2

8.3K 361 72
                                    

Keşke öyle laflar etmeseydim.

...

Adam üstüme gelmeye devam ediyordu. En sonunda duvara yapışmıştım. Bu benim sonummuş diye düşünürken korkudan gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Bir süre sonra hâlâ bana bir şey olmadığını fark edince yavaşça gözümü açtım. Adam yerde yatıyordu. Karşımda bana yerini veren çocuk duruyordu. Adı neydi ki? Hatırlayamamıştım. Çocuk beni kolumdan çekip bu sokaktan çıkardı. O zaman hatırladım çocuğun adının Jungkook olduğunu. Korkudan konuşamıyordum. Hem bu adamdan çok korkmuştum hem de Jungkook bana bağırıyordu. Sinirden gözlerim doldu. Ve Jungkook'a:
"YETER ARTIK BAĞIRMA" dedim. Hızlıca arkamı dönüp oradan uzaklaştım. Koşarak eve dönerken ayağım takıldı ve yere düştüm. Şort giydiğim için dizlerim kesildi. Acıyla ayağa kalktım ve yalnız başıma eve yürümeye devam ettim.

Eve dönünce çantamı bir tarafa fırlattım ve dizime pansuman yapmak için malzemeleri aramaya başladım. Pansuman yaparken canımın acısından gözyaşlarım süzülüyordu. Bir yandan da kendimi toparlanaya çalışıyordum.

Peki bana bunlar olurken ailem neredeydi? Tabiki işteler. Annem ve babam gece 12'ye kadar çalışıyorlar kardeşim de yok. Yalnızlığa alışkınım aslında ama bazen anneme ihtiyaç duyuyorum.

Sabah dizlerimin ağrısıyla uyandım saat 6.48' di. Tekrar uyumaya çalıştım ama dizim o kadar ağrıyordu ki beni uyutmadı. O zaman kalkmalıyım diye düşünüp yavaşça yataktan indim. Ayaktayken de ağırıyordu ama yatarken daha çok. Yavaş yavaş banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım ve bunları giyindim.

Kahvaltımı yaptıktan sonra daha vakit var diye biraz kitap okudum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kahvaltımı yaptıktan sonra daha vakit var diye biraz kitap okudum. Kitap okumak benim için bir kaçış yolu, dünyadan kurtuluştu.

Saat 7.45 olmuştu. Artık okula gitmem gerekiyordu. Ayakkabılarımı giyinip evden çıktım. Okulun kapısında Ji Young bekliyordu. Beni görünce önce mutluluk daha sonra endişe sarmıştı gözlerini. Bana hemen ne olduğunu felan sordu. Ben de endişelenmemesi gerektiğini söyledim ve dünkü olayları anlattım. Çok korkmuş görünüyordu ben de ona sarıldım. O sırada dün sabah gördüğüm mavili çocuk tekrar önümüzden geçti. Ji Young'a dönüp:
"Şu mavili sana da bir yerden tanıdık geliyor mu?" dedim
"Yoo bence karıştırıyorsun. Senin tanıdığın herkesi tanıyorum" dedi.
Biraz sonra Lee Jin geldi. O da Ji Young'un verdiği tepkiyi verdi ona da her şeyi açıkladım ve sınıflarımıza döndük.

Dün Jungkook'un getirdiği sandalye hâlâ duruyordu ben de oraya oturdum. Bir kaç dakika sonra yanıma çok sevimli bir kız geldi ve bana:
"Jyun Bi dün sen gittikten sonra sınıfa yeni sıra getirdiler sen şuraya geç" dedi. Ben de teşekkür edip gösterdiği yere geçtim. Başımı sıraya koydum. Biraz zaman geçtikten sonra yanıma birinin oturduğunu fark ettim kafamı kaldırınca Jungkook'u görmeyi beklemiyordum. Jungkook'a:
"Sen niye buradasın geçsene kendi yerine" dedim. Cevap vermeyince:
"Dün kaldırdın zaten şimdi de mi kaldıracaksın" dedim. Bana:
"Kalkmanı isteyen yok. Dün oraya oturmak istiyordum bugün buraya. Yanında oturmamdan rahatsızsan başka yere geç" dedi. Cevap vermedim kafamı ters çevirip sıraya koydum.

Derslerde üzerimde iki çift göz hissediyordum ama görmemiş gibi davranıyordum. Tam dönüp beni izlemeyi bırak diyecekken benim yerime hoca söyledi:
"Jungkook arkadaşına değil de tahtaya bak lütfen". Bunu duyunca hiç fark etmemiş gibi Jungkook'a baktım. Jungkook utanmış gibi gözükmüyordu. Boş bir suratla tahtaya bakıyordu.

Teneffüslerde genelde kızlarla buluşuyorduk. Yine kızların yanına gitmek için kapıdan çıkarken birisi beni tuttu. Bu sabah sevimli olduğunu düşündüğüm kız şu an canavara benziyordu. Bana:
"Bak Jyun Bi yeni geldin sana bulaşmadık diye hemen dokunulmazım havalarına girme. Bir dahaki ders seni Jungkook'un yanında oturuyor görürsem kötü olur" dedi. Ben de onu takmadan yoluma devam ettim. Aslında sinirlenmiştim ama önceki okulumdaki gibi kavga çıkartmak istemedim. Ama bir dahaki sefer böyle bir şeyle karşılasırsam o kıza haddini bildireceğim.

Kızların yanına gidecektim ama zilin çalmasına az kaldığın için vaz geçtim. Sınıfa girince sıramdan çantamı aldım ve nereye geçsem diye düşünürken Jungkook kolumdan tutup beni çekti ve bana:
"Nereye gidiyorsun" dedi. Ben de:
"Onu sevgiline sor" dedim ve turuncu saçlı kızın yanına geçtim.

Çıkış saati gelince kızlarla bir kafeye gitmeye karar verdik. Yolda önümüze çıkan bir kafeye oturduk. Yiyecek bir şeyler sipariş ettikten sonra sohbet etmeye başladık. Kızlarla böyle zaman geçirmeyeli uzun zaman olmuştu. 

Eve dönünce üstüme değiştirip biraz ders çalıştıktan sonra yattım.

Lethal Outlooks  ~JJK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin