"Anlayamadım?" Dedi Naciye.
"Anlamazlıktan gelme, ne yapmaya çalıştığını anlat."
Sakin bir tonla kurduğum cümle bir anda hararetlendi.
"Konuşsana gerizekalı!"
"Şş, sakin ol." dedi Çağlar.
Kız bacak bacak üstüne attı.
"Bakın, siz ne sandınız bilmiyorum ama, ben sadece abdest almaya gelen mümin bir kulum. Şimdi izin verirseniz, bir otele gidip namazımı kılacağım." Hareketlerini izlemeye başladık. Ayağa kalktı. Çantasında bir şeylere baktı ve birden çığlık attı.
"Hayırr, hayır. Hayır!"
"Noluyo lan?" Dedi içeri giren Semih.
"Ya dediğim gibi uzaklardan geliyorum ve cüzdanım burada değil, evden ayrılırken çantamdadır diye önemsememiştim ama burda yok!"
Çağlar elini kızın omzuna koydu.
" Burda kalabilirsin. " Çağlar bana sormadan bunu diyince sinirle ona döndüm.
Bana boş boş bakınca ayağa fırladım.
" İyi ne haliniz varsa görün! "Tepkimi göstermek amacıyla koşarak odama gittim ve kapıyı çarptım. Kendimi yatağın üstüne attım. Kafamı dağıtmak için telefonumdan my town'u oynadım. Güzel oyundu. Çocuklardan birini konuştururken onu Çağlar olarak düşündüm. Sonra en güzel kızı kendim yaptım. Naciye'yi dövdü Çağlar. Bu oyun hoşuma gitmeye başlamıştı. Kapım aniden açılınca. Sinirlerim gerilirken kaşlarımı çattım ve kapıya baktım. Çağlar'dı. Gözlerimi devirip oyunuma devam ettim.
" Alara?"konuşmamakta kararlıydım. Çağlar kim oluyodu da benim fikrimi sormadan eve misafir alıyodu. Naciye'yi öldürme arzum artıyodu. Acaba onu öldürtse miydim? Evet kesinlikle öldürmeliydim. Ama işkenceli bir ölüm olmalıydı. Çağlar gittiğinde Bilal'i arıycaktım.
"Konuşmuyor muyuz?" yanima oturdu. Omzunu bana yasladı.
"Oyun mu oynuyosun?"bu hali çok hoşuma gitmişti. Diğer erkekler gibi değildi. Diğer erkekler sadece belimden aşağımla ilgilenirken o ruhumla ilgileniyordu. Bu çok güzeldi. Ama bu tavrımı devam ettirmeliydim.
" My town, bir aralar bende oynuyordum."gülümsedi,gülümsedim.
" Sen busun. " dedim daha fazla devam ettiremeyerek. Çocuğa baktı.
"Vay, en yakışıklısı benim ha?" Dedi kolunu omzuma atarak. Heyecanlandım. Noluyo sana? Hey, kan pompalayan duygu deposu, sana diyorum!
Çirkin kıyafetler giymiş trambolinde zıplayan kıza baktı ve sırıttı.
"Tahmin edeyim, bu Naciye."
Sırıttım, zeki jojuk.
Kapım tıklandı. İyi insan lafın üzerine gelir sözüne bundan sonra inanmayacağım çünkü gelen Naciye idi.
"Çağlar, Alara ile yalnız konuşabilir miyiz?" Çağlar omuz silkerek odadan çıktı. Hah! Para istemese iyiydi.
Yatağın kenarına oturdu.
"Bak, ne gibi gözüktüğümü biliyorum. Ama.. Müslüman müslümanın halinden anlar. Lütfen beni yargılama. Zaten şimdi gidiyorum, amcamı aradım beni almaya gelecek. Aramız bozuk kalsın istemedim. Sonuçta bir daha bu şehre gelir miyim Allah bilir.."
Dedi ve gülümsedi. Bende zorlukla gülümsedim. Ne kadar pislik bir insandım. Hatta, insan mıydım ben?
"Üzgün-"