Tatbikat

35 2 0
                                    

Alt kattan gelen gürültüyle gözlerimi açtım. Noluyodu be! Yatakta doğrulup etrafı inceledim. Odada ben dışında kimse yoktu. Ayağa kalkmam ve kapıyı açıp aşağı inmem gerekiyodu. Soğuk fayansa ayağım değdiğinde içim ürperdi. Hızla kapıya ilerledim. Kapının kulbunu tutarken alt kattan bu sefer silah sesi geldi. Kapıyı açmak yerine çığlığımı bastırmak amacıyla elimi ağzıma götürdüm. Neden bendim? Yaşıtlarım şuan yataklarında o ıslak rüyalardan görürken ben burda evimden gelen silah sesiyle uyanıyordum. Gitmemeliydi... İkiside babam da annemde. Gizem'siz olurdu. Oluyoduda zaten. Pekala annemsiz de oluyordu ama babamsız olmuyodu. Kendime gelmeliydim. Tamam yaşıtlarım gibi rahat değildim ama şüphesiz onlardan güçlüydüm. Burda böyle oturmayı bırakmalıydım. Etrafa baktım. Silah bulmalıydım. Ama bunu bu odada bulamazdım. Babamın odasında bir tane olmalıydı. Kapıyı yavaşça araladım. Koridor direk merdivene bakıyordu. Hızlı ve sessiz olmalıydım. Parmak uçlarımda yürürken aşağıdaki sesleri duymaya çalışıyodum. Ama hızlı olduğumdan(!)ve adrenalinden hiç bir bok duyamıyodum. Babamın odasının kapısının önünde durdum. Bu odaya en son onunla uyumak için girmiştim. O gün bana annemle tanıştığı günü anlatmıştı. O gittiğinden beri ne kadar mutsuz olduğunu biliyodum ama o gece bunu o söylemişti. Ve ben odama gidip sabaha kadar ağlamıştım. Anıları dağıtmak için kapıyı direk açtım. Ardımdan kapattım. Hızla silahın olduğu çekmeceye ilerledim. Çekmeceyi açtım ve babamın o çok sevdiği silahını elime aldım. Babamın çok silahı vardı. Onunkisi tutkumuydu yoksa bizi onlardan korumak için miydi bilemiyordum. Nasıl kullancağımı bilmediğim silahla bakıştım. Artık aşağı inmeliydim. Hızla toparlanıp merdivenlere doğru gittim. Temkinli,hızlı ve sessizdim. Merdivenleri indiğimde ne yapıcağımı hiç bilmiyodum. Filmlerden gördüğüm gibi silahı tuttum. Etrafı incelerken bir süliet gördüm. Çok korkuyordum. Fazlasıyla... Elim titrerken bu silahı nasıl kullanacaktım. Korku beni ele vermek üzereyken süliete doğru ilerledim.

"Ben...ondan daha güçlüyüm." fısıltıyla söylediğim söz işe yaramıyordu. Ama artık tek amacım karşımdakini öldürmekti. Süliet hareket ettiğinde hiç düşünmeden tetiğe basdım.

Ve ışıklar açıldı...

Duyduğum tanıdık sesle kendime geldim. Yerde kanlar içinde Atahan yatıyodu. Siktir ya.

"Noluyo mk!" bağırmam herkesi kendine getirdi.

"Biri bana ne olduğunu anlatabilir mi?" Çağlar dudaklarını araladı.

"Sen uyuduktan sonra Semih bize olayın ciddiyetini anlattı. Ve bizim gelişmemiz gerektiğini anladık. Sadece bir tatbikat yapmaya karar verdik ama sen Atahan'ı vurdun."gözlerim yaşarırken ne yapacağımı bilmez halde Çağlar'a baktım. Çağlar yanıma gelip bana sarıldı. Elimdeki silah yere düşdü. Ellerimi Çağlar'ın sırtında birleştirdim. Ağlamam şiddetlenirken Çağlar saçımla oynuyordu. Ondan ayrıldım. Gözlerimi silip Atahan'a baktım. Atahan yerde yatarken Semih bacağını tutuyordu. Yanlarına gittim.

" Çok derin mi?" Semih umursamazca bacağını tutuyordu Atahan'ın.

"Yok ya toparlar yarına. Bacağını vurmuşsun zaten gövdesini vursaydın sıkıntıydı da."hafif bir kıkırdamayla Atahan'a seslendim.

"Tabi toparlar aşkıımmm benim ya." ellerimle kafasını tutup dudağından öptüm. Atahan'a beni öperken birden inleyip benden ayrıldı.

"Bırak bacağımı Semih!" sanırım Semih Atahan'ın bacağındaki kurşunu çıkarmıştı. Zaten kurşun pek derine girmemişti.

"Kurşun çıkmadı daha utanmasanız ayaktan sevişceksiniz." dedi ve gözlerini devirip holden ayrıldı. Noluyodu bu çocuğa ya? Umursadım mı? Yok. Atahan'ın yanına oturup sarıldım. O da kolunu bana doladı.

"Canın acımıyor mu?"umursamazca omuz silkti.

" Sen buradasın canım neden acısın ki?" gülümsedim.

"Bacağını saralım." ayağa kalkıp sargı almak için ortak banyoya girdim. Semih de buradaydı. Benim gelmemden rahatsız olmuşcasına ofladı. Kafasını kendime çevirdim.

"Noldu?"merakla sorduğum soruya alayla kahkaha attı.

" Sen tam bir kaltaksın!"bağırmasıyla irkildim. Elimi yavaşça çektim.

"Ne diyosun be?"

"Daha dün ya dün bana beni sevdiğini söylüyodun şimdi de gittin adamın tekini öpüyosun!"ellerini saçlarına dolayıp çekti.

"Öncelikle bana bağırma! Adamın teki dediğin benim sevgilim sense cehennemden çıkmak için kullandığım uçkuruna düşkün bir adamsın."işaret parmağımla göğsüne sertçe art arda dokundum. Bana pişmanlıkla baktı. İşaret parmağımı nazikçe avcunun içine aldı.

"Seni seviyorum." bunu dedikten sonra çenemi tuttu. Yaklaştı ve dudaklarını aralayıp beni öpmeye başladı. Sert ve tutkuluydu. Sinir ve hırsla öpüyordu. Bense karşılık bile vermiyodum. Beni duvara yasladı. Daha sert öptüğünde dudağımın kanadığına emindim. Karşılık vermediğim için daha sert öpüyordu. Kaşlarını çattı. Benden ayrıldı. Acıyla gözlerime baktı. Geri geri gitti. Banyodan çıktı ve gözden kayboldu. Aynaya baktığımda gözlerim kızarmış,dudağım şişmiş ve kanıyordu. Rafdan sargı bezi aldım. Hole geri döndüğümde Atahan bekleme koltuğunda yatıyordu. Cenk'e elimdeki sargı bezini verdim.

"Uyuyacağım lütfen rahatsız etmeyin." deyip babamin odasına gittim. Yatağı hala o kokuyordu. Yastığına sarıldım. Ağlayarak uykuya daldım. Yarın uzun bir gün olucaktı.

Blackpearl

Bok gibiyim başım ağrıyo sonunda bölüm bitti. Kendinize iyi bakın. İyi geceler...

Terrible Life Of The Bitches (Korku Kitabıdır.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin