4.Bölüm

295 26 26
                                    

Medya Eylül ERDEM

2 genç kadın yerde sonsuzluğa doğru yola çıkmışlardı. Çatıdan yükselen son ses ise saldırganın kendine sıktığı kurşunun sesiydi. O gün o çatıda birçok kişi ölmüştü. Heryer kan ile yıkanmış bir can pazarına dönmüştü.
Samo ise silah sesiyle çatıya çıkmış iki doktor hocasının da vurulduğunu görünce hızla polislere ve doktorlara haber vermişti. Son saldırgan da etkisiz hâle gelince önde polisler ve sağlık görevlileri olmak üzere herkes çatıya doğru yola çıkmıştı. Polisler görevlerini itinayla yapıyorlardı. Polislerin geçtiği heryerden hemen ardından sağlık görevlileri geçiyordu. Ilk olarak merdivenlerde ölen saldırganın üzerine beyaz bir örtü örterek morga götürdüler. Sonra ise tüm saldırganların vurulduğunu gören polisler eğer saldırganlar uyanırsa diye 2 polisi hastaneye  bıraktıktan sonda hastaneden ayrıldılar ve tüm görev sağlık görevlilerine düştü.

Samo'dan

Eylül hocanın beni merdivendeki hastanın yanına bırakmasının üzerine hastayı kontrol ettim fakat nabzı durmuştu. Yaklaşık 5 dakika kalp masajını sürdürdükten sonra kalp masajını bıraktım. Haddinden fazla kan kaybetmişti. Belki hemen ameliyata alınsa kurtulacaktı fakat öyle bişey şu anda mümkün olmayacağı için adamı kenara çektim ve üzerindeki hırkayı çıkarıp üzerine serdim. Çatıdan çıkan ikinci ateş sesi üzerine merakımı bastıramamış ve çatıya çıkmıştım. Yerde yatan Bahar ve Eylül hocayı gördükten sonra etrafımı baktım. Diğer 2 saldırgan ve polis de yerde bilinci kapalı bir şekilde yatıyorlardı. Hızla koşarak merdivenden inmeye başladım. Zamanla düşsem de umursamayıp yoluma devam ediyordum. Nihayet Ali Asaf hocayı görünce bağırmaya başladım. "Hocam! Hocam!" Bana korku dolu gözler ile bakıyordu.
"Noldu Samo? Sakin ol. Nefes al." "Hocam Eylül hoca! Eylül hoca ile Bahar hoca vurulmuş. Bahar hocanın durumu çok ağır gözüküyor. Çok kan kaybediyorlar. Saldırganın biri öldü. Diğer saldırganlarda yaralı." Bir çırpıda söyledikten sonra derin bir nefes aldım. Ve gözüme Sinan hoca ile Oğuz hocanın sessiz bir şekilde gözlerinin dolması çelişti. Polisler ve sağlık görevlileri hızla çatıya çıkarken Ali Asaf hoca ve Esma'da onlarla birlikte çıktı.

Esma'dan

Bahar hâlâ gelmemişti ve merak edip hastaneye gitmeye karar verdim. Kafeyi kapattım ve çantamı da alıp hızla arabama binip kısa mesafeyi daha da kısa bir şekilde bitirip hastaneye geldim. Herkesi hastane kapısında görmemle korkmaya başladım. Hızla Eylül'ün yanına gittim ve gözlerinin dolu olduğunu gördüğümde korkum katlanmıştı. Ve neler olduğunu dile getirip sordum. Beni cevapladığında ise ağlamama engel olamadım. En sonunda Eylül Samo'yu da alıp gitti. Yaklaşık 15 dakika sonra 2 el ateş sesinden sonra baska ses çıkmayınca polisler gitmeye başlamıştıki herkes Samo'nun geldiğini görünce onun dediklerini bir bir dinlemeye başladı. Ali Asaf ve ben Samo'nun dedikleri üzerine polislerden önce çatıya çıktık. Ali Asaf Eylül ile ilgilenirken bende Bahar'ın yanına diz çöktüm. Ali Asaf Eylül'ü kucakladığında kaşlarımı çatmama engel olamadım. "Ali Asaf ben doktor olmamama rağmen Bahar'ın yarasının daha ağır olduğunu görebiliyorum ki sen doktorsun. Önce Bahar'ı al! Henüz sedye gelmedi." "O benim sevdiğim kadın tabikide ilk onu alacağım." Derken kapıda Oğuz belirdi, onu umursamayıp sözlerime devam ettim. "Yazık be kız burda can çekişiyor sen ise seni sevmeyen birini seni 10 yıldır seven birine tercih ediyorsun ki bu tercihini hayatı üzerine de uyguluyosun. Allah'ın cezası." Oğuz burda dönen olayı anlamış olacakki beni geri çekip Bahar'ı o kucakladı.

Oğuz'dan

Bahar'ın telsizden gelen kendini korumaya çalışmasının sembolü olan cümlelerinin ardından içim sıkıntı ile doldu. Eylül ise bizi dinlemeyip yanımızdan Samo ile ayrıldı. Belli bir süre sonra koşarak Samo yanımıza gelip olanları anlatınca önde Ali ve Esma en arkada ben olmak üzere çatıya çıkmak için merdivenleri hızla çıktım. Gerçekten Bahar'ın durumu ağırdı fakat Ali bunu görmezden gelip Eylül'ü kucaklayınca orada ona bir yumruk atma isteğimi zorlukla bastırdım. Ve Bahar'ı kucakladım. Hızla Eylül ile Bahar'ı ameliyata aldık. Eylül'ünkine ben ve Ali Bahar'ınkisine ise Selim hoca ile Esra hoca girmişti. Bahar'ın kan grubu kolay bulunan bir kan grubu olduğu için zor olmadan kan ihtiyacını gidermişlerdi hâlbuki bacağındaki sinirler çok yıpranmıştı. Birkaç sorun çıksa da Selim hoca tüm pürüzleri halletmeye çalışıyordu. Ve başarılı olmuştu. Eylül'ün ameliyatı da gayet başarılı geçmişti fakat saldırganların hepsi ve polis maalesef ölmüştü. Ikisininde uyanmasına saatler olduğu için nöbet tutmak için kantinden şekersiz bir kahve aldıktan sonra nöbet yerine indim. Ama inince aklıma kalp naklini yaşayan hastanın yanına gitmenin iyi olabileceği gelince asansöre bindim. Geleceğim kata bastıktan sonra olayları düşünmeden edemedim. Belki Bahar ölürse kendimi suçlardım. Ama sonuçta iyiydi değil mi? Endişelenecek bişey yoktu. Düşüncelerimden sıyrılmama asansör kapısının açılması yardımcı oldu. Hastanın kapısın önüne gelince konuşmalara istemesem de kulak misafiri oldum. "Baba seni Bahar hanım kurtardı. O olmazsa kim bilir şimdi ne durumda olurduk. Diyorum ki abim ile aralarını yapalım. Ne dersin? Hem çok da iyi." Karşı sesin sahibi sanki biraz düşünürcesine ses çıkarmadı ardından konuşmaya başladı. "Kızım o doktor hem güzelde anlattığına göre. Sevdiği yada sevgilisi vardır muhtemelen. Ama ayrıca teşekkür ederiz." Kızı muhtemelen bunu mantıklı bulmuş olacakki ses çıkarmadı. Ardından bende odaya girmekten vazgeçtim. Ve acile indim. Önemli bir vaka olmadığı için bahçeye indim. Biraz kaçamağın zararı olmayacağını ve nöbet tutmadığımın biri tarafından farkedilmesinin zor olduğu için bahçede dolaştım. Ileride bir kadını kıstırmış bir adam olduğunu görmemle hızla koşmaya başladım. Adamı tutmamla yüzüne yumruğu geçirmem bir oldu. Karşılıklı birkaç  yumruktan sonra adam geri çekildi ve arkasına bile bakmadan gitti. O sırada kadını inceleme fırsatı buldum. Yaşının ilerlediği gözlerinin altındaki kırışıklardan anlaşılıyordu. Adamın onu taciz etme gibi bir niyeti olmadığı bariz belli oluyordu. Fakat sanki tehdit ediyor gibi kıstırmıştı ve şiddet uygulayacak gibi bir hali vardı.Biraz ilgilendikten sonra iyi olduğunu söyleyip geçiştirmeye çalıştı. Ben ise ısrarla hastaneye gelip muayene etmem gerektiğini söyledim. Hastaneye geldikten sonra herkes bana bakmaya başladı. Birkaç fısıldaşmadan sonra Sinan Bey geldi. "Esra? Senin ne işin var burada! Allah'ın cezası. Bahar'ın vurulduğunu duyunca geldin demi!? Ihtiyacı olduğunda yanında yoktun! Sen nasıl annesin ya!" Kadın önce sessizce kaldı sonra ise fısıldadı " Bahar,Bahar vuruldumu?" Onların bu konuşmasını  hemşirenin Eylül'ün uyandığını haber vermesiyle dinlemekten vazgeçtim. Kapının önüne geldiğimde içeride Ali Asaf'ın,Alp'in,Esma'nın,Samo'nun, ve Selim hocanın olduğunu gördüm. Kapıyı açtım ve içeri girdim. "Geçmiş olsun Eylül? İyimisin? Çok korkuttun bizi." Eylül ise bu ilgiden memnun olmadığını bariz belli eden bir ifadeyle bana döndü." Iyiyim saol. Sizin yanımda olmanızla daha da iyiyim. Canım yanıyor ama." Kapının önünden gelen hıçkırık sesi ile tüm odadaki gözler oda kapısına döndü. Bahar kapının önünde ağlıyordu. Ardından hıçkırıklarını umursamayıp konuştu. "Benimde canım yanıyor. Hiç biriniz yanıma gelip uyanıp uyanmadığımı kontrol etmediniz. Tam 1 saat 47 dakikadır sizi bekliyorum. Ama herkes Eylül'ün başına toplanmış. Beni sevmediğinizi biliyorum ama bari bu durumda belli etmeseydiniz ya." Dedikleri üzerine arkasını döndü. Aslında haklıydı. Hastaneden gitmesindede benim payım vardı. Ona bir özür borçluydum. Ben ve Esma Bahar'ın arkasından gittik. O sırada Eylül'de kalamadığı için Bahar'a sesleniyordu. O sırada koridordaki tek ses Bahar'ın yere düşerken ki sesiydi. Tüm hemşireler başına üşüştü. Bende sedye istedim. Sedye geldikten sonra odasına çıkardım. Yaklaşık yarım saat için de herkes bu sefer Bahar'ın odasında toplanmıştı. Bahar gözlerini açtığında bize bakmak yerine gözlerini kaçırdı. Ardından dik durmak için doğruldu. Ama doğrulmasıyla hepimizi donduran sözcükleri söylemesi bir oldu. "Bacak-bacağım. Bacağımı hissetmiyorum."

-----------------------------------------------------------
21.11.2017

Selamm. Dediğim gibi yb günü söyleyin lütfen.💎💎

Nasıl gidiyor?💌💌

Nasıl olmalı? Lütfen yorum yapın. Sınır koymak istemiyorum. Birdahaki bölüm yb günü yorumu yaparsanız gelecek. Yb günü ayarladıktan sonra atacağım diğer bölümü.💄💄

Sizi seviyorum.💋💋

Hoşçakalın.🖐🖐🖐

Sonsuzlukta Buluşalım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin