Hz Ubeyde b. Haris (ra)

273 3 0
                                    

Allah Resulü'nün (a.s.m.) amcası Hâris ile Suheyle hanımın oğluydu. ­Efendimizden on yaş daha büyüktü. Muaviye, Avn, Münkiz, Hâris, Muhammed, İbrahim, Rayte, Hatice, Suheyle ve Safiye adında on çocuğu oldu.

İslam'ın ilk günlerinde Müslüman oldu. Esmer, çok güzel yüzlü, hafif kilolu olan Ubeyde Efendimiz, çevresinde saygı gören biriydi. Allah Resulü sosyal statüsü zayıf sahabeleri korumak için, Mekke döneminde onları güçlü sahabelerle kardeş yapıyordu. Bilal-i Habeşî'yi koruyup gözetmesi için Mekke'de Ubeyde b. Haris ile kardeş yaptı.

Hicret emredilince, kardeşleri Tufeyl ve Husayn'ın da aralarında bulunduğu bir grup sahabe ile buluşarak hicret etmeye karar verdiler. Dikkat çekmemek için her biri Mekke'den gece gizlice çıkarak, Batn-ı Nahle mevkiinde buluşup Medine'ye doğru yola çıktılar.

Allah Resulü (a.s.m.), Medineliler ile muhacirleri kardeş yaptığında Ubeyde ile Umeyr b. Humam kardeş oldular. Her zaman gerçek kardeş gibi birbirlerini sevdiler.

Cihada izin verilince Allah Resulü (a.s.m.) amcasının oğlunu altmış kişilik bir grubun başında, Ebu Süfyan'ı takibe gönderdi. Rebiğ'de iki yüz kişilik bir grup ile karşılaştılar, ancak birbirlerine fazla yaklaşmadılar. Yalnızca karşılıklı ok atmakla yetindiler. İlk oku Sa'd b. Ebi Vakkas attı. Böylece İslam'da ilk ok atılmış, ilk sancak bağlanmış ve ilk silahlı çatışmaya girilmiş oldu. İki tarafta bundan fazlasına hazır olmadığı için kılıçlar çekilmedi.

Allah Resulü'nün (a.s.m.) çok sevdiği Ubeyde b. Hâris, pek çok ilki yaşadı. Son olarak da İslam devletinin cihad meydanındaki ilk şehidi oldu.

Bedir'de iki ordu karşı karşıya gelince, müşrik liderlerinden Utbe, Şeybe ve Velîd ortaya çıkarak, Müslümanları düelloya çağırdı. Afra Hanımın üç oğlu karşılarına çıktı. Müşrikler:

– Ey Muhammed! Karşımıza kendimizden bize denk olan birilerini çıkar, diye seslendiler.

Allah Resulü (a.s.m.) Afra Hanımın oğullarına:

– Siz geri gelin! Ey Haşim oğulları, kalkın! Peygamberinizi gönderen Allah aşkına savaşın!

– Kalk ey Ubeyde b. Hâris!

– Kalk ey Hamza!

– Kalk ey Ali, diye buyurdu.

İslam kahramanları yerlerinden sıçrayıp müşriklere doğru ilerlediler. Biraz yaklaşınca Utbe:

– Kendinizi tanıtın! Eğer dengimizseniz savaşırız, dedi. Hz. Hamza:

-Ben Allah ve Resulü'nün aslanı Hamza b. Abdülmuttalib. Utbe:

– İyi bir denk. Bende hemşerilerimin aslanıyım. Yanındakiler kim?

– Ali ve Ubeyde b. Hâris.

– Onlarda şerefli denklerimiz. Kalk ey Velîd!

Velîd kalkıp Hz. Ali ile savaşmaya başladı. Şeybe Hz. Hamza ile Utbe b. Rebia ise Hz. Ubeyde ile savaştı. Hz. Ali ve Hz. Hamza kısa zamanda karşısındakileri öldürdüler. Yaşlı olan Ubeyde b. Hâris aslanlar gibi savaşıyordu. Bir darbe ile Utbe'yi yaraladı. Utbe'de ona bir kılıç darbesi vurarak bacağından yaraladı. Yarası derindi, damarları kesilmişti. Hz. Ali ile Hz. Hamza yardımına koştular. Utbe'yi öldürdükten sonra Ubeyde Efendimizi İslam ordusunun yanına taşıdılar. Bacağından durmaksızın kan akıyordu. Akan kana aldırmayan Ubeyde:

– Yâ Resulullah! Bu şekilde ölürsem şehit olmaz mıyım, diye endişe ile sordu. Efendimiz:

– Elbette olursun, buyurdu.

Savaş başlamak üzereydi. Allah Resulü (a.s.m.) sahabelere seslendi:

– Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki bu gün kim düşman karşısında kaçmadan sabır ve sebat gösterir ve sevabını Allah'tan umarak savaşırsa mutlaka cennete girer. Kalkın! Yer ve göklerden geniş olan cennete girin!

O sırada şehit olan Ubeyde b. Haris'in din kardeşi Umeyr b. Humam, elinde bulunan hurmaları yiyordu. Allah Resulü'nün (a.s.m.) sözlerini duyunca, şaşkın bir şekilde sordu:

– Yâ Resulullah! Cennet, gerçekten yer ve göklerden geniş mi?

Cevap net ve açıktı:

– Evet!

– Peh peh! Demek ki benimle cennet arasında, yalnızca şu adamların beni öldürmesi var!

– Niçin öyle peh peh dedin?

– Cennet ehlinden olmayı umduğum için.

– Sen zaten cennet ehlindensin.

– Yemek yiyecek kadar bekleyemem, orada bol bol vaktim olacak. Orada ebedî hayat var, dedi.

Bu sözleri söyledikten sonra elindeki hurmaları atıp kılıcını çekti ve düşman safları arasına daldı. Şehit oluncaya kadar savaştı.

Şehadette kardeşinden ayrılmadı. İslam Devleti'nin cihad meydanındaki ilk şehidlerinden Ubeyde b. Hâris gibi Umeyr b. Humam da Bedir şehitleri arasına katıldı.

Sahabe Efendilerimizin (r.a.) Mübarek HayatlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin