Dersimiz İngilizce idi. İngilizcem iyi değildi sevmiyordum bu dersi hatta nefret ediyorum bile diyebilirim eylül ise yan tarafımda kafasını koymuş uyuyordu ben ise mal mal camdan dişarı bakıyordum. Aklıma o çocuklar geldi. Acaba neden hep bize laf atıyorlardı fiziğimizden dolayı mı anlayamadım. Zil çalmıştı aşağı kantine gidip kahve içmek istiyordum kahvesiz duramıyordum nedense kahveyi seviyor muydum evet hem de bayılıyordum.
Kantine indiğimde o çocukları gördüm arkamı dönüp sınıfa nasıl gittiğimi anlayamadım. Sınıfa girip sırama doğru yürüdüm. Zilin çalmasını bekledim eylüle onları gördüğümü söylemeyecektim. Zil çaldığında bu sefer dersimiz matematik idi. Bu derse aşıktım resmen matematik eşittir aşk demek benim için ama tabiki siyahtan sonra.
Zilin çalmasına beş dakika vardı. Eylül '' mira okuldan sonra sinemaya gidelim mi ?'' hiç halim yoktu uykum vardı bi an önce eve gidip yatmak istiyordum. '' hayır ben istemiyorum sen gideceksen git '' dedim eylül ise sen bilirsin dercesine omuz silkti. Bende hiç aldırmamış gibi yaptım. Zil çaldı herkez sınıftan çıktıktan sonra eylül de '' gelmeyeceğine misin?'' diye sorduğunda onaylarcasına başımı salladım. Ve eylül sınıftan çıktı. Bende başımı sıraya koydum o çocuk bana tanıdık geliyordu ama nerden daha önceden hatırlar gibiydim. Bi şey beni o çocuğa çekiyordu. Surat ifadesi gözleri tanırcasına bakıyordu bana. Beş dakika sonra önümde bir hareketlenme hissettim. Kafamı kaldırdığımda o çocuğu gördüm yakından bakınca daha iriydi gözleri beni hatırlıyor musun dercesine bakıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Bayan
Novela JuvenilEvet ben Mira öncelikle ağzı gevşek, çenesi düşük insanlardan ve özellikle hödüklerden nefret ederim. Zevzekliğe ne gerek var otur işte adam gibi konuş neyse hayatım biraz tuaf biraz karmaşık ve azıcıkta huysuzluk doludur. İzmirde yaşıyorum. Lanet o...