Genç kadın usulca odasında ağlarken odaya genç kadının aksine çok mutlu gözüken en yakın arkadaşı girdi. Kendini mutluluğa o kadar çok kaptırmıştı ki Bahar'ın ağladığını bile görmedi. Bahar ise bu fırsatı değerlendirerek gözyaşlarını hızla sildi. Esma şakıyarak içinden geçenleri söyledi. "Ya Bahar hastanedeki şu Alp'e bayıldım yaa. Yarın doğum günüymüş. Bence iyi olur kafede kutlamak. Hem birkaç gündür konuşuyoruz da. Ne diyosun?" Genç kadın arkadaşını mutlu görmekten ötürü mutluydu. Hızla onaylayan birkaç kelime söyledikten sonra süslemeye yardım edebileceğini söyledi. Aklında 'Hem oyalanmış olurum' düşüncesi dönüyordu. Bahar ve Esma hazırlıklara başlamış süs eşyaları almışlardı. Bahar tam hastaneye gidecekken istifa ettiğini hatırladı. Taburcu olmamasına rağmen hastaneye gitmeyecekti. Yanında karttan para çekmeyi düşündü. Ama babasının kartlarını kapattırdığını düşündü. Denemekten zarar gelmez diye düşünüp bankamatiğe gitti. Düşüncesinin aksine babası o vurulduktan sonra bunu düşünemeyip kapattırmamıştı. Büyük bir miktar para çekip cüzdanına koydu. Her ne kadar babasına kızgın olsada paraya ihtiyacı vardı. Telefon rehberinden pek samimi olmadığı emlakçı arkadaşını aradı. Içi döşeli bir ev istediğini ve bulup bulamayacağını sordu. Adamda elinde 2 daire olduğunu isterse hemen gelip bakabileceğini söyledi. Genç kadının sokakta kalmaya niyeti yoktu. Bir taksiye atlayıp adresi söyledi. Parasını uzattıktan sonra hızla inip eve girdi. Arkadaşı onu bekliyordu. Genç kadın hemen etrafını süzdü. Tek yaşayacağına göre fazlasıyla büyük ve avangarttı. Beğenmediğini söyleyip arkadaşının arabası ile ikinci seçeneğe doğru gitti. Bu sefer ideal büyüklükte ve spor bir tarzda döşenmişti. Buna karar verdikten sonra hemen anlaşmaları imzaladı ve bir aylık kirayı peşin ödedi. Bir ay sonra parasının olup olmayacağını bilmiyordu. Arkadaşına tekrar teşekkür ettikten sonra onu yolcu etti ve yeni evini incelemeye başladı.
●●●●Esma'dan
Hızla Eylül'ün,Ali Asaf'ın ve Oğuz'un yanına gidip benim ve Bahar'ın planından bahsettim. İlk konuşmamda sorun çıkarmamalarına karşın Bahar dediğimde hepsinin yüzü düştü ve ilk konuşan Oğuz oldu.
" Bahar varsa ben yokum o Eylül'ü düşünmezken onun olduğu ortamlara giremem." Hepsi onu onaylarcasına bakış attıktan sonra olanları merkezinden öğrenmek için Bahar'ın yanına gittim. Gitmeden önce mesaj attım. Yeni evinin adresini yollayınca taksiye adresi verdim ve gitmemiz gerektiğini söyledim. Belirli bir süre sonra geldiğimde parayı uzattım ve taksiden indim. Asansörden 3. Kata bastım ve asansör açıldığında karşımdaki kapıya tıklattım. Birkaç saniye sonra açıldığında eve girdim.
Hızla hiç bir yeri incelemeden oturma odasına gittim. Ve olanları anlattım. Neler olduğunu anlatacağını umuyordum. Ilk yüzü düşsede hızla masum olduğuna dair birşeyler söyledi ve herşeyi anlatmaya başladı. Bahar'ı tanıyordum. O yapmazdı. Sinan beyin Eylül'ü ne kadar sevmediğini hepimiz biliyorduk. Bahar'a ınanıyordum. Hızla boynuna atladıktan sonra evi gezdirmesini rica ettim.
●●●●●
Bahar'danEsma'nın bana inanacağını biliyordum ve bu yüzden ona anlatmıştım. Bizimkilerin beni istemediğini bilmek beni üzüyordu. Ve bu yüzden Esma'nın tepkisini merak ediyordum. Beni çağırmayacağını düşünmek istemiyordum. Ertesi gün olduğununda Esma bizde kalmıştı ve sabah kahvaltı bile yapmadan kafeye gelmiştik. Dışarı gün boyu kapalı olduğuna dair bir tabela astıktan sonra süslemeleri astık ve balonları şişirmeye başladık. Esma mutfakta pasta ile uğraşırken ben kafede güzel bir atmosfer yaratmıştım. Acıkmamı karnımın guruldaması ile anladım ve mutfağa Esma'nın yanına gittim. Pasta henüz birseye benzemiyordu. Birkaç bir şey atıştırdıktan sonra hastaneye babam ile konuşmaya gittim. Hızla kapıyı açıp babamın dün gece neredeydin sorularına cevap vermeden söyleyeceklerimi söylemeye başladım. "Neden Eylül'ü kovdun? Herkes benim kovdurduğumu sanıyor. Ya sen niye böylesin? Niye beni hiç düşünmüyorsun ya niye niye?" Babam yanıma gelip konuşmaya başladı. "Eylül seni üzüyor Bahar. Tüm ilgi odağı o oldu. Sen ölümden dönerken o yaralanmasına rağmen tüm ilgi ondaydı." Sinirle nefes aldım ve babamı ittim. " Ya sen bana çok mu ilgi gösteriyorsun ki başkalarının ilgisine muhtaç olduğumu sanıyorsun? Benim arkadaş sevgisine değil aile sevgisine ihtiyacım var. Kulağıma birkaç birşey çalındı. Gerçek olmayacağını bildiğim halde soruyorum. Annem ölmedimi?" Babam bana cevap vermeden yüzüme bakınca hızla onu ittim ve odadan çıktım. Babamın bu güzel günü mahvetmesini istemiyordum. Esma'dan gelmememi istemediğine dair birşey çıkmayınca bende eve gidip hazırlanacaktım. Herhangi bir partiye önceden hazırlanmış olan kombinimi aldım ve kısa bir duşun ardından üzerime giydim. Saçımı yavaşça en sevdiğim topuzdan yapmaya çalışırken bir yandanda şarkı dinliyordum. Saçımın güzel göründüğüne emin olduktan sonra siyah ojelerimi sürdüm.
Esma'dan
Bahar'ın kafeden gitmesi üzerine bende hastaneye Alp'in yanına gidecektim ki dinlenme odasında Fatih ve Samo ile konuşmasına şahit oldum." Bu Bahar hocayı da gününden gözüm tutmamıştı. Kadın intikam peşinde ölecek diye korkuyorum valla." "Aynen kardeşim ya kadın kardeşim dediği insana neler yapıyor ki bize ne yapmasın." Aralarında geçen konuşmadan sonra Bahar'ın gelmesinin pek uygun olmayacağını anlamıştım. Sonuçta bu Alp'in partisiydi ve onun mutlu olması gerekiyordu. Eve geçip giyindikten sonra Bahar'a mesaj attım.
Bahar'dan
Ojemin kuruduğunu anladıktan sonra elime çantamı aldım ve içine biraz nakit para ve telefonumu koyduktan sonra ayakkabımı giydim. Makyajımı tekrar kontrol ettikten sonra mutfağa su içmeye gittim. Aldığım bardaktaki suyu bitirdikten sonra yıkayacaktım ki telefonuma mesaj geldi.
"Bahar bu partiye gelmesen daha iyi olacak. Özür dilerim."
Bende bir an beni istediklerini sanmıştım.Oğuz'dan
Esma ile konuştuğumuz günün ardından bir gün geçmişti ve ben eve hazırlanmak için gidecektim. Bahar'ın gelmeyeceğini biliyordum ve bunun rahatlığı ile gidebilirdim. Ama içimi rahatsız kılan bir şey vardı. Koridorda gezerken Sinan beyin odasından gelen bağırış sesleri ile yönümü oraya döndürdüm. Bahar ile tartışıyorlar dı sanırım. "Ya neden ya neden Eylül'ü kovdun? Herkes benim onu kovdurduğumu sanıyor." Duyduğum gerçek ile hızla oradan uzaklaştım. Demekki Bahar doğru söylüyormuş. Onun bir suçu yokmuş. Allah kahretsin!..
Bahar'dan
Bir hışım ve üzüntü ile elimdeki bardağı fırlattım ama fazla sert fırlatmış olacağım ki bardağın birkaç camı elimi kesti. Evde ilk yardım malzemeleri aradım ama yoktu. Üst kattan istemek için yukarı çıktım ama evde yoklardı. Çareyi alt kata inmekte bulup gözyaşlarımı silmeden aşağı kata indim. Kapıyı çalınca yere bakan gözler ile "Ilk yardım mazlemeleriniz varmı? Elim kesildi de." Gözlerim yavaşça karşımdaki gözlere değince onun mavi gözleri ile buluştum. Ve gözlerimiz ilk defa bu kadar uyum içinde baktı birbirine. "Oğuz?" "Bahar?" Oğuz bana seslendikten sonra hızla beni kollarının arasına aldı. Birkaç saniye şaşırsam da kollarımı bende onun boynuna doladım. Ve o an Oğuz'un denizi temsil ettiğini anladım. Onun kadar güzel renkli gözlere sahipti ve deniz gibi güzel bir kokuya sahipti. Burnunu boynumdan ayırmadan konuştu. "Özür dilerim Bahar. Gerçeği bilmiyordum. Doğruyu söylüyormuşsun."
●●●●●●
28.11.2017
Lalalall.
Nasıl buldunuz? Ikisi birlikte 2000 kelimeyi geçiyor. Iki parttı. Bence artık Bahar mutlu olmayı hak ediyor.
Bolümü pazarda atabilirim hatta yb günü pazarda olabilir.
Iyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzlukta Buluşalım
Roman pour AdolescentsÖlüm saati 23:12 Ve işte o an dünyam başıma yıkılmıştı. Gözüm buğulu bir şekilde odama çıktım. Hiç o an yanından ayrılmamışım gibi o sözleri hiç söylememişim gibi onu benim öldürmeyişim gerçeğini bilmiyormuşum gibi onunla sonsuzlukta buluşacaktım. V...