MAFYA LEYDİSİ

Mafya Leydisi *37* Orçufanlar burada...

Aha şimdi güneş doğdu diyenleri buraya alalım. Orçun seven daha çok nedense. Bakalım görelim..

"Yemeğiniz hazır leydi hazretleri..." sesiyle odadan istemsizce çıkıp adımlamaya ve önümdeki Kaptan Marveli izlemeye başladım. Hepsine isim takmıştım. Gerçek isimleri benim kahramanlarım kadar eğlenceli değildi ve burada fazla seçeneğim yoktu eğlenmek için.

O kadar da kaçış planı izlemişliğim vardı, hala bir yolunu bulamamam mucize olmalıydı.

Eh bir leydi de ancak mucizevi olabilirdi.

Avut sen kendini Ekim.
Her gün ismini cismini bilmediğim bir adamla yemek yiyordum, açlığa yalnız iki gün dayanabildim çünkü.

İsmini cismini bilmediğim için adama mors ismini takmıştım. Mors alfabesi de benim için bir muamma olmuştu çünkü. Bilgisizliğime bile bi bilgiçlik yükledim. Ben harikulade bi hanfendi ve zatı fevkalade bir leydi idim.

Yanımızda Hulk ve Thor nöbet tutarken o, muhtemelen beni tekrar kaçıran şahıs, uzun masanın karanlık tarafında duruyor beni izliyor ve Hulka mesaj atıp onunla konuşmamı sağlıyordu.

Bugün bir farklılık yapacaktım. İki leydi gözüm önüme aksın ki bugün Mors'un kim olduğunu öğrenmeden uyumayacaktım.

Hehehe. Kim bilir belki suratınada mor's (mor kelimesinin ingilizce -'s takısı ile çoğaltılmış hali) bile bırakırdım.

***

Kainattaki her şey bir denge içindeydi. Kurtlar kuşlarla, develer sincaplarla hep iyi anlaşırdı.

Hatta hiç birbirini görmeyen kutup ayıları ve penguenler bile. Birbirini hiç görmeyerek bir uyum içinde yaşardılar.

Peki ben ?

Elimle işaret edip belgeseli kapattırdım. Şimdi prensesim gelecek ve yemek yiyecektik.
Bunu neden yaptım, niçin yaptım bilmiyorum. Öyle istedim ve yaptım. Bazıları diyecek ki yapmadı, ama siz gördünüz uğraştım ve yaptım. Yapmadın diyenler yalancıdır alçaktır ve de puşttur.

Onca kötülüğümü paylaşacak bir suç ortağı aradığım için mi yaptım ? Belki.
Yanında adam ölse de sakinliğini kaybetmeyecek güçlü bir kadın olduğu için mi yaptım ? Belki.
Belki de sadece kara kaşı kara gözü için vurulmuştum.

Ya da Arkan'a ettiğim yeminin etkisiyle sarhoş oldum, bilemiyordum. Sonuçta şuan yanımdaydı ve benden onu kimseler alamazdı.

Yine asaletiyle merdivenden piti piti inmiş ve ters ters Talat'a bakmıştı. Gülümsedim, zaten beni görmesin diye karanlıkta ne yiyeceğimi bilmediğimden aç kalıyordum, en azından karanlıkta gülümseyebilmeliydim.

Kötü adam olmak kolay değildi. İlerde MBÜT'e katılmak yahut Mafyacılık hizmetleri bilimi (MHB) okumak isteyen arkadaşlara duyurum olsin

Ekim yine yerine geçip izlenmenin rahatsızlığı ile bir şeyler yemeye çalışıyordu. Gözünün ucuyla beni, Talat'ı izlemeye çalışıyordu. Yerinde huzursuz kıpırdanmalarından bir sorun olduğunu anlamıştım.

Şefkat bana bir tek ona bakarken yakışıyordu.

Merhum baba'dan bana kalan eve baktım. Değiştirmek gerekiyordu. Umay'ımdan sonra kimseyi dokundurtmadı merhum. Hala da dokunmazdı da eve gelen yeni hanıma bir güzellik yapılmalıydı.

Ekim kesinlikle bunu kabul etmezdi, çatalı ete bandırdım, o saf suratının altında cazgır bir prenses yatıyordu.

Leydi değil prenses. Ben prenstim, görüp görebileceğiniz en karanlık işler, en kötü kişiler önce benden emir alırdı bu işler için. Mbüt bana çalışırdı, sadece üye gibi görünürdüm. Babamdan bu işi en ince ayrıntılarına kadar öğrenmiştim.