Konser başlamıştı.. Çok emek verilmiş, ve profesyonelce dans ediyorlardı..
Ve ben gerçekten de konserdeydim..
Düşünüyordum.. Tek isteğim konsere gelmekti oysa.. Ama gider ayak Biasım ile tanıştım, hatta konser çıkışı buluşacaktım..
Herşey hayal ettiğimden bile daha güzeldi..
Konser ara vermişti.. Üyeler sahne arkasına, yani Cansu ile bulunduğumuz yere gelerek bir süre oturdular.. J-Hope yanımıza gelerek
"Annen.. Çok genç duruyor.. Makyajını silse seninle aynı yaş gibi.."
Nefes nefese kalmışlardı..
"Su getirmemi ister misiniz??"
"Zahmet olmazsa neden olmasın?"
Gülümsedi.. Çok yorgun duruyorlardı, ama Jungkook yorgun olsa bile hep esprilerine ve güldürmelerine devam ediyordu..
Gidip herkese birer plastik bardakta su doldurdum.. Ufak tepsiye hepsini sığdırıp üyelere götürdüm.. Hepsi dağınık bir ağızda teşekkür etti.. J-Hope yanıma gelip..
"Bu su getirme sadece bana özel sanmıştım görevli.." diyerek güldü
Ben de tebessüm ettim.. Tae bir anda yanımızda belirdi..
"Söylediklerimi çevirirsin değil mi?"
"Tabikii."
"Artık makyajını silmelisin büyükanne.. Seni 10 yaş daha yaşlı gösteriyor ve her gördüğümde daha çok korkuyorum.."
Aynı söylediği şekilde çevirdim. Cansu bana şaşkınlıkla bakarak
"Bu bana korkunç mu dedi? Aman sanki kendisi korku filmindeki iyi karakter?"
Güldüm..
"Tabiki iyi karakter.."
Tae araya girdi
"Küfür ediyor değil mi? Doğruyu söyle küfür ediyor..!?"
Jın ve ben bir kahkaha patlattık.. Sonra Jın'de yanımıza geldi..
Cansu'ya döndüm ve
"Eğer kötü karakter olsaydı sırrımızı herkese yayardı.."
"Ne?! Haberi var mı?!"
"Sandığımdan daha zeki çıktı BAM diye farketti."
"Kimseye söylemedi mi?"
"Hayır.. Bu yüzden melek gibi.."
Cansu Tae'ye en içten gülümsemesi ile gülümsedi.. Jın araya girdi
"Tae Ahjumma ile bakışmayı kesermisin bu beni korkutuyor.."
"Ayh.. O Ahjumma değ-Evet o Ahjumma olabilir ama yanında böyle söyleme alınacak hyung.. *Hyung Korece'de abi*"
"Tae o bizi anlamıyor.."
"Ama söylediğimiz şeylerin iyi veya kötü olduğunu hissedebilir.."
"Yine Filozof gibi konuşmaya başladı bu.. Hadi ara bitti çıkıyoruz.."
Jın gitti ve sadece Tae kaldı..
Bana hırslı bir şekilde bakıp
"Bana Türkçe öğretmeye yarından başla Defne!"
Bir BTS üyesi ile mi buluşacaktım.? Kafayı yemiş olmalıydım.. Ama tabiki yine..
"Peki.!" kabul ettim..
Konsere kaldıkları yerden devam ettiler..
Aradan zaman sonra konser bitti ve BTS selamını verip tekrar sahne arkasına geldi.. ARMY'ler yavaş yavaş dağılıyordu..
Cansu bana telaşla bakarak
"Defne Defne!! Saat 23.30 olmuş annem beni kesicek hadi acele et gidelim!!"
Benim Suga'ya sözüm vardı henüz gidemezdim..
Ama bunu Cansu'ya da söyleyemezdim..
"Cansu sen önden git.. Benim unuttuğum birşey var.."
"Iyi peki ben gidiyorum.."
Cansu önden giderken Tae Cansu'nun kolunu tuttu. Tae bana bakarak
"Bu saatte tek başınıza nereye gidiyorsunuz? Asla izin veremem.. Evi nerede?"
"Ne? Evine mi bırakacaksın?!"
"Evet?"
"Ah.. Şey.. Cansu sana tarif eder.."
"Peki.."
Cansu bana baktı..
"Ne diyor bu??"
"Seni o bırakacak, itiraz etme kucağınca alır da götürür.. Ona yolu tarif et kanka"
Cansu gülümseyerek Tae'ye baktı
"Sen ne iyi insansın be çekik.."
Güldüm, ve onlara çıkış yerine kadar eşlik ettim.
Bir anda biri gözlerimi kapattı arkadan.. Çok korkmuştum.. Gözümü kapatan eli tutup hızlı bir şekilde ters döndürdüm..
"Ayhh manyak kiçibe!!! Deli misin?? Elimin suçu neydi ha?"
Bu Suga idi..
"Amanın... Özür dilerim.. Bi anda korkunca.."
Kahkaha attı
"Neyse en azından beklemişsin.."
"Ne yapacağız?? Neden beklememi söyledin?"
"Bu saatte ne yapabiliriz..? Evine bırakacağım.. Tek başına gidemeyeceğini hesaba kattım.. Hem yolda giderken seni az daha tanırım.. Annen?? O nerede??"
"Ah.. O önden gitti.. Taehyung ile.."
"Bu Tae'nin Ahjumma ile sorunu ne??"
"Bilmem..."
Eve doğru yürümeye başladık..
Yağmur yağıyordu şansımıza..
Önde iki kişi gördük, yağmur sularının üzerine zıplayıp gülüşüyorlardı. Suga onlara bakıp
"Galiba hasta olmaya çalışıyorlar" diye güldü..
Öndeki iki kişiden biri diğerini kolunun altına aldı ve öyle yürümeye başladılar..
"Hiç yabancı gelmiyorlar..?" dedi Suga.
Biraz dikkatli bakayım dedim.. O Cansu muydu?? O zaman yanındaki de.. TAE..?
Cansu Tae'nin kolları arasında yürüyordu..
"Oradaki Tae mi? Yanındaki de.."
Gözleri büyüdü ve yüksek sesle
"Ahjumma?!?"
Tae Ahjumma lafını işitmişti.. Dönerek hafiften bize baktı, telaşı yüzünden okunuyordu.. Cansu'nun kulağına birşeyler fısıldamıştı.. Cansu da tereddütsüz bir şekilde
"Hıh.. Sçtı Cafer bez getir.."
Bu onun klasik lafıydı.. Bana bir gülme geldi ve kendimi tutamayıp kahkaha attım..
Suga bana bakarak
"Ne oldu.? Ne dedi Ahjumma?"
Ona bunu söyleyemezdim.. Gerçekten dalga geçerdi.. Cansu ile Tae'nin yanına yaklaştık..
Cansu'nun makyajı akmış, Tae'nin de saçı darma dağanık olmuştu. Suga önümüze geçerek hepimizi durdu ve
"Yeter artık hepiniz neler olur bittiğini anlatacaksınız.. Sen Tae, Ahjumma'dan ne istediğini, sen Defne, Ahjumma'nın nasıl bu kadar genç olduğunu ve sen Ahjumma.. Aman unut gitsin sen Korece bilmiyorsun.." Tüm olanları anlatamazdık.. Yoksa Suga benden nefret edebilirdi.. Yakalanıp hapse girmek umrumda değil, umrumda olan tek şey benden nefret edip etmemesiydi.. Cansu'ya Suga'nın sorduklarını teker teker saydım.. Tae kulağıma fısıldadı
"Ne yapmalıyız? Anlatacak mıyız?"
"Hayır henüz değil.. Ama sen anlatacaksın.!"
"İyi de benden duyarsa üzülür."
"Aish hayır.. Onu değil.. Cansu'dan ne istediğini?!"
"Hey hey kendine gel lütfen bu benim kendi aramdaki sırrım.!"
"Ne yani iç dünyanda fantaziler mi yaşıyorsun?"
"Ne? Sen cidden sapıksın.!"
Suga hepimizi teker teker süzdü
"Hadi, daha ne kadar süre burada böyle bekleyeceğiz?"
Tae sanki daha önceden bu olanları tahmin etmiş gibi beyninden bir senaryo yazarak Suga'yı da inandırdı
"Hyung bak şimdi baştan sona kadar anlatayım ben sana.. Ahjumma bu kadar genç duruyor çünkü gerçek annesi değil.. Yani kızın gerçek annesi vefat etmiş ve en yakın arkadaşı da annesi gibi olduğu için onu annesi olarak görmüş.. Herkese de annesi olarak tanıtıyormuş.. Yani senin bizim aynı zamanda dedemiz ve babamız olduğun gibi anladın mı? Manevi.."
Suga Cansu'yu süzerken bende Tae'nin kulağına fısıldadım..
"Oha.. Yemin ederim Oscar'lık seneryo.!"
"Sağolasın çok uğraştım, sıra sende.! Sende beni kurtar hadi?!"
Suga bize tekrar döndü ve
"Ee Tae sen ne istiyorsun Ahjumma.. Ay, yok yani kızdan.?"
Bana yalvaran gözlerle bakıyordu ve kıyamayacağım kadar tatlıydı..
"Ah o şey.. Aşıkmış.."
"Neymiş?!"
"Neymişim?!"
"Aşıkmışsın.."
Tae"ye bakarak pişkin pişkin sırıttım..
Bana ölümcül bakışlar atıyordu..
Suga Tae'nin omzuna elini koydu
"Bak Tae.. Bunu bana kendin de söyleyebilirdin.." Suga konuşmaya başlamıştı ve Tae sessiz bir şekilde
"Sen artık ölüsün" dedi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Normal Bir Grup: BTS
Fiksi PenggemarSelam, ismim Defne.. Ben 18 yaşında, konuşmayı çok seven bir kızım.. İzmir'liyim, büyük bir korefanı ve ARMY'im.! Annem Dilek, ablam Büşra ve eniştem Baran ile küçük çaplı bir evde yaşıyorum... Ha ablam dediğime bakmayın abi yokluğunu hissettirmez...