Sıra Bende Miydi?

66 2 0
                                    


Öncelikle ben F. Bölüm pek içime sinmedi. Ama olsun yine de okuyun seviliyorsunuz.





Dudaklarımdaki baskı sertleşirken aklıma Gamze geldi. Gamze o benim arkadaşımdı ve şuan beni öpen onun sevgilisiydi her ne kadar eski sevgilisi olsa bile bizi böyle görürse üzülebilirdi.

Gözlerimi açıp Yağız'ı ve vücudumdaki ellerini ittim.

"Noluyo bebeğim?"kaşlarını çatmıştı.

"Özür dilerim. Ama olmaz yapamam."

"Ne?neden ki?" deyip tekrar sırnaşmaya çalıştığında ondan uzaklaşıp gömleğimi ilikledim. Kısa pantalonumu yukarı çektim.

"Ah...peki."cebimden telefonumu çıkarıp Atahan'ı aramak için rehbere girdiğimde telefonum elimden kaydı.Yere düşüp parçalandı.

" Hay ameka ya deyip telefonu almak için çömeldim. Telefonun bataryasını almak için elimi masanın altında gezdirdim nerde bu batarya ya?

Elime değen şeyle hemen elimi geri çektim. Bu bir USB'ydi.

"Bu ne ya?" deyip ayağa kalktım.

"Ne ne?" deyip Yağız elimden aldı USB'yi. Yağız'ın telefonu çalmaya başladı.

"Lan şerefsiz yine mi sen?"

"Burdan hemen uzaklaşın."

"Sanane or*spu çocugu."

"Birazdan müze açılır içerde sizi görürlerse hırsız zannederler."

"Sikecem lan senin sülaleni bu burda bitmedi!" kolumu tutup beni çıkışa doğru sürükledi.

"USB deki şifreyi çozerseniz ki zeka isteyen bir şifre o zaman size Gamze'yi veririz."telefonu kapatıp arabasının kapısını açtı.

"Ben de arabamla geldim. Telefonum içerde kaldı."

"Şükrü'yü aradım şimdi gelir buraya temier arkamızı sen bir arabaya bin."

"Tamam."

Arabaya bindim. O da kendi yerine oturdu. Arabayı sürmeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Bana. Duş alırız-" duraksayıp bana göz kırptı. Hafiften de olsa gülümsedim. Ne de olsa ben bir bitchim tmm mi?

"Sonra da şu USB'ye bakarız."kafami aşağı yukarı sallayıp onu onayladım. Evine geldiğimizde arabadan inip Yağız'ı bekledim. Yağız önden ilerledi ve anahtarla kapıyı açtı.

" Banyo nerde?"

"Benim odamdakine girebilirsin."

"Tamam"koşaram üst kata çıkdım. Yağız'ın odasına girip hemen odadaki banyoya geçtim. Kapıyı arkamdan kilitledim. Ayağımdaki pembe pullu topuklularımı çıkardım. Gömleğimi de çıkardım. Tamamen soyundum ve kabine girdim. Sıcak suyu açıp saçlarımı ıslattım.

Yağız'dan

Alara'nın duştan çıkmasını bekliyordum. USB'de ne olduğunu merak ediyordum. Çekmeceden bilgisayarımı aldım. Kapım aniden açılınca yerimde sıçradım. Babam gelmişti.

"Baba?"

"Bu eve kız getirmek yok demedim mi!"deyip yumruğunu sıktı.

"Baba arkadaşım o Alara vallahi aramızda öyle bir şey yok."(çarpıldı.)-şaka şaka yaşıyorum-

"Peki. Ayağını denk al Yağız yoksa bodruma inmek istemezsin değil mi?"gözlerimi kocaman açtım.

"Anladım baba." art arda kafamı salladım. Arkasını dönüp gitti. Kapıyı arkasından kapattım. Hemen Cenk'e buraya gelmesini anlatan mesaj attım. Bilgisayarı yatakta açıp USB'yi taktım. Alara nerde kalmıştı ya.

Alara'dan

Musluğu kapatıp kabinden çıktım. Kapının arkasından bir havlu alıp vücuduma sardım. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda Cenk ve Yağız yatakta oturmuş bilgisayara bakıyolardı.

"S*kerim lan ben böyle programı!"sinirle inledi Yağız.

"Sakin ol kardeşim."

"Şey Yağız,rica etsem güzel vücuduma giymem için kıyafet verir misin?" konuşmaya başlamamla ikiside bana baktılar. Yağız beni gözleriyle becerirken Cenk üzgün bakışlar atıyordu.

"Tabi...ben vereyim." deyip yerinden kalktı Yağız. Dolabından bir t-shit alıp bana verdi.

"Teşekkürler."

"Önemli değil. Ben aşağıdan içecek alip geliyorum." dedi ve gitti. Ben arkamı dönüp banyoya gidecekken Cenk'in sesi beni durdurdu.

"Alara"

"Efendim Cenk?"

"Yağız'la yattın mı?"omuzumu silkip cevap verdim.

"Evet,ne olmuş ki?"

"Bunu bize niye yapıyosun?" aci çeker gibi elini bacağima koydu. Yavaşça yukarı doğru çıkmaya başladı. Kalbim hızlanırken geri çekilmek istedim ama sırtım soğuk duvara değdi. Ellerini daha yukarlara çıkarıp gülümsedi.

"Hoşuna gidiyor değil mi bebeğim."deyip sırıttı.

" Gözlerimi kapatıp irademi toplamaya çalıştım.

"Cenk ellerini vücudumdan çek." sesim fısıltı şeklinde çıkmıştı.

"Gevşe bebeğim."sinirle inleyip onu ittim.

"S*ktir git Cenk." hemen yanımda olan kapıyı açıp banyoya girdim. İç çamaşırlarımı üstüme geçirip t-shirtu giydim. Banyodan çıkıp tekrar odaya girdim.

"Meyve suyu?" Yağız'ın sorusuyla bakışlarımı ona yönelttim. Elindeki meyve suyunu alıp yatağa oturdum.

"Eee noldu açılmıyo mu?"

"Bir programmış bu sanırım ama bunu açmak için birkaç program felan kurulması gerekiyomuş Çağlar'ı çağırdık gelir şimdi."

"Bir dakika bunu kimsenin bilmemesi gerekmiyo mu?"

"Yoo sadece polis bilmese yeter."

"Ha ok."odanin kapısının tıklamasıyla hepimiz bir ağızdan gel dedik. Ne kadar zekiydik ama.

"Şey Yağız." bu Çağlar'dı. Ayağa kalkıp Cağlar'ın yanına gittim. Ve sırtından itekledim.

"Ne yapıyosun?"

"Şuan çok acil bu dosyayı açman lazım."

"Ah...peki de benim çıkarım ne?"dudağımı dişleyip ona göz kırptım.

"Ne istiyosun?"dediğimde yutkundu.

" Sonra söylerim. Neyse nerede bilgisayar?"Yağız bilgisayarı Çağlar'a verdi.

"Yarına hallederim."

"Bu kadar zamanımız olduğunu sanmıyorum."

"Tamam ama hemen olmaz."

"Peki. Ben bahçeye çıkıyorum." deyip yanlarından ayrıldım.

Alt kata inip bahçeye çıktım. Koltuklardan birine oturup düşündüm. Her şeyi... Çalilikların arasında bir ses duymamla kafami oraya çevirdim. Gördüğüm sluet korkmami sağlarken sadece oraya bakmakla yetindim.

-sıra bende miydi?

Terrible Life Of The Bitches (Korku Kitabıdır.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin