Karanlık Bayan

Bölüm 20

Sabah uyandığımda belimde bir el hissettim. Umursamadım çünkü hala daha uykum vardı. Beş dakika geçmeden telefonuma bildirim sesi geldi bu seferde umursamadım yatıp uyumayı denedim tam uykuya dalıcakken ensemde bir nefes hissettim. Töbe yarabbim. Huylandım arkamı dönmemle o güzel gözlerle karşılaştım. " ne var ne bakıyon öyle " dedim. Gülümsedi ve beni kendine doğru çekti. " uyumalısın ayarsızım " dedi. Başımı omzuna koydu ve saçımı okşamaya başladı. Hiç itiraz etmedim. Çünkü şu anki rahatlığı hiç bir yerde bulamamıştım. Uyku beni çağırıyordu gitmesem olmazdı.

Uyandığımda Savaş yoktu. Yatakta tek başıma Savaşın yastığına sarılmış bir halde buldum. Mis gibi o kokuyordu. Aman ne diyorum ben banane onun kokusundan. Yataktan kalkıp salona gittim. Salonda boştu ama mutfaktan tıkırtılar geliyordu. Mis gibi kokuda vardı ohhh karnımda gurulduyordu. Allahım sucuk kokusu missss allahim yarabbim görende köpek burnu var sanacak.

Mutfağa geldiğimde Savaş ocağın başında çay koyuyordu. " Vayyy Savaş bey " dedim.

Arkası bana dönük olduğu için taktığı kulaklığı görmemiştim. Üzerinde mavi gömlek vardı. Arkadan çok ponçik duruyordu. Oys yakışıklıydı da. Ya ben neler diyordum böyle kimyamı bozuyor bu herif.

Kulaklık takılı olduğu için beni duymadı doğal olarak. Yanına gidip omzunu dürtükledim. Arkasını dönmesiyle burun buruna gelmemiz bir oldu. Bir adım geriledim. O ise bir adım attı , ben gene bir adım geriledim. Savaş ise bir adım daha attı yahu oyun mu oynuyoruz bu ne. Arkamı döndüm tam gidicek iken kolumdan tuttu. Ama yeter yani oyun oynamıyoruz burda. Adım attım bu sefer aniden kendine doğru çevirdi beni ve direk dudaklarıma ufak bir buse kondurdu. Donup kaldım bu neydi şimdi.