Odanın kapısı hızla açıldı gelen jimindi. "Onu kurtarabiliriz." Dedi heyecanla.
Hemen kolunu tutup onu içeri çektim ve "konuş." Dedim
"Vampir olman lazım..."
Olumlu anlamda kafa salladım. Mutluluktan ölebilirdim şu anda. "Peki ya gerçekten iyileşebilir mi. Yani yüzde kaç şansı var ?" Dedim. Jimin ona sıkıntıyla nefesini dışarı üfledi.
"%25." Dedi. "Hatırlıyorsan zehirlenince ona kanını vermiştin. İşte bu bir tür bağlantı gibi bişey. Çünkü sen insansın. Şimdi sen vampir olunca vücudundaki bütün insan kanı woo bin'e gidicek. Bu ona hem iyi gelicek hemde güçlü yapacak." Dedi
"Ya ölürsem ?" Dedim. Korkuyor muydum kesinlikle ama woo bin için kabul edemeyeceğim şey değil. Onu gerçekten seviyorum.
"Bişey olmaz sen öldüğünle kalırsın. Ama kanın yinele kim woo bin'e gider." Dedi. Bu kadar rahat olması beni delirtirken bir yandan gelen bulantıyla olduğum yerden kalktım ve hızla tuvalete gittim.
Burayı atlıyorum...
Tuvaletten çıkınca jimin oppanın yanına geldim. Kim woo bin'in yanına oturup saçlarıyla oynamaya başladım. "Ji soo sen kaç kilosun ?" Dedi. Ona bakarak "37." Dedim. Bana dehşetle baktı. "Oha ji soo benden daha zayıfsın bu baya koydu ve biraz kilo almalısın." Dedi. Hafif gülerek olumlu anlamda kafa salladım.
"Eee beni kim dönüştürecek ?" Dedim jimin oppa pislikimsi bir gülüş attı ve "kim woo bin." Dedi
Tae woo'dan
Jennie woo bin hyunga 'beni bulmasını istemiyorum' demişti ve ben 6 aydık onu bulamıyordum. Bazen kendine has olan o kokusu geliyordu burnuma ama göremiyordum onu bunu biraz araştırdım ve sebebini buldum.
Çünkü woo bin oppa ona kalkan yapmıştı. Ben bu yüzden onu göremiyordum. Ama o beni görüyordu. Bazen dokunuyordu. Hissediyordum nefeslerini kokularını yada bana sarılmasını. Aynı şimdi olduğu gibi.
"Yetmez mi jennie ? 6 aldır görmedim seni yetmez mi güzelim ?" Dedim. Tekrardan bir sarılma hissettim. Bende ona sarıldım kollarının geliş açısına göre. Biraz sonra kalkan kalktı ve jennie gözüktü. Lanet çok özlemiştim.
"6 aydır senin tarafından tacize uğruyorum. Dava etmeli miyim ?" Dedim gülerek. O da güldü ve "ehehehe." Dedi.
Jimin'den devam
"Tamam rose. (Öbür ismi çok uzun) eğlenmenize bakın söyle o taehyung'a sana fazla sırnaşmasın." Dedim ve cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Önümde bekleyen ji soo'ya baktım ve gülerek elimi uzattım.
Bana elini verirken bir yandan da söyleniyordu. "Bu yaptığını kim woo bin duyarsa ağzına kürekle vuracaktır ve seni doğduğuna pişman edecektir." Dedi. Onu benim dönüştüreceğimi sanıyordu. Ama ben bu işi woo bin'e bırakacaktım.
"Biliyorum." Dedim ve kolunu çizip woo bin'in ağzına verdim.
"Biliyorum ve umrumda değil."
Kısa oldu biliyorum ama bölüm en azından hasta hasta bu kadar oluyor neyse oy ve yorum lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Arasında
FanfictionPatronun telefonundaki feneri açtım ve bu gizemli sıvının ne olduğuna baktım. Bu sıvı kırmızı bir şeydi... Acaba... Kan!?!?! Ji soo." Bana döndü. "Adım ji soo." Güldü. "Sorduk mu?" Ay trollendim. "Peki senin adın ne bak ben soruyorum. " ofladı "Kim...