Gözlerimi araladığımda yanımda yatan Atahan'ın uzun kirpikleri ile karşılaştım. Kahverengi saçları alnının yarısını kapatmıştı. Uzun kahverengi kirpikleri, buğday teniyle mükemmel bir uyum sağlıyordu.
Elimi yanağına koydum. Birkaç saniye sonra o da uyandı. Yüzümü inceledikten sonra bir anda üstüme çıktı ve beni öpmeye başladı.
Bende gülerek ona karşılık verirken kapı açıldı.
"Haydi Alara kahval-" bizi böyle gören Semih duraksadı ve şaşkınca bize baktı.
"Noldu bro?" Dedi Atahan erkeksi bir sesle. Semihle aramda geçenleri bilseydi ona bro demez, hatta onu bu eve sokmazdı.
Semih imalı bir tavırla bana baktı, göz teması kurarak konuşmaya başladı.
"Kahvaltıya gelin diyecektim de, anlaşılan siz birbirinizi yiyeceksiniz." Yiyeceksiniz derken elleriyle tırnak işareti yapmıştı.
Kapıyı çarpıp odadan çıktı. Atahan birkaç saniye kapıya baktıktan sonra omuz silkerek bana döndü. Kıkırdadım.
□●□●□●□●□●□●□●□
Saçlarımı sportif bir at kuyruğu yaptım. Altıma tayt, üstüme de sporcu atleti giydim. Dudağıma hafif bir ruj sürdüm. Biraz da far. Bugün "Güçlü Kadın Alara Altınbaş" ın ilk günüydü! Aynada kendime bakıp göz kırptım.
Odadan çıktım.
"Günaydın Ala-" Çağlar birkaç saniye üstüme göz gezdirdikten sonra hızla mutfağa girdi.
"Noldu buna ya.." diye mırıldanıp ben de peşinden mutfağa girdim.
Bar taburesinde kahve içen Semih beni süzdükten sonra gülümsedi.
"Noluyo ya?"
Semih kalktı ve beni elimden tutarak kilere sürükledi. Dar odaya girince kapıyı kapattı ve beni duvara bastırdı.
"Şşş!" Dedi konuşmadığım halde. Ellerini vücudumda gezdirdi.
"Senle bu konuyu hallettiğimizi sanıyordum." Dedim onun isteği üzerine fısıldayarak.
"Benim için böyle giyindiğini biliyorum." Dedi ve baş parmağını yanağıma koydu.
"Nasıl giyiniyomuşum?"
"Sürtük gibi.." dedikten sonra beni öpmeye başladı. Dediklerini birkaç saniye sonra idrak edip onu ittim ve sert bir tokat attım. Tabi 'taştan' vücuduna ne kadar etki ederse.
"Pezevenk!" Diyerek kilerden çıktım ve kapıyı çarptım.
"Alara? Sen napıyorsun orda?" Tişörtünü giyinen Atahan'a döndüm.
"Benim bir çorabım kaybolmuşta..Makinenin içinde mi diye baktım.."
Güldü.
"Yenisini alacak kadar zenginsin."
"Aa! Uğurlu çorabım canım! Haydi içeri geçelim boşver sen." Diyerek koluna girdim ve mutfağa sürükledim. Allah'tan Semih çıkmadan mutfağa girmiştim.
Dolaptan bir kupa alıp içine Nescafe koydum. Ardından da sıcak su.
"Ee Çağlar," dedim kahvemden bir yudum aldıktan sonra. Bilerek Semih'e bakmıyordum.
"Sen de burda mı kalıyorsun artık?" Çağlar başını eğdi. Yanakları mı kızarmıştı onun?
"Ben istedim sevgilim. Bazen işe yarıyor." Atahan'a dönüp tamam anlamında gülümsedim.
