Farklı/Gereksiz Bir Ölüm

211 18 6
                                    

Yazan yazının üstüne yazan her şeyi okumuştum gece boyunca fakat bir süre sonra sayfalar sadece beyaz, boştu. Sabaha doğru beşten beri duvara bakarak uzanıyorum.

"Defne, hadi uyan!" diye Efe'nin sesini duyunca yataktan kalktım ve banyoya doğru yol aldım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra Efe'nin yanına, mutfağa geçtim.

"Nasıl hissediyorsun?" diye bir soru sordu.

"Karmaşık hissediyorum." dedim.

"Büyü kitabında başka ne yazıyordu?"

"O kitap boş, bir kaç sayfa sonra hiç bir şey yazmıyordu. Yarım!" diye isyan ettim.

"Anneanneni bulabiliriz, aslında?"

"Büyü yapmaktan korkuyorum."

"Ama yapmak zorundasın, bu kitap ona ait!"

Bir süre ona bakarak düşünmeyi tercih ettim. Haklıydı, büyü yapmazsam burada sıkışır kalırdık.

"Büyü kitabında yer bulma büyüsü görmüştüm, onu yapabilirim." Diyerek odaya gidip kitabı açtım. Efe'de arkamdan geldi, beni izliyordu.

Sayfayı bulup sözü sesli okumaya başladım.

"Kim kimi arıyor, ben cadı anneannemi arıyorum, göster bana!" Sözleri söylediğim gibi nefesim kesildi ve gözlerimin önüne görüntüler geldi.

Üçgen imzalı bir kapı, ağaçları olmayan orman, küçük bir kulübe.

Gözlerim yine Efe'nin evini gördüğünde gülümsedim.

" Nerede olduğunu tahmin ediyorum. "

"Hadi, çıkalım o zaman!"

Kıyafetlerimizi değiştirmeye gerek duymadan evden çıktık.

Arabaya bindiğimizde aklıma hissettiğim duygudan bahsetmek geldi.

"Farklı bir şeyler vardı, yanlış bir şeyler hissettim."

"Nasıl yani?"

"Ok gördüm, gördüğümde hissettiğim duygu ise acıydı."

"Acı mı?" diye sordu merakla.

"Evet, acı."

"Ne olduğunu öğrenmek için oraya gitmeliyiz."

"Emin değilim..."

"Anneanneni bulmak zorundayız."

"Haklısın." diyerek koltuğa yayıldım.

Efe, evin girişine baktı ve kaşlarını çattı. Bir sorun olduğu belliydi bu yüzden ben de baktığı yöne kafamı çevirdim.

Bir kız vardı, siyah saçlara ve siyah gözlere sahipti. bayılacak gibi sallanıyordu, hızla arabadan çıktım ve kızın yanına geldim fakat kız kollarıma düştü.

"Efe, yardım etmeyi planlıyor musun?" dediğimde ne olduğunu geç anlamış olacak ki yanımıza geldi ve kızı kucağına aldı. 

"Anahtar ön cebimde alabilir misin?" dediğinde elimi ön cebine soktum ve anahtara ulaşınca elimi çıkarttım. Kapının deliğine anahtarı taktım ve kapıyı açtım. 

Efe, kızı koltuğa yatırdı ve bana bakmaya başladı.

"Neden öyle bakıyorsun?"

"Konuşamadım bir an, büyünle onu uyandırabilir misin?"

"Böyle bir büyü olduğunu sanmıyorum." dediğimde gözlerini devirdi.

"Dene." 

"Ya ölmüşse?" dedim ısrar ederek.

Küçük MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin