EBÛ HUREYRE ( radıyallahü anh )

61 4 0
                                    

Meşhûr Sahâbî. Eshâb-ı kiram arasında en çok hadîs-i şerîf bilen ve rivâyet edenlerdendir. İsmi hakkında değişik rivâyetler olup, en doğru rivâyete göre isminin Abdurrahmân bin Sahr olduğu bildirilmiştir. Yemen'in Devs kabilesindendir. Künyesi Ebû Hureyre'dir. Bu künyenin verilişi hakkında kendisi şöyle demiştir: "Ben çocukken koyunlarımızı güderdim. Küçük bir kedim vardı. Gündüz onu yanıma alır, onunla oynardım. Gece otların arasına bırakırdım. Bu sebeple babam bana Ebû Hureyre (Kedicik babası)" dedi. Bir rivâyeti de şöyledir: "Bir gün kaftanımın içinde küçük bir kedi taşıyordum. Resûlullah ( aleyhisselâm ) gördü. "Nedir bu?" buyurdu. Ben de, "kedicik" dedim. Bunun üzerine Resûlullah bana "Ey kedicik babası" buyurdu. 57 (m. 678) senesinde 78 yaşında iken Medine-i Münevvere'de vefât etti.

hicretin 7. senesinde (m. 628) Hayberde müslüman oldu. Gençliğinde fakîrlik ve sıkıntı içinde yaşamıştır. Müslüman olduğunda 30 yaşını geçmişti. Yemendeki Devs kabilesinin en ileri gelenlerinden ve meşhûr şair olan Tufely bin Amr ( radıyallahü anh ) vasıtasıyla müslüman oldu. Tufeyl bin Amr ( radıyallahü anh ) Peygamber efendimizin ( aleyhisselâm ) duâsı ve emri üzerine kabilesini İslama davet edince ilk kabûl eden oldu. Hicretin 7. yılında Tufeyl bin Amr ( radıyallahü anh ) îmân edenlerle birlikte Yemen'den ayrıldılar. Yetmiş kişiden fazla bir kâfile halinde Medine'ye geldiler. Ebû Hureyre bir an önce Peygamberimizi ( aleyhisselâm ) görmek, Ona kavuşmak aşkıyla yanıyordu. Yolculuğun uzun sürmesinden sıkılıyor, sabırsızlanıyordu. Bu halini su beyitle dile getirmiştir:

"Yâ leyleten min tûlihâ ve anâihâ,
Âlâ ennehâ min daret-il-küfri necceti."

(Ey yolculuk gecesi! Bıktım yolun uzunluğundan ve sıkıntısından. Fakat bu yolculukdur, kurtaran beni küfür ve inkâr yurdundan...)

, Medine'ye geldiği sırada Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) Hayber'in fethine gitmişti. Bu gelişini şöyle anlatmıştır: "Resûlullah ( aleyhisselâm ) Hayber'de bulunduğu sırada Medine'ye Muhacir olarak geldim. Sabah namazını Resûlullahın ( aleyhisselâm ) vekîl bıraktığı Siba' bin Urfuta'nın ( radıyallahü anh ) arkasında kıldım. Birinci rek'âtte Meryem sûresini, ikinci rek'âtte Mutaffifîn sûresini okudu. Namazdan sonra Siba' bin Urfuta'nın ( radıyallahü anh ) yanına vardık, bize bir miktar yiyecek ikram etti."

Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) Hayber'de olduğu için Medine'ye gelen bu kâfile doğruca Haybere hareket etti. Oraya vardıklarında Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) Natat kalesini fethetmiş, Kâtibe kalesini de kuşatmıştı. Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) yanına vardıklarında Ebû Hureyre'ye bakıp, "Sen kimlerdensin?" buyurdu. O da: "Devs kabilesindenim!" dedi. Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) "Devs içinde kimi gördümse, onda hayır gördüm" buyurdu. Bundan sonra Peygamberimize ( aleyhisselâm ) müslüman olduğuna dair bîat etti. Eliyle musafeha ederek, müslüman olduğunu bildirdi. Gelirken yolda kölesini kaybetmişti. Peygamberimizle ( aleyhisselâm ) otururken kölesi çıkageldi. Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) "İşte kölen geldi!" buyurdu. Bunun üzerine : "Şahid ol ki o, hürdür. Ben onu Allah rızası için âzâd ettim" dedi. Hayber'in fethinden sonra Peygamber efendimiz ( aleyhisselâm ) Ebû Hureyre'ye ( radıyallahü anh ) ve Yemen'den gelen Devs'lilere Hayber'de alınan ganîmetlerden hisse verdi. Sonra Medine'ye döndüler. Bundan sonra Yemen'e dönmeyip Medine'de kaldı.

, Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) yanına geldikten sonra artık O'ndan hiç ayrılmadı. Ticâret, mal, servet gibi hiçbir meşgalesi yoktu. Bunlarla hiç uğraşmadı. Eshâb-ı kiramın en fakîri olup, Eshâb-ı Suffa arasına katıldı. Eshâb-ı Suffa, Mescid-i Nebî'de kalır hep ilimle meşgûl olurdu. , Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) hep huzûrunda bulundu. Bu hal Peygamberimizin vefâtına kadar dört sene sürdü, işçilik yaparak geçimini temin ederdi. Yemen'den gelen annesi de yanında kalmakta idi.

Sahabe Efendilerimizin (r.a.) Mübarek HayatlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin