'Ne hayır olamaz' demesiyle beynimden vurulmuşa döndüm. Gözleri dudaklarıma kaymıştı yok öyle öpücük falan nah sana Savaş dedim içimden " yok öyle bir şey demedim de benim burda ne işim var ben en son kanepede mışıl mışıl uyuyordum. " dedim kıkırdayarak " vallahi ben uyandığımda bana ahtapot gibi sarılmıştın." Dedi şaşkın japon balıkları gibi gözlerim yerinden pörtledi resmen ne diyodu bu hödük. Hemen kendimi toparladım yatağa oturdum öyle mal mal savaşa bakıyordum ama neden baktığımı bende bilmiyorum utanırcasına gözlerimi kaçırdım. sonra aklıma ayrı bir oda bakacağım geldi. O sırada kapı çaldı. Savaş kocaman bedeniyle yataktan kalktı dikildi gerindi işte o zaman kalbim fazla kan pompalamaya başladı bu nasıl vir kas yuvası diye geçirdim içimden karın kasları ben burdayım diye bağırıyordu resmen tişortünü almak için eğildiğinde sırtında pek göze çarpmayacak şekilde duran yaraya kaydı gözlerim içim ise bi burkuldu sonra noluyoruz dedim kendi kendime ' kendine gel Mira ' dedim içimden Savaş üstünü giymiş kapıdan çıkıyordu. Aşağıdan kapı sesi duyuldu ardından ''Mira aşağı gel '' diye bağırıyordu savaş acaba kim gelmişti. Yataktan ayaklarımı sarkıttım canım hiç kalkmak istemiyordu azıcık daha yatsam mı ki diye düşünmüştüm ki Savaşı sinir etmek istemiyordum. merdivenlerden inerken içimde bir his vardı hemde baya kötü bir his.
Aşağı indiğimde üvey anne ve babamı gördüm hani benim iyiliğimi isteyen ama değersiz iki insan olan anne ve babam. Babam dediğim adam yani Emil bey bana oturmam için karşısındaki koltuğu işaret etti başımı onaylarcasına salladım ve tekli koltuğa geçip oturdum. Emil bey '' merhaba kızım şimdi beni iyi dinlemeni istiyorum bu anlatıcaklarım senin iyiliğin ve geleceğin için daha hayırlı olacağına annen le ikimiz kalpten inanıyoruz. Savaş bey bizi aradı ve sana daha iyi bakacağını daha iyi imkanlar sağlayacağını söyledi. Ama bi şartı vardi senin ile evlenmek. Bize seni ilk gördüğünde hoşlandığını ve seninle evlenmek istediğini söyledi. Bizde dedi bakarak annem dediğim Halime hanıma bu kararına saygı vererek onayladık. '' dedi donup kaldım hiçbir şekilde ağzımdan bir kelime dahi çıkmadı.
Ortalıkta ölüm sessizliği vardı ve ben bu kararlardan hiç ama hiç hoşlanmamıştım. Ya daha ben on yedi yaşındaydım ya daha ben reşit dahi olmamıştım ne evliliğinden bahsediyordu bunlar kafayı yemiş olmalılardı. Emil bey '' Savaş bey bize seni daha güzel yerlerde okutacağına söz verdi bize seni meslek sahibi yapıp şirketlerinden birini sana devretmek istediğini söyledi. Her anne ve baba kızlarının güzel bir yerde çalışıp başarıya ulaşmasını ister iyi yerlerde olmasını değil mi Halime hanım. '' dedi Anneme bakarak. Halime Hanım başını onaylarcasına salladı. Ne yani şimdi evleniyor muydu. Ama Savaşla tanışalı ne kadar olmuştu ki ve ben Savaş ile evlenmek istemiyordum daha onu doğru düzgün bile tanımıyordum ki ya neler oluyordu bana böyle eski Mira olsa şimdi ortalığı ayağa kaldırmış bağırıp çağırıyor olurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Bayan
Teen FictionEvet ben Mira öncelikle ağzı gevşek, çenesi düşük insanlardan ve özellikle hödüklerden nefret ederim. Zevzekliğe ne gerek var otur işte adam gibi konuş neyse hayatım biraz tuaf biraz karmaşık ve azıcıkta huysuzluk doludur. İzmirde yaşıyorum. Lanet o...