Bölüm 1

1.1K 60 16
                                    

Otobüs saatlerdir yoldaydı. İçindeki insanların sızlanmaları kızın canını sıkıyordu. O da saatlerdir yoldaydı fakat ağzından tek bir kelime bile çıkmamıştı. Yalnızca oturuyor, kitap okuyor, okumadığı zamanlarda ise yeşil gözleriyle boş boş karşıya bakıyordu. Sert yüz hatları ve dar olmayan kıyafetlerinden bile belli olan kasları onu olduğundan daha sert gösteriyordu. Ama otobüs yolculuğu boyunca kızın yanında oturan teyze bunların hiçbirine dikkat etmemişti. Onun dikkatini çeken şey kızın trafik kazasında ölen torununa oldukça çok benzemesiydi. Dayanamdı ve kızla konuşmaya başladı.

"Merhaba kızım"

"Merhaba efendim." dedi kız yaşlı teyzeyi şaşırtan nazik ve yumuşak bir sesle. Gerçi kız da en az teyze kadar şaşkındı. 'Acaba bu kadını tanıyor muyum?' diye düşünmeden edemedi.

Teyze şaşkınlığını attı ve "Ne için gidiyorsun Kağızman'a?" diye sordu.

Kız ilk başta söylemek istemedi ama sonra vazgeçti. Yaşlı kadından bir zarar geleceğini sanmıyordu. "Askerim ben efendim. Görev için gidiyorum Kağızman'a. Bu arada ben Aylin. Aylin Yıldırım... Sizin adınız ne?"

"Asker mi? Ah kızım yazık sana. Kadın başınla asker olmak zor olmuyor mu?" dedi

"Hayır efendim. Ben mesleğimden memnunum. Üstelik bu vatan için canını verebilecek binlerce askerden biriyim. Bundan oldukça gururluyum." dedi

Yaşlı kadın bundan sonra konuşmadı. Anlaşılan yanındaki genç askerden biraz korkmuştu fakat konuşmayı bitirmeden önce "Vatan sizler sayesinde var." demeyi de unutmamıştı.

Saatler süren yolculuk sonlarına yaklaşırken otobüs bir sarsıntıyla durdu. Daha ne olduğunu merak bile edemeden içeriye terörist kılıklı birkaç adam girdi. Biri "Herkes otobüsten dışarı. Tüm değerli eşyalarınızı çıkarın yoksa hepinizi tek tek kurşuna dizerim." derken diğeri de Aylin'i rehin aldı. Herkes dışarı çıkarken insanlar büyük bir endişeyle rehin alınan kıza bakıyordu. Fakat birinin gözlerinde daha farklı bir ifade vardı. Aylin'le konuşan yaşlı teyze gözlerinde beklentiyle kıza bakıyordu. Onları bu durumdan kurtarabilecek tek insan oydu ve Aylin de bunu biliyordu. Teröristler yaklaşık 8 kişilerdi. Bunları kolaylıkla halledebilirdi ama sivillere dikkat etmeliydi. Onlardan birinin bile kılına zarar gelirse bunun bedelini ödeyemezdi.

O sırada liderleri olduğu belli olan bir terörist konuşmaya başladı "Evet. Şimdi şöyle yapacağız. Siz hepiniz bize değerli eşyalarınızı vereceksiniz. Biz de size bir zarar vermeyeceğiz ve sizi serbest bırakacağız. Anlaşılmayan bir şey var mı? Çünkü eğer varsa yanlış hareketler yapmanızı ve hepinizin ölümüne sebep olmanızı istemem."

Aylin bunları dinlerken sinirden kulakları çınlıyordu. "Hiçbirimiz size hiçbir şey vermeyeceğiz." dedi. Onu rehin alan adam(pardon adam dedim) boğazını sıkıyordu. Bu onun için sorun oluşturmanın yakınında bile değildi fakat pek rahat bir pozisyon sayılmazdı.

Teröristlerin lideri yavaşça önüne geldi, yüzünü yüzüne yaklaştırdı ve "Öyle mi küçük hanım?" dedi. "Peki bunun için ne yapacaksın? Kahraman falan mı olduğunu düşünüyorsun? Çünkü öyle değilsin." Adam Aylin'den uzaklaştı ve otobüsten çıkmış diğer insanlara baktı. " Bu karşınızdaki kız sizin ölümünüz olacak." dedi.

Tam o sırada Aylin harekete geçti. Kafasının arkasıyla onu rehin alan teröristin burnuna vurdu. Adam bir eliyle burnunu tuttu fakat bu bir hataydı. Aylin adamın anlık dikkatsizliğinden yararlanarak bir kez de dirseğiyle  adamın karın boşluğuna vurdu. Teröristin elindeki silahı kaptı ve bağırdı "Otobüsün arkasına geçin!" Neyse ki sözü dinlendi. Kendisi de bir kayanın arkasına geçti. Üstüne ateş ediliyordu fakat aralardaki birkaç boşluk onun kurtuluşu oldu. 3 adam yere indiğinde henüz yeni ısınmaya başlıyordu. Şu an silahını aldığı adamı da saymazsa 4 kişi kalmıştı. Anlık bir kararla bulunduğu kayanın ilerisindeki taşlığa doğru koşmaya başladı. O sırada üç adam daha indirdi. Son kalan adamı da indirdiğinde ancak rahat bir nefes aldı.

YEDİ İNSAN TEK YÜREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin