Bölüm 2

55 2 0
                                    


Etraf karanlıktı hiç birşey göremiyordum ama giderek yaklaşan ayak sesleri başımda yankılanıyordu. Sesler gittikçe artıyordu , gittikçe yaklaşıyordu. Sonra sesler birden durdu.
Uyan...
Dedi bir adam sesi oldukça yaşlı biri gibiydi. Etrafa bakındım ve sonunda bana doğru yaklaşan bir ışık huzmesi gördüm gittikçe büyüyordu. Fakat büyük bir patlama onu durdurdu daha doğrusu söndürdü.
Etraf kırmızıya büründü.

İki ay sonra

Gözüme gelen güneş ışığıyla uyandım. Rüyam hakkında düşünürken bir ses geldi.
"Günaydın uykucu." Dedi Lily

"Perdeyi kim açtı." Diye isyan ettim.
"Ben başka kim olacak ayrıca ilk derse geç kaldık acele et !" L

"Ne !" Diye bağırdıktan sonra ayağa fırlayıp hazrlanmaya başladım.

"Neden gülüyorsun ?" R
Biraz düşündükten sonra nedenini anladım.
"Geç kalmadık değil mi ?... Kaçsan iyi olur çünkü seni öldüreceğim"

"Neden ? Belki seni uyandırmasam gerçekten geç kalkacaktın." L
Aslında bi bakıma haklıydı.
"Intikamımı alacağım ruhun duymucak peki dersin başlamasına ne kadar var? " R
"Yaklaşık yarım saat." L
"Iyi ben kahvaltı yapacağım sende gelecek misin? "R
"Hayır sonra görüşürüz." L
"Görüşürüz."

Aşağı inerken rüyam hakkında düşünüyordum. Sonra Albus ve Scorpius u bulup yanlarına oturdum.
"Günaydın."dedim
Ikisi de karşılık verince yemeye başladım. Ruyami hatırlamaya çalıştıkça daha çok unutuyordum. Taki aklımdan uçup gidene kadar. Sonra bişey farkettim James ortalarda yoktu. Bu hiç iyi değildi.
"James'i gördünüz mü? "
"Hayır, neden ?" S
"O asla kahvaltıyı atlamaz. Gecen sene en son James kayboldugunda ne olmuştu? "
"Yemeklere hapşırtıcı toz koymuştu ." A
"Aynen öyle , ya şimdi başka birşey yapıyorsa ?"
"Hadi ama bisey yapmaz değil mi ? Belki sadece uyuyordur." A
"Öyle umuyorum."
"Bende." S
"Eee ne yapıyorsunuz ... Hadi ama azcik konuşun bari ."
"Ne hakkında? "S
"Herhangi birşey."
"Tamam o zaman Scorpius bu sene qudditch oynayacak." A
"Hayır oynamayacağım." S
"Evet oynayacaksın." Diye araya girdim.
"Artık anlaştığımıza göre seni resmi olarak Slytherin takımına aldım." A
"Beni takıma alamazsın ki kaptan değilsin." S
"Hayallerimi yıktın." A
"Yani oynamak istiyorsun."
" HAYIR ! Artık başka birşey konuşsak mı? " S
"Derse ne kadar kaldı ?"
"10 dk." S
"O zaman kalkın hadi !"

Erken uyanmama rağmen derse az kalsın geç kalacaktım. Kabus gibi. Neyseki derse yetişmeyi başardım. Ilk ders kehanetti dersi pek sevdigim söylenemez. Ama yüksek not almak istiyorsam dinlemem lazım. Kötü tarafıda bu erken yatmama ragmen hala yorgunum. Derse dikkatimi veremiyorum. Ne kadar uğraşsamda.
Bunları düşünürken dalmış olmaliyimki herkes bana bakıyordu. Profesör yanıma geldi.
"Ellerini uzat." dedi
Dediğini yaparak ellerimi yavaşça uzattım. Ellerime dikkatlice bakarken :
" Görüyorum beş kişi ile karanlığı. Acaba sondurebilecek mi aydınlığı.
Yoksa aydinlanip kaybolacak mi karanlık. Karşısında aydınlık. Aydınlık ve karanlık arasındaki savaşta aydınlık hep kalicakmi beyaz? Yoksa yok olacak biraz biraz."
Bu da ne demek şimdi ? Bişey anlamam mi lazım ?
"Kızım büyük bir tehlike size doğru geliyor. "
" Bize mi ? Ben ve kimler ? Nasıl bir tehlike ?"
"Bunu sana söyleyemem."
"Neden? "
"Çünkü bende bilmiyorum."
Bu sözlerden sonra kısa bir sessizlik oldu. Sonra ise fisildasmalar başladı. Aradan kelimeler secebiliyordum ama tam olarak cümleleri anlayamıyordum. Nerdeyse hepsi korku  dolu düşünceler ve Voldemort'tu. Ne dediklerini tahmin edebiliyordum. Ders boyunca olanları düşündüm. Kimse derse odaklanmamı beklemiyordu. Beklenemezdi ayrıca ilk günden bu da neydi ? Bunlara kafa yorarken zamanın nasıl geçtiğini anlamamış olmalıyımki dersin bittiğini anlamadım. Koşa koşa sınıftan çıktım. Olanları birine anlatmam gerekiyordu. Bende dışarıda birini bulabilirim diye düşündüm. Koşmaya devam ederken bunları düşünüyordum.
Bana gelen birinin olduğunu görmedim. Gördüğümde ise artık çok geçti. Omuzumu birine çarpıp yere düştüm. Yüzüstü düşerken ellerimle kendimi durdurdum. Bana çarpıp düşen kişinin yüzüne bakıp kim olduğunu anlayabilmeye çalışırken ayağa kalktım. Sonra özür dileyerek karşımda duran kızın eşyalarını toplamasına yardım edip ayağa kalkmasına yardımcı oldum. Eşyaların arasındaki parşömen parçasını uzatım. Kızın yüzündeki panik çoğalmıştı. Elimdeki parşömeni hızlıca aldı.
"Çok özür dilerim, nereye gittiğime dikkat etmedim özür dilerim." R
"Sorun değil , bende bakmıyordum." Kızın yüzüne baktığımda kahverengi gözlü kahverengi saçlı olduğunu ve bana göre küçük olduğunu gördüm. Boyunun kısalığı onun tatlı gözükmesini sağlıyordu. Ona bakışımı farketmiş olmalı ki bakışları uzaklaştırdı. Benim onu incelediğim gibi o da beni incelemişti. Tüm bu olayı bitirmek amacıyla ona adını sormak aklıma geldi.
"Adın ne?" R
"A-Alice... Peki seninki ?"
"Rose , Rose Weasley."
Ufak bir sessizlikten sonra görüşürüz diyip hemen Scorpius ve Albus un yanına koştum. Tahmin ettiğim gibi ağacımızın altındaydılar. Bu ağacı 3. sınıfta bulmuştuk. O zamandan beri ne zaman bir derdimiz olsa ne zaman yalnız kalmak istesek ne zaman birbirimizle konuşmak istesek buraya gelirdik. Şu an yaptığım gibi. Ağaca doğru koşarken beni farketmediler. Heyecanlı bir şekilde sohbet ediyorlardı. Hızlı bir şekilde aralarına oturdum.
"Eee ne oldu ne konuşuyorsunuz bu kadar heyecanlı ?"
İkisi birbirine doğru bakınca ne olduğunu tahmin eder gibi oldum.
"James yine ne yaptı ?" R
"Niye hep onu suçluyorsun ?" A
"Çünkü başımıza gelen neredeyse her şeyin sorumlusu o." R
"Başımıza gelen her şeyin sorumlusu o değil ki... Yani neredeyse..." S
"Ee noluyor yani ?"
Küçük bir sessizlikten sonra sonunda konuşmaya başladılar.
"Hani buraya trenle gelirken James in gösterdiği harita varya." A
"Evet ne olmuş?"
"Onu kaybetmiş." S
"Ciddi misiniz? Peki ne yapıcaz? Ya amcam haritanın orada olmadığını fark ederse ve kaybolduğunu öğrenirse?"
"Hey sakinleş James senden daha sakin ." A
"Ayrıca şu ana kadar fark etmedi ise şimdi de fark edebileceğini sanmıyorum." S
"Bende babamın farketmemesinden korkuyorum ya annem fark ederse?" A
"Kitaplarını bana bırakabilirsin." S
"Bende alırım he olur mu?"
"Biraz ciddi olun, James haritayı sabahtan beri arıyor belki yardım etmeliyiz." A
"Haklısın vee size söylemiştim,"
Ayağa kalkıp toparlandım
"Yemekten sonra aramaya başlayabiliriz."dedim.
İkiside onaylayınca binaya doğru yürümeye başladım. Biraz yürüdükten sonra aklıma onlara bugün olanları anlatmadığım geldi. Onları bunu başka zaman da anlatabilirim diye düşündüm. Ve binaya doğru ilerledim.

Günün kalanı ise diğerleri gibi sıkıcı derecede normaldi. Ama bir türlü profesörün anlattığı kehaneti aklımdan çıkaramıyordun. Birde sabah gördüğüm ve bir türlü hatırlayamadığım şu rüya vardı. Bu yetmezmiş gibi James babasından ödünç aldığı haritayı kaybetmişti. Mükemmel zamanlama. Bir de karşılaştığım o kızı vardı. Davranışları bana tuhaf gelmişti. Yarın o kızı aramaya karar verdim. Onu nasıl bulacaktım ki ? Daha hangi binadan olduğunu bilmiyordum. Belki onu büyük salonda bulabilirim diye düşündüm. Sonra da şu haritayı aramalarına yardım ederim. Yine başlıyoruz başka bir macera başka cezalar ve kırılan puanlar. Bu çocuk dersini hiç almayacak mı ? Eğer soyadı Potter ve quidditch kaptanı olmasaydı çoktan okuldan atılmıştı. Zavallı bizlerde onun yüzünden aynı tehlike ile karşı karşıya kalıyoruz. Bütün bunlar aklımdan geçerken uyku ağır bastırdı. Gözlerimi kapadım yine kötü bir rüya görmemek için dua ederken yavaşça uykuya daldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

7 Yılan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin