Tekrar gözlerimi açtığımda havuzun kenarında yatıyordum ve etrafımda 15 kişiden fazla insan vardı. Ama ben ilk olarak Oğuzhan'ı görmüştüm. Başımı diğer yanıma çevirdiğimde gözleri kızarık vaziyetteki Ceyhun'u da gördüm.
''Aşkım, iyi misin ? Beni duyuyor musun ?'' Oğuzhan'ı duymuştum ama gözlerimi kırpmaktan başka tepki veremiyordum çünkü halim yoktu. Biraz sonra eğilip alnımdan öptü.
''Ceyla çok korktuk iyi misin ?'' Işıl elimi tutuyordu. ''Eğer iyi hissediyorsan hafifçe elimi sıkar mısın ?'' dediğini yaptım ve elini sıktım.
''Tamam millet haydi dağılın bakalım. Siz de açılın da kız rahat bir nefes alsın canım.'' Yiğit'i bu söylediklerinden dolayı alkışlamak istiyordum. Çünkü kalabalıktan ve bana acıyla bakan gözlerden daralmıştım.
Kendime gelince yerimde doğruldum. Oğuzhan kollarını kollarımın altına geçirip beni kaldırdı. ''Kucağıma almamı ister misin ?'' diye sorduğunda hayır dedim. Kendim yürürsem daha iyi hissedecektim.
Şezlongların oraya vardığımızda Işıl toparlanmaya başladı. Bir an önce eve gitmek ve rahat yatağımda yatıp uyumak istiyordum. O sırada Ceyhun'a kaçamak bir bakış attım ama o çoktan bana bakıyordu. Başını hafifçe iki yana salladı. Ne kadar gerildiği her halinden belli oluyordu. Ona müstahaktı.
Eve gelince Oğuzhan kucaklayıp yatağıma götürdü beni. Battaniyeyi üstüme örttükten sonra dudaklarıma kuş kadar yumuşak bir öpücük bıraktı. Arkasını dönüp giderken fısıldadım.
''Oğuzhan...''
''Efendim sevgilim ?''
''Yanımda kalır mısın ?'' dedim çocuk gibi çıkan masum sesimle. Tebessüm ederek yanıma geldi.
''Teşekkür ederim." diye fısıldadım ve göğsüne gömüldüm. Burada inanılmaz şekilde mutlu ve huzurluydum. Kokusu içimi rahatlatıyordu. Başını yan çevirip saçlarımı öptü, kokladı.
''Bugün yaşadığın şey için çok üzgünüm Ceyla. Eğer orada olsaydım böyle bir şey olmasına izin vermezdim.'' dedi başını olumsuz şekilde iki yana sallarken.
''Senin de elinde olmayan şeyler var sevgilim. Her şeyi engelleyemeyiz, olacağı varmış oldu.'' dedim onu rahatlatmak için.
''Ceyhun'a çok şey borçluyum, eğer o olmasaydı belki de... Düşünmek bile istemiyorum.'' dedi sakince.
''Beni nasıl o kadar çabuk fark etmiş ? Ben hiçbir şey hatırlamıyorum.'' dedim.
''Nasıl olduysa hemen görmüş, yakın oturuyormuş zaten bize. Hemen suya atlamış seni dışarı çıkarmış. Ama sen o sırada baygınmışsın o yüzden biraz zorlanmış. Dışarı çıktığınızda biz de yeni gelmiştik zaten. Sizi öyle görünce kan beynime sıçradı hemen koştum yanınıza. Sen yuttuğun suları dışarı çıkartınca rahatladın. Biraz sonra da kendine geldin zaten.'' diye olanları anlattı.
''Suyun altında babam gözlerimin önüne geldi. Bir an onun yanına gideceğimi sandım, kendimi buna hazırladım. Babama kavuşacağım için mutlu oldum bir ara. Ama sonra her şey tamamen silindi yok oldu. Simsiyah bir boşlukla doldu içim.'' dedim. Gözlerim biraz sulanmıştı. Ağlamamak için gözlerimi sıktım.
''Ne kadar üzgün olduğumu söylesem de senin acını dindirmeyecek biliyorum. Bunları düşünüp de üzme kendini." dedi ve yanağımdan öptü. ''Hadi şimdi biraz uyuyalım.'' dedi sonra da.
Ben de kendimi onun huzur dolu kollarına bıraktım. Kalp atışlarını dinleyerek ve nefesini hissederek mükemmel uykuma daldım.
İki saat kadar öyle uyuduktan sonra kendime geldim, yaşadıklarımı sindirdim. Karnım acıkmıştı. Oğuzhan'ı öpücükler eşliğinde uyandırdım. Aşağı inip yemek yedik. O akşam daha çok kendi aramızda muhabbet ettik, okul hakkında konuştuk. Gece de Oğuzhan'la beraber onun odasında yattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Kalp Bir Ok
ChickLitAsla yapmam dediğim şeyleri yaparken bulduğumda kendimi, büyük konuştuğumu fark etmiştim. Hele ki söz konusu erkekler olunca..