"ben, sıçtım."
richie, sürekli bu sözcükleri tekrarlayarak kendi etrafında dönüp duruyor, eddie ise tuhaf ama düşünceli bakışlarla onu izliyordu.
"eğer böyle bir şeyi aileme söylerlerse ne bok yiyeceğim? bana Çin işkencesi bile yaparlar, hatta daha kötüsü evden kapı dışarı edilirim!"
eddie, richie'yi sakinleştirmek istiyordu ama doğru kelimeleri bulamıyordu ve eğer boş kelimelerle richie'yi teselli etmeye çalışırsa, richie ona patlardı. böyle bir şeyin olmasını istemiyordu.
richie, bir süre sonra durdu ve kaşlarını çatarak eddie'ye baktı. "neden beni sakinleştirmiyorsun?" dedi telaşla. "sen artık benim sevgilimsin, zor anlarımda bana yardım etmelisin."
eddie'nin bu sözcükleri richie'den duyması, onu gülümsetmişti. ama richie'yi sinirlendirmek istemiyordu, bu yüzden gülümsememek için kendini zor tuttu.
"telaş yapmamalısın, ailen bunu hoş karşılar. bundan eminim, bu kötü bir şey değil."
eddie, doğru kelimeleri bulamamıştı.
bu apaçık ortadaydı.
ama, richie bunu dert etmedi.
çünkü ne olursa olsun erkek arkadaşının yanında olacağını ve birlikte bütün engellerin üstesinden gelebileceklerini biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAISY.
Fanfiction- ༉‧₊˚✧ reddie au! ❝bir deste papatya, çok fazla sevgi.❞ eddie, sadece bir deste papatya ile richie'nin sevgisini kazanmaya çalışıyordu.