Mafia Leydisi *17* Soft Dayak

2.8K 205 9
                                    

"Bana bak ot bozuntusu. Laaaan senin ağzını çiçekle doldurur ve ve... Gübrelerim bırak ayağımı."

"Tekme at dedim tekme ayağını sağa sola salla mı dedim ?"

Tamam kendimi kareteci leydi kimliğinde kaybedip hayali karakterleri ayak darbelerimle yere seriyor olabilirdim, ancak kim yapmak istemezdi ki bunu ?

"Arkan vallahi düşeceğim artık. Seni gidi ot, çıktığın mandıranın toprağını ahhshshhhh..." Düştüm ya al işte. Bir leydi ne zamandan beri bu hallere düşer oldu.

"Düştüm farkındaysan ?" Dedim hala ayağımı bırakmayan Arkan'a. Bi sal beni be. Bi öl be.

"Ayağını sevdim." Dedi alayla. Amacın ne guzum senin, zamanında anan seni beslerken su yerine rakı mı kullandı ?

"Al senin olsun o vakit, zaten muhterem şahsınızdan kullanmaya pek vaktim olmuyor." Dedim ben de.

"Ah öyle demeyin zatı şahane leydi, Ananız yerinize çorap doğururdu sizi görseydi..."

Vay semiz otunun beni gömme çalışmaları, ben de ot ilacı sıkmalıyım o zaman.

"Ferman işler sanmıştım, Allah'ın semiz otuna, o hala benzemeye çalışır çalı, çırpı, oduna..."

"Senin ot dediğine alem hayran güzelim, izlemek isteyene yüzüm seyran güzelim..."

"Otu her inek sever, benle fazla uğraşma, yenileceğini bile bile sakın benle savaşma."

"Kırarım ayağını." Dedi ehehhe laf bulamadı tabi.

"Kır." Dedim işime gelirdi; ye, iç, yat aşağı. Garfield stile bebeğim. Bunun üzerine ayağımı bıraktı. Üzdün beni yeğenim olmadı böyle.

"Hadi biraz daha çalışalım. Bugün erken bitsin." Dedi sıkıntıyla.

"Noldu ?" Dedim demin lafı yediği için oluşan hazımsızlık değildi bu yüzündeki, farklı bir şeydi.

Bir nefes alıp verdi. Anlatması gereken ama ertelediği bir olay vardı belli ki.

"Yok bir şey, Nabi sana anlatır."

Evet olmayan şeyi anlatacak çünkü o bir komplo teoristi Kel. Neyse anlatınca öğrenirdim ne de olsa. Leydi merakı diye bir şey duydunuz mu ? Duyduğunuzu sanmam çünkü öyle bir şey yok.

Ayağa kalktım ve gösterdiği gibi birkaç vuruş yaptım.

"Ehehe nasıl ama ?" Dedim sonra hareketlerimle övünerek.

"Vasat." Dedi, ben yanlış duymuş da olabilirim "vaşak" demiştir belki. Hani seri, güçlü, yırtıcı.

"Nasıl ?" Dedim.

"Bak şuna." Dedi ve kum torbasına gelişine geçirdi. Bir ileri bir geri sallandı durdu kumlar... Yerinde olmak istemezdim torbacık...

Onun yaptığına yakın hareketlerle biraz da ben vurup sallanışına baktım torbanın. Beklemediğim bir anda yediğim tekmeyle nevrim döndü ve kendimi tavanla bakışırken buldum.

Lacivertmiş ya la tavan ama tavan da tavanmış ha böyle...
Böyle... tavan gibi. Çok iyi boyamışlar.

"Ekim, Ekim, Ekim... Lan Ekim !!!"

"Ekim, Ekim ne Ekim nedir ?" Dedim sinirle.

"Nereye vurdun lan sen ?" Dedim komple tüm karın, bel, sırt ağrıyordu.

"Valla işte şöyle beline doğru vurdum sen de yerle buluştun." Ne kadar da güzel anlattın sen ya, sanki lise arkadaşına counter strike oyunundaki headshottan bahsediyor.

MAFYA LEYDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin