okumaya başladım...
Acaba mektup ve kutuda ne vardı ayyy yeni bölüm nasıl olucak acabaaa vote&yorum emek için ama dimii tesekkurlerr....<3<3<3<3<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve Tutulma
RomanceBizi ele geçiren şey aşktır. Bizden beslenen, mutlu eden , ağlatan ve hatta yaşamı öğrenmeye yetecek şeydir aşk. Aşk ve Tutulma ile sizlerinde birlikte yaşayacağınız acılar , sevgiler ve daha birçok sürpriz bu hikayede...:)