7 | Sen beni bulmaktan korktun

3.4K 484 163
                                    

Medya; Suga - So Far Away (Jk & Jin)

7-Sen beni bulmaktan korktun

Taehyung hızla sınıfa girdiğinde, Jimin ve Jungkook da şaşkın bakışlarla Taehyung'u takip etmişlerdi. Taehyung her zaman oturdukları sıralardan birine yerleşince, Jimin sonunda cesaret edebilmiş ve konuşmuştu.

"O Jisooydu değil mi?"

"Kes sesini, Jimin."

Jimin kaşlarını çatarak sinirle Taehyung'u süzmeye başladığında konuşmayı Jungkook devralmıştı.

"Neden kızla doğru düzgün konuşmak yerine, tanımadığını söyledin? Neden gittiğini dinleseydin en azından, ya da-"

"Konuşacak bir şey mi kalmış sanki Jungkook?" Taehyung sinirle elindeki ceketi sıraya vurduğunda, böyle bir şeyi beklemeyen Jungkook ve Jimin aynı anda sıçramıştı. "Altı yıl önce gittiğinde, beni yapayalnız bıraktığında.. Düzgün bir bahanesi bile yoktu. Öylece gitti. Ailem dediğim insan, beni bırakmaz dediğim insan tıpkı gerçek ailemin yaptığı gibi beni o karanlık binada terk etti. Bir de gidip hiçbir şey olmamış gibi, sanki iyiymişim gibi 'beni neden bıraktın?' diye mi soracağım?"

"B-ben öyle demek istemedim hyung ama.."

"Sadece üzülmeni istemiyoruz, Taehyung." diye tamamladı Jimin.

"Üzüleceğim kadar üzüldüm zaten. Endişelenmeyin."

Jungkook ve Jimin de pes ederek Taehyung'un yanına yerleşmişlerdi. Taehyung'un düşünme şekli onlara hala saçma geliyordu ve bir kez olsun Jisoo ile konuşmasını istiyorlardı. Fakat, Taehyung reddediyordu ve daha fazla ısrar edemezlerdi. Sonuçta, Jisooyla anıları olan da, onun ardından acı çeken de Taehyungtu. Onlar ancak arkadaşlarına destek olabilirlerdi.

×××

"Ne yaptı dedin?" dedi Jennie sinirle. "Öldüreceğim o çocuğu. Tanımamazlıktan gelmek de ne demek?"

Jisoo'nun hala şiddetle ağladığını gören Lisa, Jennie'yi susturmaya çalışmıştı. Bu konuda konuşmak daha da üzülmesine neden oluyordu. Rose, ablası gibi gördüğü kızın sırtını okşadı ve ne yapabileceklerini düşünmeye başladı.

"Belki de tekrar konuşmalısın." dedi sonunda. "Belki, bir şok geçirmiş ve ne yapacağını bilememiştir. O yüzden öyle söylemiştir."

Lisa iç çektiğinde, Jisoo'nun hıçkırıkları da yavaş yavaş birer iç çekişe dönüşmeye başlamıştı.

"Bana kızmanı istemem Jisoo," dedi Lisa, zorlukla konuştuğu belli oluyordu. "Ama bu ihtimali de düşünmen gerekiyor. Ya seni unuttuysa? Yani, demek istediğim ya seni artık sevmiyorsa?"

"Önemli değil," dedi Jisoo elleriyle gözyaşlarını silerek. "Ben ikimiz yerine de sevebilirim. Altı yıldır, hiç yüzünü görmemiştim ve sesini duymamıştım." Burukça gülümsedi. "Bu bile yeter."

"Yine de," diyerek en dostunun yanına oturdu Jennie. "Bence de tekrar konuşmayı denemelisin."

"Evet, deneyeceğim."

Dersleri bittikten sonra Jisoo vakit kaybetmeden bahçeye çıkmış ve bankların birinde Taehyung'u tek başına otururken bulmuştu. Sessizce ilerleyerek yanına oturdu. Taehyung ise onu görmüş ama görmezden gelmeyi seçerek, yere bakmaya devam etmişti.

"Taehyung," dedi Jisoo zorlukla. "Konuşabilir miyiz?"

Taehyung Jisoo'nun sesini duyar duymaz gözlerini kapatmıştı ve iç çekmişti. Kokusunu hissedebiliyordu, hiç değişmemişti. Ses tonu da öyle. Eskisi gibiydi hala. Kulaklarını tıkamak istedi Taehyung. Eski anılardan kaçmaya çalışırken, Jisoo'nun karşısına çıkması adil değildi.

Onu özlemişti. Evet, özlemişti ama özlediği için gidip kollarına atlayacak değildi. Sabrederdi. Bir gün artık özlemediğini anlayana dek sabrederdi.

"Konuşacak bir şey yok."

"Taehyung, böyle yapma, lütfen."

Taehyung'dan histerik bir gülüş kazanmıştı. "Ben bir şey yapmıyorum. Bunu bize yapan sensin."

Daha sonra da ayağa kalkarak, Jisoo'ya arkasını dönmüş ve ilerlemeye başlamıştı.

Jisoo, etraftaki insanların onlara bakmasına aldırmadan bağırdı.

"Ben mi yaptım? Gitmek zorunda olduğum halde, altı yıl boyunca her hafta sana mektup yazdım ben Taehyung. Bir tanesine, tek bir tanesine bile cevap vermedin sen! Nasıl beni suçlarsın?"

Taehyung sinirle ellerini saçlarının arasından geçirmiş ve Jisoo'ya bakmıştı.

"Mektup yazdın ve cevap vermediğim halde yazmaya devam ettin. Ama, bir kez bile yetimhaneye gelip beni görmeye çalışmadın. Bu kadar mı zordu, Jisoo? Korktun, değil mi? Seni affetmem diye korktun. Beni bulmak istesen bile sen.." yüksek çıkan sesi gittikçe çatlamıştı ve gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. "Korkularına yenik düşüp, benimle yüzleşmeyi hep erteledin. Sen beni bulmayı istemedin, sen beni bulmaktan her zaman korktun, Jisoo."

×××

Kalbim kırılıyor..  Geçen bölüme sadece 3 oy gelmiş. Elbette, oylar için yazmıyorum ama bu kadar az olması da..

Her neyse ilgi çekmiyorsa kitabı kaldırabilirim.

falling for you ❅ vsoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin