Bölüm 21

42 13 0
                                    

Savaş beni öpeli tam iki gün olmuştu. Artık evimdeydim. Eylül hanım ise hala daha evde yoktu. Acaba bir şey mi geldi kızın başına diye düşündüm sonrada aman ne hali varsa görsün onun yüzüne Savaş hödüğüne tam beş gün katlandım. aklıma gene Eylül ile Savaşın arasında ne geçmiş olabilir diye düşündüm ama bir sonuca varamadım. her neyse dedim iç sesime telefonum çalıyordu. Numaraya baktığımda yabancı olduğunu anladım. Meşgule aldım , tanımıyordum şimdi o kişi kimse onunla uğraşamazdım. Canım sıkılmıştı çok saate baktığımda dört buçuk olduğunu gördüm. dışarı çıksam mı ki diye düşündüm ama üşendim. sonra oturduğum yerden kalkıp evin içinde gezinmeye başladım. O arada kapı çaldı kapıya doğru yöneldim. kapı ısrarla çalıyordu bu kimdi şimdi.

kapıyı açmamla savaşı görmem bir oldu. kapıyı tam geri kapatıcaktım ki. ayağını kapının arasına koydu.

''Ne istiyorsun '' diye sordum. öylece yüzüme baktı.

'' Neden telefonumu açmadın ?'' diye sordu. hiç aklıma gelmemişti Savaşın arayabileceği ve ayrıca benim numaramı nerden biliyordu bu hödük.

'' yabancı numaraları açmıyorum '' dedim. Arkamı dönüp koltuğa yürümeye başladım. Savaş ta kapıyı kapatıp olduğu yerde durmaya devam etti. Koltuğa oturduğumda bana baktığını hissettim. Ne varda bana bakıyordu bu şimdi açıkta bir şey mi gördü ki kendi kendime sinir oldum bana bakılmasından hiç hoşlanmazdım.

'' Mira burda tehlikedesin Eylülün peşindeki adamlar seni her yerde arıyorlar. '' demesiyle gözlerim yuvalarından çıkarcasına Savaşa baktım. Neden beni arasınlar ki diye düşündüm. Tamam Eylül ile arkadaş olabiliriz ama o kadar da içli dışlı değildik ki.

'' Eee napabilirim şimdi ben tehlikedeysem koruyabilirim kendimi haber verdiğin için teşekkürler '' dedim ve televizyon kumandasını elime aldım kanalları teker teker gezmeye başladım. Savaşın nedense hala bana bakmasına anlam veremiyordum diyceğini dedi gitseydi ya artık orda öylece durup bana bakmasını hiç sevmemiştim.

'' Mira saçma sapan konuşma adamlar tehlikeli diyorum sana amaçları seni kaçırıp Eylüle ulaşmak o yüzden şimdi bütün eşyalarını topluyoruz ve bana geliyorsun.'''' allahım ya sabır.

'' gelmiyorum seninle bu evden de hiç bir yere de gitmiyorum Savaş Bey sen gitmek istiyorsan gidebilirsin kapı orda.'' tüm içgüdülerim sinir olduğumu haykırıyordu. sana ne kardeşim kaçırılacak olan benim sanane olan bana olucak seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokmasan olmaz mı sanki.

'' Mira beni delirtme istersen it çamaşırlarının benim tarafımdan toplanmasını istemiyorsan git de eşyalarını topla. '' allahım çıldırıyorum rabbim sen bana bol bol peygamber sabrı ver. gitse miydim acaba belki haklı olabilirdi. belki kendimi koruyamazdım.Bu düşünceye kapılarak bedenimi koltuktan kaldırp odama doğru yöneldim arkamdan Savaşın piç piç sırıtışını duyar gibiydim.

Bütün eşyalarımı toplamış valizime yerleştirmiştim savaşa haber vermek için arkamı dönmüştüm ki savaş ile göz göze geldik bu sahneyi hiç sevmiyordum. Savaş Yenilmez ile göz göze gelmek istemiyordum çünkü tuaf şeyler hissediyordum.

'' ben de tam seni çağıracaktım malesef iki valiz var ve ikiside ümüğüne kadar dolu birisini sen taşır mısın ?'' diye sordum. Bu bakışlardan hiç hoşlanmıyordum çünkü kalbim yerinden çıkacakmış gibi geliyordu. tamam aynı yatakta yatmış olabiliriz hatta öpüşmüş bile olabiliriz ama onun bana böyle bakmasına tahammülüm yoktu. bana bakılmasını sevmiyordum.

Karanlık BayanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin