5.BÖLÜM YENİ HAYAT

75 42 4
                                    

Gözlerimi büyük bir zorlukla açtım. Başım çok ağrıyor. Etrafa bakındığımda evde olduğumu anladım. Başımda annem bana telaşlı bir şekilde bakıyordu. Korkmuş olmalı.

"İyi misin kızım? Bizi çok endişelendirdin." Yüzünde hem endişe hem hüzün vardı. Bir dakika ya ben en son kovulmuştum. Hızlıca yerimden kalktım. Ahh! Başım gerçekten çatlıyor. Anneme döndüm.

"A-anne b-ben ko-kovuldum . " sesim kısılmıştı. Ağlamaktan tabi kısılır.
"Sakin ol kızım. Ben sana güveniyorum. Yapmadığını da biliyorum. Sen onu yapacak birisi değilsin. " ağlamaya başladım.
"Anne neden bana iftira attılar. Benden ne istiyorlar. B-ben onlara n-ne yaptım." Annem yanıma oturdu ve saçlarımı okşamaya başladı.
"A-anne gidelim burdan. Bir daha gelmeyelim. B-ben bir daha burda kimsenin yüzüne bakamam . " annem biraz şaşırsa da sonradan kafasını salladı.

"Tamam yaz tatilinde yeni bir ev bakarız. Okulunu da orda hallederiz artık. Sen sakın canını sıkma güzel kızım." Yanağımı öptü ve sımsıkı sarıldı. Yanağımdaki su damlaları eksik olmazken Arda girdi odaya.
"Ablaa neden aylıyosuun. Anneee kim ablamın canını sıktı yaaa. Ben onu vayya döveyimm." Yanıma gelip gözyaşlarımı sildi.
"Yeteyki ablam ağlamaşınn." Ay ben daha fazla dayanamıcam.
"Sen gel bakıyım  buraya!!" Kollarından tutarak yanıma çektim ve yüzünün heryerini öpmeye başladım.
"Benim balım büyümüşte ablasını mı korurmuşş " dedi annem iç çekerek.
"Seni ben ısırırım ya!" Arda yla biraz uğraştıktan sonra anneme döndüm.
"Anne babam ne olacak?"
"Merak etme ben onunla konuşurum. Sen canını sıkma." Tamam der gibi kafamı salladım. Gerçekten artık yoruldum. Buradan uzaklaşmak hatta hiç gelmek istemiyorum.
Kafamı yastığa tekrar koydum.
"Gidiyoruz dedim bitti!!"
"Hayır efendim geri geleceğiz!!"
Bağırış sesleriyle uyandım. Off yine mi annemle babam kavga ediyor ya. Yataktan kalktım ve hızlıca aşağıya indim.
"Neler oluyor burda!" İkisi de sinirlice bana baktı. Tamam ya bir şey demedim devam edin siz.

Salak şimdi bütün sinirlerini senden çıkartacaklar deme bir şey.
Haklısın ben sustum... Ya da niye susuyorum yaa! Manyak! Konuşmaya hakkm var benim. İş savaşa bir son verip babama döndüm. Biraz duygusallık iyii olur. Köpek yavrusu gibi bakarak yanına gittim.
"Baba lütfen gidelim. Bir daha da buraya gelmeyelim. " sesimi olabildiğince çatallaştırmaya çalışmıştım.
"Kızım bak burda bir düzenimiz var. Bu düzeni nasıl bozalım biz." Benim aklıöa olaylar geldikçe gözlerim kızarmaya başladı.
"Baba zaten çalışmaya gideceğiz. Düzen zaten az da olsa bozulacak. Lütfen gidelim. Zaten son olaylardan sonra ben kimsenin yüzüne bakamam. Resmen bana iftira attılar. Baba nolurrr gidelim." Yanağıma birkaç damla gözyaşı düştü. Babam biraz düşündü. Kesin şimdi son olan olayları nereye koyacağını tartıyordur .
"Peki tamam uzatmayacağım." Ohh be kabul etti. Bir an korktum kabul etmeyecek diye. Hemen burdan gitmek istiyorum. İstanbul'a.
"Baba lütfen en erken ne zaman gidebiliyorsak o zaman gidelim."
"Tamam kızım. Yeter ki sen üzülme." Yükseldim ve babamın yanağına bir öpücük kondurdum.
"Pekiii ne zaman?"dedim masumca.
"Yarın çıkarız yola."neee oley be işte bu . En erken zaman. Mükemmel.

Hızla odama koştum ve telefona sarıldım. Gidiyoruz gidiyoruuuz. Hemen wp durumumu güncellemeliyim. Açtım ve "YENİ HAYAT 😎" yaptım. Kurtuluyorum iğrenç insanlardan. Ama bu burda bitmiş değil. Onlar bu yaptıklarının bedelini ödeyecek. Sadece şimdi zamanı değil. İşte bu kadar. İşim bitti.

Şeyy yaa acaba bir Oğuz'u arasan mı? Bu hafta sonu görüşecektiniz ya...
Haklısın iç ses arayım da haber veriyim.
Rehbere girdim ve telefon numarasını bulup aradım. Çalıyor...çalıyor...ve açtı
"Alo!"
"Merhaba Oğuz . Rahatsız etmiyorumdur umarım."
"Yok Doğa ne rahatsızlığı. "
"Şey ya haftasonu buluşamıyoruz malesef."
"Neden ki?"dedi kırılmış gibi.
"Biz taşınıyoruz yarın. O yüzden gelemeyeceğim Oğuz kusura bakma."
"Önemli değil de neden taşınıyorsunuz ki özel değilse sorabilir miyim?"
"Yarın boş musun gitmeden önce buluşalım. Herşeyi o zaman anlatırım. Olur mu?"
"Tabi olur. Ne zaman istersin ve nerde?"
"Ben sana mesaj atarım yarın görüşürüz. Kendine iyi bak."
"Sende bay."
"Bay." Dedim ve kapattım telefonu.İyi bir arkadaş olduk. Evet ayda yılda bir arkadaşım olmuştu ondan da ayrılıyorum ya helal olsun.

Karnımın guruldamasıyla kendime geldim. Gecenin bu saatinde de ne yenir ki? İki gündür yemek yemiyorum . Aslında bünyem alışık . Zaten az yemek yediğim için bazen yemesemde oluyor. Neyse ya aşağı inip şu karnımı doyuruyum bari. Sessizce aşağı indim ve mutfağa girdim. Allah allah neden pencere açık ? Pencereyi tam örtecektim ki karşıdaki silüet dikkatimi çekti. Neden bu eve bakıyor anlamadım. Tövbe sapık mıdır nedir? Hızla pencereyi örtüp perdeyi çektim. Dolaptan bir şeyler bulup karnımı güzelce doyurdum. Yukarı çıktım ve yatağa yattım. Oğuza mesajı gönderdikten sonra uykuya daldım.

Sabah telefonumun ısrarla çalmasıyla gözlerimi açtım. Alarm kurmuştum. Lanet olası alarm. Yataktan kalkıp banyoda işlerimi hallettim. Hızla giyinip aşağı indim.Mutfağa küçük bir not bırakıp evden çıktım.

Kafeye geldiğimde Oğuz un çoktan gelmiş olduğunu gördüm. Hızla masaya geçip karşısına oturdum.
"Uzatmaya niyetim yok. Okuldan kovuldum. Hemde iftira ile."dedim tek nefeste. Oğuz şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
"Nasıl bir iftira ?" dedi. Sonunda konuşabilmişti. Olayları başından sonuna kadar anattım.
"İşte böyle." Dedim derin bir iç çekerek.
"Canını sıkmıyorsun değil mi?" Dedi kuşkuyla.
"İlk başlarda evet ama canımı sıkacak bir şey yok. İyi yönünden bakıyorum olaya. O lanet okuldan kurtuldum." Dedim ve güldüm. Aynı şekilde o da bana karşılık verdi. Gülerken kafenin dışında bir şey farkettim. Siyah giyimli birisi ve bizi izliyor. Dün geceki de galiba buydu. Yüzümdeki gülümseme bir anda soldu.
"Ne oldu birden?"dedi Oğuz şaşkınca.
"Hiiiç hiçbir şey. Sadece senle artık görüşemeyeceğiz. Ona üzülüyorum. Uzun zaman sonra ilk defa böyle bir arkdaşım olmuştu."dedim burukça.
"Merak etme sen biz hep görüşeceğiz sen orda olsan da " dedi. Bu söylediği yüzümün tekrar gülmesine sebep oldu. Saate baktım. Artık kalkma vaktim gelmiş. Ayağa kalktım ve Oğuz a baktım.
"Gitme vakti!" O da ayağa kalktı ve sarıldık.
"Hadi seni eve bırakıyım! "Sevimlice demişti bunu. "olur"demekle yetindim.

Eve vardığımda annemin valizlerimizi dışarı çıkartığını gördüm. Oğuzla vedalaşıp anneme yardım ettim. Kaderimde bu evden gitmekte varmış. Doğup büyüdüğüm bu evden! Artık bitti. Resmen yeni bir hayata geçiyorum.

Yeni şehir, yeni ev,  yeni... yeni... vee yeni...

Bu bölümde bitti.
Hikaye nasıl gidiyor? Yorum yaparsanız çok sevinirim.
Artık herşey yeni...

Hayatını DeğiştirenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin