Bölüm 9

33 3 0
                                    

Selamm. Dün bölümü devrettiğim için üzgünüm. Fırtına kopmuş. Merak etmeyin bunun için popi yazarımıza fırça attım. Nasıl bölüm yazmış ya. Dün akşam bölüm yüzünden katil oluyordum. Ama sizi bu yazarla yalnız bırakmamak için yapmadım. Eveet bölümümüze başlayalım. Bu bölümde jennie-tae woon olucak en sevdiğim ikili. 

Tae woon.

Burnuma gelen pis kokular üstüne hastanenin oraya gittim. Yani mecazi anlamda pis kokular. Of jennie yine mi bu hafta 56 tane kan torbası çaldın. Kimseye görünmeden hastanenin arkasına gittim ve duvarda yürümeye başladım tabiki koşmam bacaklarım yorulur. Gerçe yorulmaz ama neyse. Hastanenin en üst katına yani laboratuarların olduğu bölüme burayı aynı zamanda depo ve kan bankası olaraktan kullanıyorlar. Hemen camdan içeri girdim. 

Kan bankasına kadar ellerim cebimde yürüdüm. Bu kadar rahat olmam kafamda yüzümü örten bir kapişonlu var ve ben zaten kameralarda gözükmem. Kameralar bu yakışıklıya dayanamayıp. Bozuluyor. Neyse benim gibi kafasını kapatan jennie'ye arkadan sarıldım. Refleks olarak elimi tuttu ve beni kendi etrafımda çevirdi. Bu kız bişeyler biliyor😔 Asılan yüzümü toparladım. "Benim bırak." Beni  bıraktı.

"Yine mi sen ?" aynı onun gibi yaptım. "Yine mi  sen ?" Güldü. "Radar gibisin nereye gidersem buluyorsun. Ben senin tapulu malın mıyım ?" Güldüm ve kafa salladım. Sinir olduğu her halinden belli. "Hah! Kanıtın var mı ?" Omzundaki diş izlerini gösterdim. "İnanmıyorsan bir daha ısırayım mühürlemiş oluruz. Senin tapun bende kızım sok bunu kafana." Aslında ben ısırmadım onu kim woo bin hyung ısırdı sonra tapuyu bana verdi. Ona benim sahip çıkmam lazım😭😶çok eğlenicez. "Hayır,hayır,hayır izin vermem ben buna hem madem öyle ben seni ısırayım." Aniden geri çekildim. "Hastaneyi soymayı bırak tamam mı. Ben sana bir sürü kan alacağım." Olumlu anlamda kafa salladı. açım. Yani ben değil o aç ım benim eki olarak kullanılıyor. Neyse bellide bu tepkim. Annem ve babamın kan yüzünden ölmesidir. Onu aldım ve beraber geldiğim yoldan geri döndük. Offf jennie ben seni nasıl koruyacağım. Bunu düşünürken şansımdan mı bilmem ama önüme 3 tane kuduz yani kana susamış vampir çıktı. Hay benim şansıma yaaaa.

(Sho Not (S/N): hay senin şansına yaa.)

Hoşbuldum. Biliyorum beni özlediniz. Sözü uzun tutamayacağım. Malum PD-nim bana kızıyor. Sonra katil falan olcak ben uğraşcam evrak işleriyle.

Neyse başlıyorum.

Taehyung

Jimin Hyung beni dövmemek için kendini zor tutuyordu.

"Taehyung. Bana şimdi şuan herşeyi anlatıyorsun. Ve doğru düzgün anlatıyorsun."

Diye emir verdikten sonra chaeyoung'un yattığı yatağa, chaeyoung'un ayak ucuna, oturdu.

"Şimdi hyung. Biz okulda Woo Bin hyungları rahatsız ettikten sonra ağacın altında oturmaya devam ettik.

Sonra... (S/N: şuan izlediğim televizyon programı beni o kadar meşgul ediyor ki anlatamam...)

... Sıkıldık ve eve yürümeye başladık. Kol kola yürürken-"

Bakışları sertleşti.

"Kol kola?"

"E-evet hyung."

"Bir daha kardeşimle kol kola girmeyeceksin."

"Peki hyung."

"Şimdi devam edebilirsin."

"Yürürken ara sokaklardan birinde bir adam gördük. Chaeyoung onu tanıyor gibiydi. Adam Woo Bin Hyungu boynundan ısırıyordu. Woo Bin hyung ise yere düşüp bayıldı.

Ardından Chaeyoung kolumdaki kolunu çekip adama doğru koştu ve bildiğin üzerinde yürüyüp suratına tekme attı.

Ardından da yüzünü yumruklamaya başladı.

Bana bağırarak Woo bin hyungu eve götürmemi Bana sonradan katılacağını söyledi.

Onu dinleyip Woo Bin Hyungun eve götürdükten yarım saat falan sonra geri döndü. Bana Woo Bin Hyungun zehirlendiğini en fazla 1 gün yaşayabileceğini söyledi. Tabi kan onu kurtarabilirdi ama Kanını içtiği kişi muhtemelen ölürdü.

Neyse sonra Woo bin hyung uyandı. Biz de eve gittik falan..."

"Seninle Kardeşimin aynı evde kalma olayını bir düşünsem mi ki?"

Onu umursamadan devam ettim.

"... Sonra bir dahaki gün onu görüntülü aradık. Bizimle konuşurken durduk yere bayıldı. Chaeyoung hemen bileğimden tutup beni Woo bin hyungun evine doğru sürükledi. Bir yandan da "zehir zehir" diye sayıklıyordu.

Woo Bin Hyungun evine vardık. Sonra bir baktık bayılmış. Tamam... o kadar şaşırtıcı değildi.

O sırada Jisoo nuna aradı.

Hemen açtım ve Woo bin hyungun zehirlendiğini söyledim.

Sonra buraya geldi ve Woo bin hyung onun Kanını içti.

Sonra Jisoo nuna bayıldı.

Ardından Woo Bin Hyungun aklına Chaeyoung'un Kanını ilaç gibi kullanmak geldi ve buum!

Chaeyoung'un kanı Jisoo nunanın ağızında.

Chaeyoung bayılmıştı. Ben de onu buraya getirdim ve falan filan. Öyle işte."

Bana sinirle baktı.

"O abine söyle kaşınmasın. Onu eşek sudan gelene kadar döverim."

Yanıma yaklaştı ve saçımı karıştırdı.

"Eğer chaeyoung seni sevmeseydi ve kalbim Jungkook'u seçmeseydi emin ol seninle olmayı düşünürdüm."

"Bunu... bir iltifat olarak alıcam..."

"J-Jimin Oppa?"

İkimiz de yatakta yatan Chaeyoung'a döndük.

"N-neden benim b-boğazım acıyor?"

Kötü yerde kestim yaa. Neyse bay.

Vampir ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin