Arkadaşlar bu bölüm kısa oldu farkındayım, sadece aklımdaki hikayenin taslağını toparlamaya çalışıyorum :) Sizler için bir sonraki bölüm daha uzun olacak söz veriyorum :D Okumaya devam edin, eğlenceli bir şeyler çıkacağa benziyor ;) !
Angel henüz ders saatleri bitmeden eve dönmek üzere yola çıktı. Emily’nin –dostu- bisikletinin yedek anahtarları vardı kendisinde. Bisikletin kilitlendiği yerden korumasını çıkarttı ve evin yolunu tuttu. Çok fazla uzakda değildi, sadece üç sokak ilerideydi.
Dalgın dalgın bisikleti kullanırken ileride yukarıdan yükselen dumanları geç de olsa farketebilmişti. Bu kara dumanlar kendi oturduğu sokakdan geliyor gibiydi. Hızlandı ve oraya daha çabuk varmak için elinden geleni yaptı. Vardığında kendi evlerinin alt katından üste doğru yayılan alevleri seçebiliyordu.
Gözlerinden akan yaşları tutamıyordu, çocukluğunun evi gözlerinin önünde kül oluyordu. Ya Sall? Sam? Onlar neredeydiler? Etrafda toplaşan kimse bile yoktu. Bu durum acayip şüpheli geldi Angel’a. Süreklü Sami ve Sally’nin adını haykırıyordu.
Bu sırada itfaiyeyi de aramıştı, ama telefonu çekmiyordu. Neler oluyordu böyle? Hava kararmaya başlamıştı, saat daha öğlen anca olmuş olmalıydı. Neyin nesiydi bu? Yağmur mu yağacaktı? Halbuki bu kara bulutlar çok daha üstün bir yaratığın geldiğinin işaretiydi.
O sokağa çökmüş, bu garip hat kesintisini, yangını ve ailesini şaşkınlıkla düşünürken sokağın başında birisinin aniden belirdiğini fark etmedi. Bu kişi yokuşdan aşağıya Angel’ın yanına inerken, eve doğru elini kaldırdı ve parmakları açık vaziyette öylece birkaç saniye tuttu. O eliyle bu hareketi yaparken yangın yavaş yavaş sönmeye başlamıştı bile. Daha sonrasında Angel’a yaklaşmaya devam etti.
Angel ileride bir hareketlenme hissetti ve başını kaldırdığında kendisine yanaşmakta olan genç adamı gördü. Asil bir duruşu vardı, karizmatik olduğu aşikardı. Buralardan olmadığı giyinişinden belliydi. Ayağa kalktı, onun kendisine gelmesini bekledi. Ama adam belli bir mesafeden sonra yaklaşmayı kesti ve arayı korumaya özen göstererek konuştu.
“Angel sen olmalısın.” Bu bir soru kesinlikle değildi.
“Kimsiniz?!” karşısında duran genç adam rahatlıkla konuşmasına ve sesine duyurmasınarağmen, Angel’ın sesini duyurmak için biraz bağırması gerekmişti.
“Buraya Melekler Konseyini temsilen geliyorum. Adım Rixon.” Angel için bu isim hiçbir şey ifade etmiyordu. Boş suratla Rixon’ın yüzüne bakmaya devam etti.
Genç adamda sözlerine devam etti. "Bizimle gelmen gerekli."
“Yüksek sesle bunları söylersen birisi seni duyabilir farkındasındır herhalde!” bir meleğin bu kadar aptal olmaması gerekirdi, mutlaka bu melek bir plan yapmış olmalıydı.
“Etraftaki herhangi bir ölümlünün bizi fark etmemesi için şimdilik uykudalar. Yaptıkları iş zarar çıkartmasın diye dondu ve etraftaki manyetik her şey sapmaya uğradı.” Güven verici bir sesle konuşmuştu, bunlar meleklerin etrafta bulunmalarının yan etkileriydi manyetik eşyaların sapmasını kontrol edemezlerdi ama diğerlerini melek gizlenmek için kurgulamıştı.
“Yangını sen mi çıkardın!” Angel sinirlenmeye başladığını hissediyordu. Yanmakda olan bu eve ve ailesine yaptıkları aklına geldikce cinnet gecirecek gibi oluyordu.
Duman kokusunun azaldığını fark etti. Dönüp eve baktığında yangının söndüğünü ve evin onarıldığını gördü. Bu nasıl olurdu? Artık ne zaman olayları anlamaya başlayacaktı? Beyni bu şeyleri ne zaman kavramaya çalışsa bir bilgisayarın ‘error’ vermesi gibi donup kalıyordu.
“Gördüğün gibi evi onaran benim. Ancak yakanların kim olduğunu bilmiyorum.” Bu ses tonunda Angel’ın henüz anlayamadığı bir tını vardı. Usta bir yalancının fark edebileceği bir tını. Bu yabancı aslında bir şeyler biliyordu ama gizliyordu.
Angel afallamıştı. “Ailem nerde?!”
“Eğer ev yanarken içeridelerse ve yanmışlarsa, üzgünüm onarabileceğim bir şey değil.” Bir an aralarında sessizlik oldu. “Ancak içeride hiçbir yaşan tınısı veya sönmekte olan yaşan tınısı hissetmiyorum.”
“Ne demek istiyorsun?”
“ Bu da demektir ki orada değiller. Cesetleri bile yok.” Rixon’ın bu sözleri Angel’ın kulaklarında çınladı. Hala ailesi için bir umut vardı.
Vote ve hayalet okuyucu sayımız artmaya başladı çok teşekkür ederim millet! Yorumda atarsanız sevinirim, henüz daha yenice başladığımız için destek vermeniz gerekiyor. Bu yüzden hikayemizi arkadaşlarına söylerseniz ve votelayarak, yorum atarak takipde kalırsanız çok sevnirim :) Yeni bölümü yakında atmaya çalışacağım. Şu sıralarda sınavlarım yok ve rahatım -tahmin edersiniz ki bende öğrenciyim- :D Şimdiden hepinize teşekkür ederim, unutmayın ailemizi genişletmeliyiz :* !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır
AdventureAnnesi ile babasının talihsiz yasak aşkının meyvesi, Angel tehlike altında. Çünkü onun türünün, yani melezlerin, varolması kesinlikle yasak. Aurası algılanmadan yaşadığı 17 yaşına kadar sorun teşkil etmiyordu. Ancak aurasındaki koku dişiliğinden dol...