Bir Başlangıç

102 10 23
                                    

Karanlık bir geceydi... Ne kadar klasik başlasa da hikayem böyle başlamıştı. Her neyse. Yine pencereden aya doğru bakıp, sadece "neden?" diye düşünüyordum. Neden farklıyım? Bu iyi birşey mi? Yada ölümüne berbat?

Bir süre sonra toprak binasının uzun süreli sessiz sireni çaldı. Bu birinin öldüğüne işaretti. Merak etmiştim. Annem toprak binasındandı. Hemen giyinip binaya doğru yol aldı. Ben de  peşinden gittim. Toprak binasının başkanı Aurora, ölmüştü. Etraf polis kaynıyordu. Herkes telaşlıydı. 4 saat içerisinde ancak sessizlik sağlandı ve cenaze yapıldı.

Sıra yeni başkan seçimlerine gelmişti. Yeni başkan seçimi için odada bulunan herkesin oyları toplandı. Ben de dahil. Oyumu Aurora'nın kardeşi Lucy'e oyumu vermiştim. Sonuç hayret vericiydi. Heyecanına hakim olamayan, içi kıpır kıpır ve nazik Lucy, başkan seçilmişti. 1 saat içerisinde herkes evlerine dağıldı. Lucy ne kadar eğlenceli bir konuşma yapsada, herkesin kalbi Aurora'nın hüznü ile kaplıydı.

O gece Jono sokakları çok sessizdi. Yarın 15 yaşıma girecektim. Bu binamın belirleneceğine işaretti. Benimle birlikte Jono'dan 16 civarında kişi vardı. Ertesi gün erkenden hazırlanıp seçimlerin yapılacağı ateş binasına gittim. Binanın girişindeki kız ben içeri girerken bana selam verdi... Karşılık vermedim. Aklımdaki tek şey... Bir işaretim olmadan nasıl bir binaya seçileceğimdi. Annemin işareti bir yaprak tavşanıydı ve omzunda beliriyordu. Ama benim... Benim bir işaretim yoktu. Neler olacaktı?... Bilmiyordum.

Beni masaya davet ettiklerinde çok heyecanlıydım. Ve korkmuştum. Sahnedeydim. Elime ruh taşını verdiler. Ruh taşı benim ruhumun biçiminden hangi binaya ait olduğumu söyleyecekti. Ama elime aldığında birden titremeye başladı. Ve birden karanlık bir renge büründü. Görevliler hemen taşı elimden aldı ve beni annemin yanına gönderdi. Aralarında fısıldaşmaya başladılar. Bir rapor çıkartıp anneme verdiler. Anneme ne yazdığını sordum. Ama cevap vermedi.

Bir süre sıranın ikiz kardeşime gelmesini bekledik. Kardeşimden bir önceki sırada gelen çocuğun eline taşı verdiklerinde ilginç birşey oldu. Taş yeniden titredi. Sonra da bembeyaz bir ışık saçmaya başladı. Ama sonra görevliler onu da ailesinin yanına gönderdi. Çocuk korkmuş görünüyordu. Sonra kardeşim sahneye çıktı. Taşı eline aldı. Taş hafiften nemlendi ve su sızdırmaya başladı. Kardeşim su binasındaydı.

Sonra eve doğru yol almak üzere binadan çıktık.Annem hala sessizdi. Annemin biraz gerisinde kalmıştım. Sonra birden bir el beni sokak arasına çekti. Gerisini söylemek gerekirse, karanlık...

Bir Uyumsuzun HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin