1.BÖLÜM REZİLLİK

121 52 41
                                    

Alarmın sesiyle gözlerimi sıkıcı bir güne daha açtım.Neden sabahın bu saatinde kalkılır ki? Aklım almıyor .

Bu arada adım Doğa. 16 yaşındayım. 10 . sınıfım bitmek üzere. Deli dolu bir sene geçirdim diyemicem malesef. Kendi halinde hiçbir şeye katılmayan bir kızım. Canımı sıkan kız hariç .
Bugün canım gerçekten okula gitmek istemiyor. Ama malesef devamsızlık hakkım olmadığı için gitmek zorundayım. Niye o kadar hakkımı bitirdiysem ya. Yataktan ağır hareketlerle kalktım. Lavaboya girip işlerimi hallettikten sonra okul formamı giyip boy aynamın karşısına geçtim. Acaba bugün saçımı nasıl yapsam... Amaaan düşünmeme bile gerek yok tara ve hazır herzaman bu işe yarar. Aşağı indim ve annemin kahvaltıyı hazırlamış olduğunu gördüm.
"Günaydıııın Derya Altınsoy. Bakıyorumda masa dolup taşmış (!) " sesim biraz kısık çıkmıştı.

"Öyle söyleme tatlım bugün alışverişe çıkacağım . Kaç gündür baban eve doğru dürüst birşeyler almıyor. Ben alacağım merak etme " dedi yüzündeki kırıklığı belli etmemeye çalışarak.

"Evet yine kavga etmeden alışveriş yapabilirseniz tabi " diyip göz devirdim. Neden sürekli kavga ediyorlarsa.
"Tatlım ne yapıyım onu alma bunu alma sinirimi bozuyor. Ben de kararı kendisine bırakıyorum. Onun da ne aldığını görüyorsun işte. Cimri şey" söylene söylene çayımı doldurdu. Eğer bu konu üzerine biraz daha gidersem bana patlayabilir bu yüzden sessiz kalmayı tercih ettim.

"Arda neden kalmadı ? Normalde şimdi senin peşinde süt süt diye dolanması gerekmiyor muydu " dedim çayımı alırken.

"Sen kalkmadan önce odasına götürdüm sütünü. Burda elime ayağıma dolanmasın istedim Zaten biraz sonra iner kahvaltıya." Kahvaltımı yaptım ve ayaklandım. Dolaptan spor ayakkabımı alıp giyerken Arda aşağı indi.

"Anne beni neden çağıymadınız.Ben ablamla kahvaytı yapıcaktım." Yanıma gelip kucağıma atladı.

"Abla hadi kahvaytı yapalım." Yanaklarını sıktım ve sulu bir öpücük bıraktım.

"Canımın içi şimdi benim okula gitmem gerekiyor. Yarın söz ben seni uyandırcam ve sütünü ben vereceğim tamam mı ?" Gözlerimin içine yavru kedi gibi bakarak "Tamam abla " dedi. Kucağımdan indirdim ve saate baktım.

" Eyvah !! okula geç kaldım." Yanağına bir öpücük daha bırakıp evden ayrıldım. Neden şu okula sürekli geç kalıyorum ki ooof. Allahtan okul evimize yakın daha fazla geç kalmadan öğretmenler ziline yetiştim. İçeri girer girmez bütün gözler beni buldu ve bir kahkaha tufanı koptu. Hadi bakalım yine başlıyoruz.

Bana bakan gözleri umursamadan sırama geçip oturdum. Biraz sonra Melisa ve tayfası sırama doğru gelmeye başladı. Ahh! Bıktım şu kızdan. Bunun altında da bu kız var eminim.

"Hoşgeldin tatlım " dedi samimiyetsiz bir şekilde . Zaten samimiyet aranmaz bu kızda ya neyse. Aynı şekilde ben de karşılık verdim.

"Hoşbulduk sülükcüm." Dedim ve sırıtmaya başladım.

"Neyse .Sana hazırladığım sürprizi beğendin mi canım " dedi sakinleşmeye çalışarak.

"Aaaa yoksa hala görmedin mi rezilliğini " dedi ve bir kahkaha attı. Bütün sınıfın pür dikkat bizi izlediğine eminim. Ayağa kalktm .

"Bak kızım artık senden bıktım anladın mı? O küçücük beynin söyleyeceklerimi idrak eder umarım." Dedim ve biraz daha sokuldum. İşaret parmağımı kafasına vurarak

" Benle uğraşma !!! Burası çünkü saman dolu anlamayabilir " dedim ve ondan bir adım uzaklaştım. Bütün sınıf bir oooo çekti ve ben de buna sırıttım. Tekrar sırama oturacağım sırada kolumdan tuttu ve iki arkadaşına beni tutmaları için işaret verdi. İki arkadaşı gelip ellerimi tuttu ve arkamdan birleştirdiler. Şu yağcı kızlardan nefret ediyorum.Ben bırakmaları için debelenirken Melisa dibime girdi .

"Sen kime dikleniyorsun kızım hadi şimdi de denesene " dedi ve o iğrenç sırıtışını yerleştirdi yüzünee.

"Dur şimdi keyfimi kaçırma sana sürprizimi göstereceğim." Diyerek cebindeki telefonu çıkardı.

"Sen ne kadar güzel dans ediyosun öyle hadi burda da dans et de canlı canlı görelim marifetini " dedi ve bir kahkaha attı. Açıp bana izletti. Olamaz... Buu. nasıl.eline nasıl geçti bunun. Gözlerim yanmaya başladı. Hayır hayır! bu pislik kızın yanında ağlamıcam. Aptal kız. Nasl geçirdi bunu eline aklım almıyor.

"Tatlıım sen şimdi bunu nasıl aldığımı merak ediyosundur hemen söyleyim"dedi ve bana biraz daha yaklaştı. Kimsenin duymayacağı bir şekilde kulağıma fısıldadı.

"Geçen gün telefonunu tuvalette unutmuşsun . Gerçekten harika bir kızsın tatlım. Bana koz verip durmana bayılıyorum " dedi. Ağlamıcam ağlamıcam ya olmaz . Gözümden bir damla yaş düştü. Şu kızın yanında çaresiz olmaktan bıktım. Bu video ile herkese rezil ettim kendimi.

Bunu geçen gün Arda çekmişti.Bana sıkıldığını ve oyun oynamak istediğini söyledi e tabi bende kıramadım . Kaybeden kişi de yatağın üstünde saçma sapan dans edecekti. Off o üzülmesin diye bilerek yenilmiştim . Şimdi düştüğüm duruma bak. Ama bir dakka ya şifremi nerden biliyor ki? Yoksa... Ahh tabi ya ! Aptal kafam. Arda kolay girebilsin diye kaldırmıştım hepsini. Geri şifrelemeyi de unutmuşum . Ne yapıcam ben şimdi.

" Bunu yapınca ne geçti eline haa ne geçti!!! " Diye bağırdım .

"Seninle uğraşmak hoşuma gidiyor tatlım " dedi ve yerine geçti . Hay senin tatlına ... başlıcam şimdi. Kızlar beni fırlatırcasına bıraktılar. Ayağım takılsada masaya tutundum. Düşüp bir daha sınıfa rezil olmayım demi.
Artık derslerin bitmesi için dua ediyorum. Sürekli izleniyomuşum gibi bir his var içimde. Bitsin artık şu dersler.

Sonunda son ders zili de çaldı. Çantamı aldığım gibi sınıfı terk ettim. Bir başka sorun yaşamak istemiyorum artık. Bugünlük doydum.
Müzik dinlemek istiyorum.
Şu kulaklık nerde ya. Çantamı karıştırarak çıkış kapısına ilerliyodum. Ahhh!
Burnum kırıldı galiba . Burnumu tutarak
"Yavaş olsana be !!" diye cırladım. Kafamı kaldırmamla o mavi gözler beni içine hapsetti.Şöyle bir baştan aşağı süzdüm. Sarı saçları beyaz teni ve o mavi gözleriyle çok sempatik birine benziyordu. Giydiği gömlekten resmen kasları dışarı fırlayacakmış hissi veriyor insana.

"Ben gerçekten üzgünüm. Telefona bakıyodum."Dedi

"Şey ben asıl özür dilerim. Hata benim önüme bakmalıydım. " dedim. Elini uzattı " Ben Oğuz Asar " dedi . Elini tuttum ve " Doğa " dedim kısaca.
Yüzündeki tebessüm daha da genişledi. Elimi elinden yavaşça çektim.

"Buralarda yeni misin daha önce seni görmedim. " dedim sessizlikten kurtulmak için.
"Başka okuldayım bir arkadaşım için geldim. " dedi. Galiba sevgilisi var. Hayır olsun sevgilisi Doğacım sanane demi? O işleri bıraktık artık.
Samimi bir şekilde güldüm.

"Tekrardan özür dilerim. Benim gitmem gerek. Görüşürüz." Diyerek tekrar çıkış kapısına yöneldim.Tam karşımda sinirli bir Melisa görünce bıkkınca bir nefes verdim. Uğraşma ya uğraşma artık benimle...

"Sen daha demin kimle konuştuğunu zannediyosun !!" Dedi üzerime yürürken. Galiba daha yeni tanıştığım çocuktan bahsediyor olmalı. Nesi oluyor da hesap soruyor anlamadım. Çocuk onu gördü de takmadı bile. Göz devirdim.

"Sanane" dedim bende üstüne giderken.Sinirle soludu ve saçımdan tuttu.
"Bir daha onunla konuştuğunu görmicem kızım yoksa seni mahvederim." Ah Canım yanıyor ! Bende onun saçlarından tuttum ve tüm gücümle asıldım. Şu sessiz sakin kızı ne hale düşürdü çatlak kız yaaaa!!
Ben saçını asılınca onun elleri gevşedi ve hemen kurtuldum.
"Sen kime hesap soruyusun be! Kimsin de sen !" Diye bağırdım. Tek elimle saçını yolarken diğeriyle de ona vuruyordum.
"Bıraaak!!" Diye okulu inletiyordu. En sonunda bir el belime dolandı ve uzaklaştırdı. Sinirli bir şekilde arkamı döndüğümde Oğuz olduğunu gördüm. Melisa da arkadan bana bağırıyodu.

"Bittin kızım sen bittin!!"

Oğuz ordan beni uzaklaştırırken müdürün sesini duymamla yerimde çakılı kaldım.

"Melisa ve Doğa hemen odama !"

Arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Hatalarım olduysa kusura bakmayın. Sizleri seviyorum.

Hayatını DeğiştirenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin