Mafia Leydisi *9* Düşman safı

3.4K 237 48
                                    

Derste durup durup halime gülüyordum. Bunun için ya yan taraftaki pencereden dışarı bakıyor ya da kafamı öne eğiyordum. Hoca derse başlayalı çok olmuştu ama açıkçası hiç umrumda değildi, her şekilde bu bölümü bitireceğimi biliyordum. Çünküm zengin olmak.

Eylül habire bir şeyler geveliyordu yanımda, insan karşısındakinin dinlemediğini bildiği halde neden konuşurdu ki. Yanımdaki kişiye bunu sormak istedim. Yapmadım.

"O kadar üniversite varken buraya gelmiş inanabiliyor musun ?" Dedi. Ona ölü balık gibi baktım.

"Evet." Dedim. Neden şaşırayım hepimiz insanız

"Yoksa sen onu tanıyor musun ? Yoksa... İnanamıyorum onunla çıktın mı ? Nasıl bir his anlatsana ?"

Bu kız hariç bir şeye şaşırmazdım. İki dakikada tanışmış, sevgili olmuş, ayrılmış, şimdi de dedikodusunu yapan kadın profiline geçmiştim.

Derin bir nefes verdim. Sonra geri aldım ve akciğerlerimi geri doldurdum. Çünkü benim olan bende kalmasa bile yerine yenisi gelir.

"Adını ilk kez duydum."

"Sen dünyalı mısın ?" Dedi ve eski arkeolojik kazılarda iPhone'u gören stajyer gibi bana baktı. Şaşkın demedim leydi kişiliğimden dolayı.

"Hayır." Dedim, Eylül dünyalı ise ben değildim.

"İnanamıyorum ya onu nasıl duymazsın ?"

"Sen de hiçbir şeye inanamıyorsun paranoyak mısın ?"

Eylül bu dediğime alınmış gibi baktı. Onu kırmış olabilirdim ama ben haklıydım.

"Sadece Erkan hakkında biraz fazla ilgiliyim, sıktıysam özür dilerim." Dediği zaman elimle boşver işareti yaptım. Birine değer verip de tüm huzurumdan olmak istemezdim.

"Sorun değil." Dedim sadece.

Bu sözüm üzerine önüne döndü ve hocayı dinlemeye başladı. Ben de fırsattan istifade sınıfı dikizledim.

Aman Tanrım ne kadar güzel kızlar vardı. Erkekler 3 düzeyli sistemim üzerinden 2. sıradaydı genellikle ama hatunlar iyiydi. Yanlış anlamayın karşı cinsten hoşlanıyorum ama bu da değildir ki hatun kesmeyelim.

Sınıfın büyük kısmı yüksek çabalar sarf ederek hocayı dinliyordu, kalan kısmı uyukluyordu. Sıra denen meymenetsiz şeyde hiç uyuyamazdım. Olm ben zenginim şu arkaya bi kanepe koltuk ne bileyim yatak attıralım da gözümüz şekerlensin be.

Herkes ayaklanınca müdür sınıfa girdi sandım ama sadece ders bitmişti. Leydiliğin hakkını vererek herkesin çıkmasını bekledim. En son Eylül'ün bahsettiği adam ve korumalarım kaldı. Hehehehh benim korumalarım, iyi ki varsınız.

Sonra eşyaları orada bıraktım ve bahçeye çıktım bir banka oturdum, kalabalık kampüsteki hareketliliğe göz gezdirdim. Hayalim üniversite okumaktı, kendim kazanıp kendim okuyacaktım. Başka bir şehirde. Kazanmak dışında her şeyi başarmıştım.

Oturduğum yerde sırtımı banka verip pantolonun cebinden eksiltmediğim Amerikan cugaramı dudaklarıma yerleştirdim ama çakmağı bulamadım. Hep paketin içine koyardım ve bilin bakalım kim paketin içinde yer olmadığı için çakmağı unutmuştu.

Tabi marslı dostum Marsie.

Oflayıp kafamı bir korumaya çevirdim. Tam bu sırada görünmez tarafımdan biri çakmağı yaktı ve cugaramı ateşledi.

Kafamı çevirdim "Ne iş gardaş ?" Bakışı attım oğlana.

"Merhaba prenses." Dediği zaman durdum.

MAFYA LEYDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin