Jennie'den
"Tae woo beni sen kovdun sonra niye gelip özür diliyorsun ?" Dedim. Cidden beni kırmıştı. "Özür dilerim Jennie bak b..." derken çalan telefonumla sözü kesildi.
Ji soo unnim ARIYOR...
Hemen telefonumu açtım...
+YA! Unni 3 gündür nerdesin sen ?
/alo hanımefendi ben Seoul hastanesinden arıyorum... ji soo hanım neyiniz oluyor ?
+u...unnim ne oldu ? Neyi var ?
/bileği eklem yerinden kırılmış bu yüzden platin yapılacak...
+Nasıl ? Nasıl olmuş ?
/dediğine göre kim woo bin diye birisi itmiş. Her neyse hastaneye gelin ve hastanın eşyalarını alın.Dedi ve telefonu kapattı. KİM WOO BİN'İ ÖLDÜRECEĞİM! Hızla evden çıktım. Hastaneye gitmeden önce kim woo bin'in evine gidecektim. İnsanlar beni görür mü diye umursamadan vampir hızımı kullandım. (O fark etmesede vampir hızından daha hızlı)
Size en orijinal vampir hahaha
Kapıya hızlı hızlı vurmaya başladım. Baktım açılmıyor. Hızla kapıyı kırdım ve içeri girdim. Kim woo bin yerde kanlar içinde yatıyordu. Karnında kazık vardı. Hızla yere indim. Telefonumu çıkarıp jimin oppa yı aradım.
Jimin sunbae ARANIYOR
/Ne var Jennie ?
+jimin oppa kim woo bin'in karnında kazık v...Telefon suratıma kapandı. 1 saniye sonra jimin oppa koşarak içiri girdi. "O Ne oldu ?" Dedi. "Ben geldiğimde böyleydi." Dedim. "Bak bana insan kanı lazım. O ölücek. Ji soo nerde ?" Diye bağırdı. "Ameliyathanede." Dedim. Jimin bana şok olmuş bir şekilde baktı. "Şansımın içine edeyim ya. Yoldan geçen bir insanı al ve buraya getir." Dedi.
Olumlu anlamda kafa sallayıp koşarak evden çıktım. Önüme gelen ilk çocuğa yumruk atıp bayılttıktan sonra onu sürükleyerek eve götürdüm. Jimin oppa bana baktı ve "ben kazığı çekicim sen kim woo bin'i tut." Dedi. Olumlu anlamda kafa sallayıp kim woo bin oppayı tuttum. Jimin sunbae kazığı tuttuğu gibi kim woo bin oppa'yı tuttum. Jimin oppa kazığı geçtiği gibi kim woo bin oppa acıyla hırladı ve beni itti. Duvara uçarken tek düşündüğüm şey neden vampirim ?
(vampir olduğu için itmesiyle çarpması bir oluyor) vücudum duvarla buluşunca ağzımdan küçük bir inleme kaçtı. Göz kapaklarım kapanırken jimin olanın sesini duydum. "Bu ne ya anasını satayım ölen ölene bayılan bayılana."
Jimin'den
Jennie'nin vücudu duvarla buluşunca ağzından küçük bir inleme kaçtı. Gözleri kapanırken konuştum. "Bu ne ya anasını satayım ölen ölene bayılan bayılana." Hızla kim woo bin'i tutup koltuğa yatırdım. Çocuğu alıp dişlerimle kolunu ısırdıktan sonra bileğini kim woo bin'in ağzına soktum. "Hadi kardeşim seni yeni kazanmışken kaybedemem."
6 ay sonra ji soo'dan
Gözlerimi açtım. Midem çok bulanıyordu. Koşarak lavaboya gittim ve midemde olmayan şeylerinde kusarken ağlamaya başladım. Lanet olsun kusmaktan nefret ederdim ve ben bu altı ay boyunca sürekli kusmuştum. Canım yanıyordu. Sonunda kusmam bitince sifonu çektim. Elimi ağzımı yıkayıp banyodan çıktım.
Boy aynasında kendime baktım 37 kiloya düşmüştüm. Kim woo bin o günden sonra uyanmamıştı. Yaşıyordu ama uyanmıyordu. 6 aydır görmüyordum gözlerini. Yatağın üstünde yatan kim woo bin'in yanına yürüdüm.
Komidinin üstündeki bardağı elime aldım. Elimi öne uzatıp suyu elime döktüm. Bardağı tekrar yerine koydum. Islak olan elimle kuru olan elimizde ıslatıp ellerimle kim woo bin'in yüzünü yıkadım. "Uyan artık sevgilim." Dedim. Özlemiştim onu. Peçete ile yüzünü kuruladım.
Bu seferde komidinin çekmecesini açıp içinden kan torbasını aldım. Kim woo bin'in çenesi hafif kavrayarak kan torbasını ağzına soktum. Torbaya kuvvet uygulayarak kanı kim woo bin'in ağzına boşalttım. Odanın kapısı hızla açıldı gelen jimindi. "Onu kurtarabiliriz." Dedi heyecanla.
Hemen kolunu tutup onu içeri çektim ve "konuş." Dedim
"Vampir olman lazım..."Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Arasında
Fiksi PenggemarPatronun telefonundaki feneri açtım ve bu gizemli sıvının ne olduğuna baktım. Bu sıvı kırmızı bir şeydi... Acaba... Kan!?!?! Ji soo." Bana döndü. "Adım ji soo." Güldü. "Sorduk mu?" Ay trollendim. "Peki senin adın ne bak ben soruyorum. " ofladı "Kim...