Ormanda sessizce yürüyordum. Sonra bir anda o belirdi. Aqua. Korkmuştum. Ama soğukkanlılığımı korudum.
Aqua: İşte buradasın... Aptal konuşmalarla bu işi uzatmayacağım. Buraya senin canını almak için geldim! Ya teslim ol, ya da ölesiye savaş!
Hazırlıksız yakalanmıştım. Aqua su kamçısını çıkardı ve bana savurdu. Gözlerimi sıkıca kapattım. Hiçbirşey olmadı. Bekledim. Birşey olmadı. Gözlerimi açtım.
.
.
.
Connor benim için kendini siper etmişti. Dolayısıyla su kamçısı ona gelmişti. Ama Connor ateş elementine sahip olduğu için ağır hasar almıştı. Yinede bozuntuya vermedi. Aqua ile ölesiye savaşmaya başladı.Connor: Anlaştığımızı sanıyordum! Ona zarar vermeyecektin!
Aqua: Ama o bir tehtid!
Connor: Onun sana hiçbir zararı yok!
Aqua: Sen öyle san.
Sonra Aqua tek hamle ile Connor'ı bir ağacın dibine fırlattı. Connor çok halsizdi. Aqua bana yaklaştı. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Connor:... L-leydime... Zarar... V-veremeyeceksin.
Sonra ileri atıldı ve tekrar hasar aldı. Artık yere yığılmıştı.
(Aklıma Tokyo Ghoul'dan Nishima'nın olduğu sahne geldi lan kdbdlxfk)
Aqua: Connor... Eğer daha fazla sorun çıkaracaksan... Belki de işini burada bitirmeliyim.
Sonra Aqua kamçısını kaldırdı. Ama indiremedi. İşte orada ben devreye girmiştim. Kendime has garip bir kamçı ile kolunu sarmıştım.
Aqua: Ama... Hareket edemiyorum!
Ben:... Gitmen için sana bir şans veriyorum. Çabuk uzaklaş buradan. Ve bir daha Connor'ın etrafında dolaşma. Bu son uyarım.
Aqua: Bir dahaki sefere...
Sonra gitti. O gider gitmez hemen Connor'ın yanına gittim.
Ben:... Connor. İyi misin? İyileşebilicek misin?
Connor: Sen... B-benim için endişelenme. *öksürük*
Kalkmaya çalıştı. Ama tekrar düştü.
Ben: Tek başına gidemessin... Benimle gel.
Biraz ilerledik. Sonra karşımıza Tomy çıktı.
Tomy: *mırıldanarak* Ciddi misin?...
Ben: Tomy! Buradasın.
Tomy: Evet. Herneyse dur yardım edeyim.
Connor sessiz kaldı. Ona destek olarak Tomy'nin evine götürdük...